jonginin uyandığı mezarlık.
mezardakilerle arkadaş olduğunu sandığı için bu mezarlığın yanındaki malikaneyi aldı. (yukarıdaki)
ama aslında onlar dracula oppanın kurbanlarıydı.
jongin bilmiyor. kyungsoo biliyor.
...
sezen aksu- sari odalar.
çok öfkeliydim. sabahtan beri çok öfkeliydim. öfkeden saçlarımı yolmuştum (kolaydı) öfkeden delirmiş ve kafamı duvarlara vurmuştum çünkü dracula oppa uzuv ve ihaneti seviyordu.
öfkeden delirmek üzereydim. dün gece chanyeol ve ben nilüferlerin yanındayken ve chanyeol'ün bir kulağı yokken, beni kendi laflarımdan ve zaaflarımdan vururken ve nilüferler her şeyi bilircesine alay ederek kıkır kıkır gülerken ben delirmek üzereydim. o an kalkıp gitme sebebim, ona istediğini vermemekti. o istiyordu ki, ona bağırıp çağırayım, ona her şeyi dökeyim, etrafı yıkayım ve kendi enkazımı ona patlatayım. park chanyeol hiç görmediği taraflarımı görmek ve beni rezil kepaze etmek istiyordu.
evet öfkeliydim, ta ki mr. wolfdo acil bir gece partisi düzenleyip hepimizi çağırana kadar.
mr. wolfdo ağır rihanna fanıdır. bangır bangır rude boy çalıyor arkada. elimdeki bardağı sıkarak chanyeol'ün ucube sehun'la konuşmasına gıcık oluyordum.
mr. wolfdo'nun böyle acil bir parti düzenlemesinin sebebini kimse bilmiyor. kendi de söylemiyor. zaten uyuz herifin teki. konuşurken hep omuz silkiyor, alt dudağını aşağılar bir tavırla yukarı kıvırıyor ve koca göbeğini öne çıkararak elleriyle takımının önünü tutuyor. ayrıca sezen aksu'dan nefret ediyor ve sezen aksu akşamlarında ekstra erken yatıyor. sürekli takım elbise giyiyor ve jongdae'den ölümüne iğreniyor.
ve bunu her partisinde sahneye çıkıp söylemekten çekinmiyor.
ormanın içindeki açıklıkta yapıyor partiyi, buranın adı mezar09999. uzun ağaçların olduğu ormandaki koca absürt bir açıklık. adının sebebini sadece jongdae'nin insan babası yixing biliyor ama söylemek için doğru zamanı beklediği haberini yollamıştı jongdae ile.
ağaçlara süs ve et yapıştırmış, ışıklandırma yok. kurtlar ayışığından güç alır ve ayışığını severlerdi bu yüzden gecenin bir köründe partideydik şuan.
jongdae, kyungsoo ve jongin yanıma geldi. öylece durup chanyeol ve yeni sevgilisine bakmaya başladık. junmyeon da gelmişti ve bir ağacın tepesinde kendini içkiye boğuyordu.
"jongdae, "
"baek bir dur, ikinci üvey babam sahnede beni gömüyor şuan. "
o ağlamaklı gözlerle(birinci üvey babasından kalan insan özellikleri işte) sahneye bakarken ben solumdaki jongine döndüm bu sefer.
"jongin, "
"hm? "
"junmyeon ağacın tepesinden kime bakıyor? "
"benim gözüm mü görüyor baekhyun? "
ofladım. hiç umrumda değildi junmyeon'un kime baktığı. ya da chanyeol'ü dövüp dönmeyeceği, ikisini ayırıp ayırmayacağı, ucube sehun'u chanyeolden uzaklaştırıp uzaklaştırmayacağı. hiç umrumda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuleela'ymış hayaletin adı nilüferler söyledi/ chanbaek
Randombaekhyun yalan söylüyor. mutfakta chanyeol flyday chinatown dinlerken, baekhyun'a yemem ben bu numaraları diyor. baekhyun' o ana dek o günün uçuk bir sezen aksu akşamı olduğunu bilmiyor. tahtadan düşüyor. kafayı kırıyor.