FERSAN B×B

Final

İyi okumalar 💕

🧷🧷🧷🧷🧷

Tezahüratlar, çığlıklar, birbirine karışan anlamsız cümleler..

Bulunduğum odadan bile duyabildiğim bu sesler, dakikalar sonra karşılaşacağım görüntünün işitsel bir fragmanı gibiydi.

Sanıyorum ki sarayın dışında toplanan halk heyecanını bu şekilde yansıtıyordu.

Etrafımda dolanan hizmetliler her saniye rahatsız olup olmadığımı soruyor, sürekli mimiklerimi takip ederek memnun olup olmadığımdan emin olmaya çalışıyorlardı.

Oldukça memnundum fakat bunu yansıtabildiğimden pek emin değildim..

Kıyafetlerim rahattı ve bu rahatlık şıklığımdan da ödün vermiyordu.
Beyaz dantelden gömleğin üzerine krem rengi bir ceket giymiş ve kollarındaki dantel detayını gözükmesi için dışına çıkarmıştık.

Altıma giydiğim yine krem rengi olan pantolon ise baldırımdan dizimin bir karış üstüne kadar beyaz işlemeler ve güpürlerle süslenmişti. (Bu işlemeler pantolonun kenarında olduğu için oldukça zarif duruyordu.)

Hazırlığım bitmişti aslında. Ama hizmetliler en ufak bir kırışıklık bile olmaması adına tekrar tekrar kontrol ederek pürüz bırakmamaya çalışıyorlardı.

"Sarya, Razgar hazırsa daha fazla beklemeyelim."

Kenarda hizmetliler ile beraber kontrol yapan Sarya sözlerimi duyar duymaz beni onaylayarak odadan ayrıldı.

Kalabalığa çıkmaya korkuyordum ama odada durup her bir ayrıntımı inceleyen insanlardan oldukça bunalmıştım.
Bir an önce çıkıp düğünüme geçmek çok daha iyi bir fikir gibiydi..

Sarya gittikten beş dakika sonra kapıyı tıklayarak odaya giren Razgar ruh halimde çiçekler açtırmıştı resmen.

'Analar ne yiğitler doğuruyor.' cümlesindeki yiğit kelimesi Razgar'dan başkasına yakışmazdı bana göre..

Giydiği siyah ceket, pantolon takımını beyaz gömlekle tamamlamış, ceketindeki beyaz desenleri kapatmadan bir kaç çeşit broş ve arma ile renklendirmişti.

Ceketinin kesiminin uzun olması da onu daha asil ve zarif göstermişti..

Razgar aşk dolu bakışlarım altında bana yaklaşırken elindeki kutuyu kenara koyarak dudaklarını alnıma bastırdı.

Hizmetlilerin ne ara gittiğini bile anlamamıştım.

O kadar yakışıklıydı ki, hipnoz olan gözlerim başka bir yere kaymaya cürret bile etmiyordu.

Karşımdaki bu asil bedenin benim olması kulağa oldukça ütopik gelse de, zevkten dört köşe eden bir gerçekti de..

"Çok çok güzelsin Timur. Dünyanın en güzel hediyesi..."

O mu hediyeydi yoksa ben mi?

" Sen de oldukça etkileyici olmuşsun, Razgar."

Adını ağzımdan duyduğunda keyifli bir sırıtışla bedenimi kendine çekip sıkıca sarıldı.

Kulağıma derin sesiyle "Eşimm" diye fısıldadığında arzudan bayılacak gibi oldum.
Böyle boğuk bir şekilde konuşup temas etmese bizim için daha hayırlı olurdu aslında..

Razgar düşüncelerimi duymuş gibi kollarını ayırdığında, kenarda bıraktığı kutuya yönelerek içindeki tacı çıkardı ve yumuşakça başıma koydu.

Çok fazla inceleme fırsatım olmasa da beyaz taşlarla süslenmiş olan taç oldukça zarif ve elegant duruyordu.

Razgar tekrar kutuya uzanıp kendi tacını çıkardığında elinden alıp ayakucumda yükselerek yumuşak tutamlarının üzerine kondurdum.
(neyse ki o da eğilip ayak parmaklarımın kopmasını engellemişti.)

Şimdi tam anlamıyla hazırdık işte.

Geriye yapacak bir şeyimiz kalmadığında son bir kez öpüşüp odadan ayrılarak ana girişe indik.
Biz iner inmez Muhafızlar selam durup kapının önüne çekilen arabaya binmemizde yardımcı olmuşlardı.

Atlar yavaş yavaş hareket edip büyük saray kapısına yaklaştığı esnada kapı ardına kadar açılmış önündeki insan kalabalığını gözler önüne sermişti.

Halk bizi görür görmez çığlıklar ve tezahüratlar bir anda o kadar arttı ki ayıp olmasa kulağımı kapatacaktım.

At arabası ikiye yarılan halkın arasından geçip şehir merkezinde bulunan meydana doğru yol aldığında geride kalanlar da arkamıza birikip gürültünün hızını kesmeden bizi takip etmeye başladılar.

Geçtiğimiz yol boyunca afişler ve süslemeler her yerdeydi.
Afişlerin üzerinde ne yazdığını anlamasam da tek tek hepsinde göz gezdirdim.

Merkeze varana kadar arkamızda dağ olan kalabalık, meydandaki yüksek ve geniş kürsüye ulaştığımızda kürsünün kenarında dağılarak yer bulma kaygısına düşmüştü.

Arabadan inip yüksek merdivenleri tırmanarak yukarı ulaştığımızda bizi iki tane taht karşıladı.

Razgar elimi tutup tahta doğru yürürken ortam bir anda sessizleşmişti.

Yanımdaki adam tahtın önüne geldiğimizde elimi bırakarak kolunu belime sardı, bu esnada insanlar sanki anlaşmış gibi aynı anda kafalarını eğip krallarını selamladılar. Ve kraliçelerini....

"Düğünümüze hoş geldiniz."

Halk Razgarın cümlesini duyana kadar başı eğik kalmıştı. Duydukları andan itibaren ise 'Kralımız hep var ol' diyerek heyecanla zıplayıp hep bir ağızdan tezahürat yapmayı sürdürdüler.

Neyse ki bu gürültü hep böyle devam etmedi.
Halk enerjisini attıktan sonra yavaş yavaş dans gösterisi başladığında dikkatleri o yöne kaymıştı.

Meydandan bir kaç merdiven aşağıdaki bölgenin etrafını iplerle sararak boş bir alan yaratmışlardı ve gösteri bu alanda oluyordu.
Halk ise bu alanın ve kürsünün kenarında sıraya dizilerek hiç bir şeyi kaçırmamak için birbirlerinin önüne geçmeye çalışıyorlardı.

Önce dans, sonra müzik, sonra tekrar dans, anlamadığım geleneksel bir gösteri ve en sonunda müzik eşliğinde tüm halkın ortaya doluşup dans etmesiyle akşama kadar süren düğün, birbirimize taktığımız yüzükler eşliğinde son bulmuştu..

✨✨✨

Düğünün yorgunluğunu her bir zerremde hissediyordum.
Az önceki sevişmenin de aynı şekilde.

Yanımda uyuyan kocam huzurlu ifadesiyle bana sarılmış, ömrünün sonuna kadar bırakmayacakmışçasına kollarını bedenime kenetlemişti.

Ellerimi yanaklarına getirip okşarken gülümsedim.

Bu hayat benim için herkese nasip olmayan yeni bir başlangıçtı.

Neden buradaydım, nasıl dönerdim, önceki hayatım ne olacaktı.. Hiçbiri umrumda değildi.

Çünkü bazı sorular cevapsız kalmalıydı...

🧷🧷🧷🧷🧷

Bitirdim.

Sonlara doğru ben de bittim ama, belki farkedilmiştir dkslsksks.

Kitabı hızlı bir şekilde bitirmeye çalıştım. (tam beş günde, beş.. )
Diğer kitaplara pdaklanabilmek için bunu bitirmem gerekiyordu, zaten çerezlik bir kitap.
Birazcık ara verip önümüzdeki hafta diğer kitaplarıma odaklanmak istiyorum.
Umarım aktif bir şekilde yazarım.

Bu zamana kadar okuyan, oylayan, yorumlayan herkese çok teşekkür ederim.

Hatam varsa affola
Okuduğunuz için teşekkürler. 💕

Süprüz bir bölüm daha var bu arada😉