YunjinKafam karışıktı. Ne hissetmem gerektiğini, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. İçimde uzun zaman sonra oluşan bir kırgınlık vardı ve canımı yakıyordu.
Okula geldiğimden beri sıraya kafamı koymuş uyumaya çalışıyordum fakat dün akşam da olduğu gibi düşüncelere dalıyor, uyuyamıyordum.
Önüme gelen ve burnumu gıdıklayan turuncu saçlarımı elimle geriye ittim. Gözlüklerimi takıp, üstümü düzelttim. Kafamı kaldırdığımda ise hocanın hâlâ sınıfta olduğunu fark ettim. Saatlerdi uyumaya çalıştığım için kaçınca derste olduğumuzu bile unutmuştum.
Duvarda ki saate bakıp 3. dersin bitmesine 5 dakika kaldığını gördüm. Tam bu sırada da hoca serbest bırakmış, masasına oturmuştu.
Yan tarafa dönüp Sakura'ya baktım. Dikkatli bir şekilde önünde ki soruya bakıyor, hocanın dersi bitirdiğinden bile haberi yokmuş gibi duruyordu. Kalem tutmayan elini yumruk yapmış ve sıkıyordu. Ders çalıştığı için onu rahatsız etmemek adına önüme döndüm. Kalemimi alıp birkaç kere çevirdim. Tam o sırada da zil çalmıştı zaten.
Sakura çalan zil ile irkilip bana döndü. Okula geldiğim gibi uyuduğum için konuşamamıştık ve benim için endişelendiğini anlamıştım.
Önüne gelen saçlarını kulağının arkadasına sıkıştırıp iyice bana doğru döndü. "Uyanabilmişsin sonunda. Nasılsın?" dedi ve anlayışla cevap vermemi bekledi.
"İyiyim, kafam karışık biraz sadece." Bunun bile onun için açıklayıcı olduğunu biliyordum çünkü garip bir şekilde ne hâlde olduğumu anlayabiliyordu.
Kafasını sallayıp hafifçe gülümsedi. Elini omzuma koyup orayı okşadı ve gülümsememi sağladı. Bir abla gibiydi Sakura.
"Anladım, bir sorun olursa söyle olur mu? Kantine gidiyorum şimdi, istediğin bir şey var mı?" Dedi ve elini omzumdan çekip çantasına uzandı. Cüzdanını çıkartıp tekrardan bana döndü ve cevap vermemi bekledi.
Kafafımı iki yana sallayıp cevapladım, "Aslında kahve güzel olabilir."
Kafasını sallayıp sıradan kalktı. Gitmeden yanağımdan makas alıp kapıya ilerledi. Tam kapıdan çıkıyordu ki bir bedene çarptı. Geriye doğru savrulan Sakura ile kaşlarımı çattım, ayağa kalkmak için hareketlendim. Fakat duyduğum ses ile kapıya doğru döndüm.
"Sakura, özür dilerim!"
Sakura üstünü düzeltip Chaewon'a döndü. Gülümseyip, "Sorun yok Chaewon!" dedi ve zil çalmak üzere olduğu için hızlıca sınıftan çıktı.
Chaewon giden Sakura ile gözlerini sınıfta gezdirdi ve sonunda göz göze geldik. Derince yutkunup sıraya oturdum. Sanırım biraz garip hissediyordum.
.......
Bir daha ki bölüm de bir şeyler var
🫦🫦