𝐋𝐨𝐯𝐞𝐫𝐬 𝐃𝐚𝐲 / 𝐗𝐢𝐚𝐨 𝐱 𝐋𝐮𝐦𝐢𝐧𝐞

𝐎̈𝐳𝐞𝐥 𝐁𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦

İlk defa farklı bir ship ile karşınızdayım. Normalde Lumine Xiao asla shiplemem ama bir okurum istediğinden onu geri çevirmek istemedim. Zaten kısa ve tatlı bir hikaye olucak şimdiden iyi okumalar. Ha birde lütfen bölümü beğenmeyi lütfen unutmayınn. 💗
EbrarDuran6 umarım severek okursun.

geçirdiğim sıradan bir gündü insanların verdiği işlerin peşinden koşup duruyordum ve saat epey geç olmuştu aslında bu saatler de ormanda takılmak ne kadar huzur verse de bir sürü dağ yabanisini unutmamalıyım. Hem kendimi hemde Paimon'nu korumak zor olabiliyordu.
Hızlı adımlarla yüksek bir tepeye çıktım ve oradaki dağ yabanilerinin kamplarını basıp hepsini teker teker öldürmem pek zor olmadı. En azından 1 geceyi burada geçirebilirdik değil mi?

"Hey gezgin ben acıktım." ve benim mesaim başladı..

"Paimon daha 1 saat önce tavuk mantar yedin ya ne ara acıktın ki sen hem o küçük bedeninle yediğin şeylerle nasıl kilo almıyorsun o da bir ayrı bir sır."

"Of gezgin benden çok sen yiyorsun ben seninle konuşmuyorum artık Paimon sana küstü." ve işte gene trip yeme seansım başlamıştı malesef..

Wangshu hanına (umarım adını yanlış hatırlamıyorum) geldiğimizde burada Paimon için güzel bir ziyafet çekmesi hemde arkadaşlarımla tekrar konuşmak özlem gidermek için gelmiştim.
Masalarımıza oturduk ve tabi beni gören çok insan selam verdi ve küçük sohbetler ederek yanımdan ayrıldı ve yakın bir kaç arkadaşım beni içmeye ve bu gece burada kalmamı isteyince bende kabul etmek zorunda kaldım.
Güneş batmak üzereydi ama herkes içiyor yemek yiyor ve komik anılarımızı anlatıp gırgır şamata ediyorduk. Bu anlarımı özlemiştim hakketen en son ne zaman bu kadar eğlenmiştim ben?

"Gezgin Paimon çok yedi kalıcağımız odaya gidicem." onu onaylar şekilde kafamı salladım.

"Tamam Paimon aman deyim uçarken takılıp düşme. " ve o bana sorgulayıcı ve aptal mısın dercesine baktı sonra Wanderer'dan öğrendiği dil hareketini çıkarıp gitti.. Cidden şuan Paimon ile ne kadar uğraşmak istesemde daha sonraya saklamaya karar verdim.

"Hey Lumine naber seni bayadır buralarda göremiyorduk ha anlat bakalım prenses neler yaptın biz yanında değilken." ve saçlarımı karıştırdı.
Bu Jacob kendisini abim gibi görürüm ve aşırı cana yakınlılığı bir yana gerçekten sevildiğini onun yanında hissederdin.

"Birincisi ben Prenses değilim ve evet sana anlatacağım tonlarca hikayem var o kadar olay geldi ki Liyue'den ayrıldıktan sonra. "

"Anlat bakalım tatlı şey neler olmuş böyle baya heycanlısın."

ᐠAradan iki saat geçerᐟ

Zaman su gibi akıp gitmişti bense iyice içmiş ve Jacob ile birlikte sarhoş olmuştum.

"*kıkırdayarak* tamam yeter cidden haa bir bardak daha-"

"Al benimkini iç daha içmem ben zaten." ona en minnettar gülümsememi verdim ve tek dikişte bitirdim. Alkolun acı tadı artık yoktu resmen içerken keyif alıyordum. Ama nedense bunun tadı daha bir değişikti?
Ve bir anda arkada şarkı söyleyip çalgı aletleri çalmaya başlayan bir grub çıkmıştı , insanlar etrafını sarmıştı.

"Hey Lumine gel dans edelim! " ha hayır zaten midem bulanıyordu..

"Jacoob ha dur-" ve beni ayağa kaldırdı ve insanların içinde tek eli belimi diğer eli ise elimi tuttu ve müziğin tonuna uyarak dans etmeye başlamıştım.