0.2

376 28 11
                                    

"Kes ağlamayı yalan değil!" Diyerek koltuğa oturdu. Ben ise ağlamamı durduramıyorken Filiz saçlarımı okşuyordu.

"Kırıcısın Kayra" Dedi Elif. Kayra ise "Kırıcıyım ama haklıyım" Dedi umursamaz bir tavırla.

"Kızlar yalnız kalmak istiyorum odama gideyim ben"

Melike "Hayır gitmiyorsun ya kapatamazsın kendini" Diyerek beni tutmaya çalışsa da oturduğum yerden kalktım. "Kızlar gerçekten huzura ihtiyacım var. En azından bir kaç saat. Siz kendi evinizde gibi takılın burada tamam mı? Lütfen" Dedim ve odama gidip yatağıma uzandım. Kazım'ı özledikçe içime içime ağlıyordum...

(Kazımcan)

Saatlerdir Burak ve abimin azarlamalarını dinliyordum. "Kazım aklını kullan ikna edebilirdin ne demek bırakıp gelmek!"

"Beni kendisiyle kariyerim arasında bıraktı abi! Ankara'ya gideceksen beni boşa dedi bende gerekeni yaptım!'

"Ulan kalın kafalı şart mıydı Ankara olması? Ankara dışında üç farklı seçenek sunuldu sana!"

"Bana sunuldu bana altını çiziyorum bana sunulan seçenekler arasında izin verin ben seçim yapayım!" Diyerek onların yanından uzaklaştım. Kim ne derse desin o adım atılmıştı, bu akşam Ankara uçağına binecektim fakat ondan önce halletmem gereken bir şey vardı.

Avukatımdan boşanma evraklarını aldım. "Zor olmayacak iki tarafta imzaladığında boşanmış olacaksınız"

"Anladım teşekkürler" Diyerek avukatın yanından çıktım ve kapıda beni bekleyen Burağa evrakları verdim. "Al bunları git arkadaşına imzalat"

"Abi yapma kız perişan"

"Banane lan banane gelseydi o zaman benimle" Banane miydi gerçekten? Hayır. Her şeyden çok karım önemliydi.

Daha doğrusu eski karım

"Abi" Burak sözünü tamamlamadan onu kestim. "Burak! Dediğimi yap sonra onları avukata getir biliyor geleceğini. Bitti" Diyerek yanından ayrıldım.

(Ceren)

Uyumak için yattığım yatakta saatlerdir ağlıyordum. Kapım çalınıp tam 'Gidin' diyecekken Burak "Yenge iyi misin?" Dediğinde bundan vazgeçtim.

Burak Kazımcan'ın kardeşiydi. Benim de yıllardır arkadaşım. Abisiyle çıkmaya başladığımdan beri yenge diyordu bana.

Yattığım yataktan doğruldum. "Gel Burak" Dediğimde içeri girdi. "Ceren, boşanma evrakları" Dediğinde gözlerim dolarken o ise devam etmişti konuşmasına. "Bunları imzaladığında bitecek"

"Bu kadar mıydı? Bir kaç ay benden daha mı kıymetliydi?" Dedim ağlamamı zor tutarak. "Yenge, yani artık değilsin de neyse Ceren. Abim seni bıraktı belki ama ben de Eren abimde hep buradayız bak bir sıkıntın olursa hemen söyle bize"
"Ben çok teşekkür ederim. Ama benim tek sıkıntım abinsiz bit hayat ben onsuz ne yapacağım?"

"Yapmak zorundasın Ceren. Unutmak zorundasın. Hadi imzala bitsin artık. Bu şekilde daha çok acı çekeceksin" Ellerim titreyerek aldığım boşanma evraklarını göz yaşlarımla beraber okumuştum.

İmzaladığımda ise evliliğimiz tamamen bitmişti... Ceren Karataş yoktu artık.

Burak gittiğinde yatağa oturup tekrardan hüngür hüngür ağlamaya başladım. Günlerdir bulanan midem ağzıma gelmeye başladığında dayanamayacağımı anlayıp lavaboya koşarak rahatlayana kadar kustum.

Lavabodan çıktığımda ağlamamın şiddetlenmesiyle çığlık atarak etrafı yumruklamam bir olmuştu. Gerçekten delirmiştim.

Vazgeçmişsin Benden/Kazımcan KarataşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin