Evett. Bu bölümde yavaş yavaş birbirlerinden hoşlanacaklar. İyi okumalar.
--------------------------------------------------
Minho'nun konuşması bitince sırayla hepsi ile tanıştım. ASLINDA Minho hariç hepsi çok canayakın insanlarmış. Seokjin neden bunlar ile düşman bilmiyorum. Belki Minho yüzündendir.
Biraz sonra villanın dışına çıktım. Havuzun başında dikilip etrafa baktım. Kollarımı göğsümde çarprazlayıp iç çektim.
Huzur içinde gözlerimi kapattığım an ani bir refleksle geri açtım. Az kalsın havuza düşüyordum. Arkamı döndüm. Minho'ydu bu.
"Hıh, korkma şaka yaptım" demesiyle cinlerim tepeme çıkmıştı. Hayatıma kastetti ama bunu bilmiyordu. Zaten yüzme bilmiyordum.
"Ölebilirdim" diye çıkışına kahkaha attı. Neresi komikti anlamadım.
"Abartma sende. Havuza itecektim, uçurumdan aşağı değil"
Hah, pislik.
"Yüzme bilmiyorum. Boğulabilirdim" dedim küçümseyerek.
Sırıttı.
"Kurtarırdım"
Vay canına. OMG bad boy. Kurtarıcım olacak birde. Adi.
"Sen benden ne istiyorsun, uğraşacak başka kimse kalmadı mı" dedim hafif sesimi yükselterek.
"Belki de tek odağım sensin Jiss" dedi. Yine saçmalıyor işte.
Geri çekilip havuz kenarındaki koltuğun birine oturdum. O da yanıma geldi. Konuşmaya başladı.
"İnsan insana alışmak için iyi davranmak zorunda olur. Benim de iyi davranma yönüm budur belki de"
Umursayan var mı sizce, ben umursamıyorum da.
"Ee"dedim." Ben napalım bu bilgiyi?"
"Ben sana kendimi açıklamaya çalışıyorum. Ama sen umursamıyor gibisin" dedi.
"Gibiyim? Aslında hiç umursamıyorum" dedim hafif sırıtarak. O da sırıtıp bana döndü.
"Biraz zaman sonra görümcem ben seni" diyip ayağa kalktı ve üstündeki t-shirt ü çıkardı. Altındaki eşofmanı da çıkarıp boxerı ile kaldı ve havuza atladı.
Etkilendim mi, hayır.
Ona bakmıyordum bile. Bana seslendi.
"Gelsene, su çok güzel!"
"İstemiyorum" diye karşılık verdim. Daha sonra havuzdan çıktı. Su tanecikleri kaslarının üstünden akıp gidiyordu ama bakmak istemiyordum.
Bana elini uzattı. "Hadi inat etme" dedi. Ne kadar hayır desem de beni elimden tutup sürükledi.
O tekrar havuza girdi ama ben orda öylece dikiliyordum. Yine çıktı havuzdan ve dibime geldi.
"Neden girmek istemiyorsun."diye sorunca" Çünkü istemiyorum"dedim. Tam gidecekken beni de kendine çekti. Belimi tutup suya atladı. Bende onunla birlikte havuza düşmüştüm. Suyun üstüne çıkınca zorla nefes aldım.
"Napıyorsun" dedim nefesimin arasından.
"Su nasılmış" dedi sırıtarak. Ben ise hala şoku atlatamamıştım.
"Çıkar beni. Yalvarırım" dedim. Bir süre beni süzdü. Sonra ise "Peki" dedi. Tam havuzdan çıkacakken beni bırakmadı.
"Çıkarsana" diye ısrar ettim. Ama o hala beni izliyordu.
"Bir süre böyle kalalım" dedi. Ama ben başımı hayır anlamında salladım.
"Bak lütfen" dedim. Havuzun içine inen merdivene oturttu beni ve kendi de yanıma oturdu.
"Sana yüzme öğretebilirim istersen." diyince biraz düşündüm.
"Ya boğulursam" dedim.
Güldü. "Kurtarırım dedim ya merak etme." dedi ve elimi tuttu. "Hadi başlayalım" dedi.
Elini tuttum ve havuzun içine doğru ilerledik. Çok korkuyordum. Küçükken boğulma tehlikesi geçirdiğim için bir daha hiç havuza ve denize girmemiştim.
Önce beni belimden tuttu. "Önce yüz üstü yüzmeyi öğreteyim" dedi.
"Kollarını kullan" diyince dediğini yaptım. Bu şekilde havuzun karşı tarafına kadar yüzebilmiştim.
__________________________________
Neredeyse bir saattir uğraşıyorduk ve ben yüzmeyi öğrenmiştim. Minho yüzerek havuzun karşı tarafına gitti.
"Şimdi sen de yanıma yüzerek gel" dedi. Başımı 'tamam' anlamında sallayıp yüzmeye başladım. Zorlansam da yanına gitmeyi başardım. Yanına gittiğimde belimden tuttu ve beni kendine çekti. "Tebrikler. Kaptın bu işi" diyince utançla gülümsedim.
"Sayende" dedim. Hava kararıyordu. "Hadi çıkalım artık" dediğimde beni kendine bastırdı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
Kalbim duracaktı. Nefes nefese kalmıştım. Elini yanağına götürüp birden beni suyun altına çekti. Neyse ki sayesinde suyun altında da kalabiliyordum.
Bir süre suyun altında bakıştıktan sonra dudaklarımı dudakları ile buluşturdu. Şaşkın bir şekilde donakalsam da bende ona karşılık verdim. Elimi boynuna doladım ve kendimi ona bastırdım. Geri ayrıldığımızda ikimiz de gülümsedik. Sonra ise suyun üstüne çıktık.
Yavaş yavaş yüzerek havuzdan da çıktığımızda üşüdüğümü için direkt eve girdik. Kimse yoktu evde.
"Neden evde kimse yok" diye sordum Minho'ya.
"Onlar akşam olduğunda kendi evlerine giderler." dediğinde dudaklarımı araladım.
"O zaman bende gideyim" dedim. Ama o izin vermedi. Sanırım artık burada kalacaktım.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
İkimiz de kurulanıp üstümüze bişeyler giydik. Ben salona geçerken Minho kolumdan tuttu.
"Efendim?" diye sormaya kalmadan beni duvar ile arasına aldı. Nutkum tutulmuştu. Yutkundum.
"Noldu" diye sordum. Ama o bana gülümseyerek bakıyordu.
"Bişey mi oldu" diye sordum tekrardan. Bir anda dudaklarıma kapandı. Evet. Yine donakalmıştım. Ama bende ona karşılık verdim. Sanırım artık aramızda bişey vardı. Ama bunu kimseye belli etmememiz gerekiyordu...
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Devam edecekkk

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖSTEBEK < Minsung >
ФанфикKendi çetesinden Stary Kids çetesine köstebek olarak gönderilen jisung, çete lideri minhoya aşık olur.