1.6

2.3K 206 62
                                    

merhabalar biz geldik. umarım hepinizin keyfi yerindedir. bölümü bırakmadan önce ufak bir ricam olacak. burada kendinizi daha çok göstermenizi istiyorum. bence daha çok yorum ve oyu hak ediyoruz. az bir bölümümüz kaldı. hikâyemizi güzel kapatmak istiyorum. sonrasında kitabı kaldırıp düzenlemeye alacağım. texting bölümlerini de normal kurguya çevireceğim ve mesajlaşmalar aralarda kalacak. o haliyle yeniden yayınlamak istiyorum ama biraz da etrafta sizleri görmeye ihtiyacım olacak. severek okumanız dileğiyle. bolca oy ve yorum bekliyorum.🌿

bu bölüm biraz geçiş gibi oldu. artık aralarındaki ilişkinin giderek güçlendiğini okuma vakti, böyle birkaç bölümümüz daha olacak.🥹

keyifli okumalar diliyorum♥️

💥

Veda'nın ağzından,

"Ne diyorsun?"

Platformda birkaç adım attım ve etrafımda dönerken bakışlarım aynadan, butiğin diğer ucunda telefonuyla konuşan Arhan'ı buldu. Arhan vücudunu tam tur çevirerek birkaç saniyeliğine telefondan uzaklaştı ve bakışları sonunda beni buldu. Bu adam bana yardımcı olmayacaksa ne diye gelmişti ki yanıma? Gözlerini hafifçe kıstığında dudaklarını bükmüş ve elini de belirsizce sağa sola eğmişti.

"Tabii ki Alya! Dinlemez olur muyum, buradayım." diye seslendi bir anda.

Arhan dua eder gibi ellerinden birini göğe kaldırınca sırıttım. Acaba benimle konuşurken de böyle hissediyor muydu? Kendisine sormayı akıl etmeliydim. Arkamı dönüp aynadan kendime bir kez daha baktı ve tasarımcımla göz göze geldim.

"Dediğim gibi Niran." Ellerimi elbisenin saten kumaşından kaydırdım ve bir bacağımı diğerinin önüne attım.

"Önce şu... Sürünen eteği bir yok edelim, asimetrik kesim olarak değiştirebiliriz. Ayak bileklerim görünecek şekilde önden kısalır, arka tarafı uzun kalabilir. Ya da direkt volanlı düz de olabilir. Hangisi daha iyi durur diyorsan onu seç, kusursuz olacağına eminim. Geri kalanı gayet istediğim gibi."

"Evet, elbette Veda."

Niran eğildi ve eteğin ucunu iğneledi. "Böyle iyi mi?"

"Evet, mükemmel."

Başını sallayıp o kısma birkaç iğne daha tutturup ayaklandı. "Sen geç kabine, elbiseyi çıkar istersen. İki gün içinde hallederim. Ödül gecesi ne zamandı?"

Kabine girip perdeyi çekmeden önce telefonumdan provaya dair birkaç poz çektim. Yeniden ilerlemeden önce omzumun üstünden ona baktım. "Bu hafta sonu. Daha dört günün var. Sana güveniyorum."

"Olmuş bil. Adresine yollatırım bittiğinde. Gelip tekrar denemene gerek yok."

"Tamamdır, ben de takıları ve ayakkabıyı hallederim o sırada."

Niran başını sallayıp masasına dönerken ben de çektiğim fotoğrafları Kaya'ya yolladım. Ardından cevap vermesini beklemeden içeriye geçip elbiseyi çıkardım ve kendi kıyafetlerimi giydim.

Ben elimde elbise askısıyla çıktığımda, Arhan daha yeni bizden tarafa geliyordu. Pufların üzerinde duran çantamı aldıktan sonra Arhan'a ters bir bakış attım. Elbiseyi Niran'a teslim ettikten sonra yanaklarından öpüp onunla vedalaştım. "Senden haber bekliyorum öyleyse. Görüşürüz hayatım."

Niran kocaman gülümsedi ve başını salladı. "Her zamanki gibi kusursuz olacak, o gece senin ışığın aydınlatacak koca salonu. Görüşürüz tatlım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ATEŞKES +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin