20.Bölüm / BATIN!

804 52 17
                                    


'Yarın 3 de eski evinizin oradaki kafede olucam. Gelmen seni için iyi olur. Artık hayatının gerçekleriyle yüzleşme vaktin geldi Alara..
-Batın'

Ne yüzleşmesi? Hangi gerçekler? Ne saçmalıyor bu Batın?
Tamam meraklanmadım değil. Ama en çokta şüphelendim. Yani durdu durdu şimdi pat diye hangi gerçeklerle yüzleşmem gerektiğini söylüyor?
Buluşmaya giderim ama Rüzgar'ın haberi olmadan asla.
Düşüncelerimden, Rüzgar'ın gelip arkadan kollarını belime sarmasıyla ayrıldım.

"Dalmışsın?"

Bedenimi ona çevirdiğimde elimdeki notu uzattım.

Her kelimesini okudukca şakaklarındaki damarları daha da belirginleşti.

"Neyin gerçeklerinden bahsediyo lan bu?"

"Bilmiyorum.."

Kağıdı parçalara ayırıp umursamaz tavrıyla odada tur atmaya başladı.

"Gitmeyi düşünmüyosun?? Dimi??"

"Düşünüyorum"

"Saçmalama! Ne yapacağı belli olmaz onun!"

"Ne söyleyeceğini merak ediyorum.."

"Etme! Merak etme!"

"Rüzgar.. Lütfen?"

Gezinmeyi bırakıp yüzüme baktı.

"Tek bi şartla kabul ederim"

"Şart?"

"Birlikte gidiyoruz"

"Ama o zaman söylemeyebilir?"

"Kendi bilir!"

"Rüzgar!?"

"İyi tamam! Bende gizlice gelir takip ederim!"

Yüzüne saçma bir ifadeyle bakıp "Çok film seyrediyorsun" dedim.
Tabiki de takmadan merdivenlerden aşağıya indi.
Odadaki banyoya girip yüzüme soğuk su çarptım. Havluyla kuruladıktan sonra aynadan kendime baktım.
Rüzgar bu tipi nasıl sevebilir anlam veremiyorum bir türlü?
Ya kafasında arıza var yada aşk dedikleri bu olsa gerek. Yani ben onun için böyle birşey söyleyemem çünkü malum yakışıklılık abidesi olur kendileri.
Açık olan saçlarımı at kuyruğu şeklinde toplayıp aşağıya indim.

Kanepeye yorgunlukla kendimi attığımda gözüm ister istemez Rüzgar'ı aradı. Aşağıya inmemişmiydi bu çocuk?

"Rüzgaar?"

Ses seda gelmeyince kumandayı elime alıp televizyonda güzel birşeyler aradım.
Evin içinde kaybolacak degil ya? Diye düşünürken gelmesiyle kanepeye yayılması bir oldu.
Yalnız dikkatimi çeken elindeki kutuydu. Hediye paketi olan. Kime acaba? ~Gerizekalısın. Senden başka kim var acaba evde?~ diyen iç sesime yok mu bir alkış?
Ne yani belki kendine aldı? Hediye paketi yaptırıp kendine 'süpriz' diyecek? Olamazmı? 
Olamaz tabilerinizi duyar gibi oldum.
Off neyse sonuç olarak hediye bana.
Kutuyu elime verdikten sonra “Aç bakalım“ dedi.
Kimileri vardır özenle hediye paketi açarlar. Ama bende öyle bir şey yok. Alt tarafına tırnaklarımı geçirir üst tarafını utanmasam ağzımla parçalarım. Ki şuan Rüzgâr’ın karşısında bu hayvanımsı hareketimi sergileyemem. O yüzden en insani hareketimle paketi açtım.
Bu bir telefondu. Ne kadar düşünceli bir sevgilim vardı benim böyle.  Herkesin ihtiyacıdır sonuçta. Ya Allah korusun Rüzgâr evde olmadığı bir zamanda meleğime bir şey olursa?
Bir an benim eski telefonuma ne oldu diye düşünürken cevabın aklıma gelmesi kısa sürmedi. Batınla kahvaltı ettiğimiz zaman annem olacak o kadın gelip beni kaçırmaya kalkmıştı. Tabi bende o yüzden telefonu Batınlarda unuttum. Çantamla birlikte. Neyse ki içinde telefonumdan başka önemli bir şey yoktu.

...BAĞIMLI...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin