[Aklına Ben Gelice'm]

12 3 18
                                    

Yb geldii. İyi okumalar.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Minho'nun yanında uzanıyordum. Birlikte tavanı seyrediyorduk. Yattığım yerden ona baktım.

"Beni affettiğine emin misin?"

Başını evet anlamında salladı.

"Hıhı." Başka bişey dememişti. Doğruldum ve tekrar sordum.

"Emin misin Minho, pek öyle durmuyorsun da"

O da doğruldu. Ama zar zor.
"Nerden çıkardın bunu?" Nerden mi çıkardım. Yeterince belli ediyordu çünkü.

"Balk Minho. Doğru söyle" Ciddi bir ifade ile bana baktı.

"Gerçeği mi duymak istiyorsun." dedi. Başımı evet dercesine salladım.

"Peki" dedi. Sonra ise devam etti.

"Bir süre görüşmeyelim"

"Ne!" dedim şaşkınlıkla. "Affettin sanıyordum"

Başını öne eğdi. Sonra ise dudağıma öpücük kondurup geri çekildi.

"Lütfen. Bu son öpüşüm" dedi. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

"Minho. Neden böyle söylüyorsun. Biraz önce çok iyiydik"

Gözyaşlarımı siler sanmıştım. Ama o yüzüme bile bakmıyordu.

"Biraz zaman ver bana. Lütfen. Bir süre yüzümüze bile bakmayalım"

Sinirle ayağa kalktım.

"Tamam. Peki gidicem. Ama bir daha da gelmicem. Birini bulduğun zaman da yine aklına ben gelicem unutma."diyip masadaki silahımı aldım ve evden çıktım. Çıkar çıkmaz ise ağlamaya başladım.

Hızla oradan uzaklaşıp kendi evime geldim. Bir süre dışarı çıkmayacaktım.

Aslında haklıydı. Sonuçta o Çeteye köstebek olarak geldim ve o benim yüzümden vuruldu.

Aslında haksızdı, çünkü vurulduktan sonra bana ümit vermişti.

Bir sürü içki almıştım. Evet, hepsini içecektim. Çünkü çok kötü hissediyordum.

Yavaş yavaş bütün içkileri bitirdim. En yakın arkadaşım olan Moonbin'i aradım. Telefonu çalıyordu ama açan yoktu. "Bu numara kayıtlı değil" diyordu. Ama ben sarhoş olduğum için konuşmaya başladım. Ama ses de geliyordu. Moonbin'in sesi...

"Hyung. Çok kötüyüm"

"Jisung. Noldu?"

"Hyung. Sevdiğim çocuk yüzünden acı çekiyorum."

"Ah Jisung. Yapma bunu kendine."

"Sen kurtuldun. Bende mi kurtulsam acaba"

"Sakın Jisung. Aklından böyle bişey geçirme"

"Neden hyung?"

"Seni seven çok kişi var. Tek ben değilim."

"Moonbin. Neden gittin?"

"Benim gitmem gerekiyordu"

"Senin elindeydi. Neden yaptın bunu kendine?"

"İşte. Ben bir hata yaptım. Ama sen yapma."

"Hyung, beni anlayan tek kişi sensin."

"Böyle düşünme lütfen"

"Moonbin. Yanına gelmek istiyorum"

"Jisung. Bence buraya gelme."

"Neden."

"Boşver gitsin. Hem sarhoşsun. Bilincin yerinde değil. Böyle bişey yapmaya kalkma"

"Değerimi o zaman anlarlardı belki"

"Hayır Jisung. Yaparsan bunu kendine, geceleri karabasan gibi dikilirim başında"

Güldüm.

"Ara sıra aradığımda aç olur mu"

"Kısmet" diyip sesi kesildi. Telefon aslında kapalıydı. Ama Moonbin ile telefonda konuşmuştum. Nasıl olmuştu, bilmiyorum.

Ama unutmasın ki, her seferinde aklına ben gelicem. Çünkü o beni hala seviyor ve ben buna inanıyorum...

KÖSTEBEK  < Minsung >Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin