Gece Çökünce

(Epilog) Bölüm 44

JASMİNE

Ağzımdan derin bir nefes çıktı. Etrafımdaki kadınların konuşmalarını duyabiliyordum.

"Jasmine, gözlerini açıp aynaya bakabilirsin," dedi Genelia.

Gözlerimi açmadan önce derin bir nefes aldım. Kalbim göğüs kafesime çarpıyordu. Gergindim, heyecanlıydım, korkuyordum ama en çok da mutluydum.

Yansımama baktığımda gözlerim hafifçe büyüdü. "Çok güzel," diye fısıldadı Talia.

Gözlerimi kırpıştırdım, dolu dolu olmuşlardı.

"Gelinim olacağına inanamıyorum. Hayatımda olduğun için çok şanslıyım," dedi Talia. Aynada ona baktım ve gülümsedim.

Elimi, sade saten inci beyazı gelinliğimin içinde açıkça görünen beş aylık bebek karnımın üzerine koydum.

Saçlarım düzgün bir topuzla arkadan tutturulmuştu. Makyajım sade ve doğaldı. Düğün bizim malikânede olacaktı. Sadece yakın arkadaşlar ve akrabalar davetliydi.

Theo ve ben küçük, özel bir düğün yapmaya karar vermiştik. "Beş dakika. Damat mihrapta bekliyor," dedi düğün organizatörü.

"Tamam."

"Hazır mısın tatlım?" diye sordu Talia.

Başımı salladım.

Talia, "Gergin olman normal ama bu senin günün. Hepimiz bu yeni başlangıcı kutlamak için buradayız. Bu gerginliği başka zamana bırak ve erkeğine odaklan," deyince güldüm.

"Tamam. Thea nerede?"

"Babasıyla birlikte mihrapta seni bekliyor."

Gülümsedim. "Orada görüşürüz."

"Tamam."

Bana gülümseyen Sherry'yle Summer'a baktım. Yerlerini aldılar. Sherry, Summer, Abigail ve Olivia benim nedimelerimdi.

Ailemi düşünürken boğazımdaki yumruyu yuttum. Theo ve ben evliliğimizi açıklamak için onları görmeye gitmiştik.

Beni azarlamalarını bekliyordum, ama kapıyı yüzümüze kapatıp siktirip gitmemizi söylemelerini hiç beklemiyordum.

Theo onlarla iletişime geçmeye ve gelmeleri için ikna etmeye çalıştı ama hiçbir işe yaramadı. Hayatımın bir parçası olmak istemiyorlar, evlilik dışı hamile olduğum gerçeğinden iğreniyorlardı.

Koridorda tek başıma yürümeye karar verdim. Christopher kibar bir adam olduğu için benimle koridorda yürüyebileceğini söyledi ama ben nazikçe hayır dedim.

Benimle birlikte yürümesini istemediğimden değil. Bunun daha çok yeni aileme doğru yeni bir yolculuğa başlayacağım kişisel bir şey olduğunu hissettim.

"Jasmine... hazır mısın?" diye sordu Sherry. Düşüncelerimden sıyrılıp başımı salladım.

Müzik başlayınca herkes yürümeye başladı. Derin bir nefes aldım, yürürken içimdeki bebeğin hareket ettiğini hissettim.

Kıkırdayarak yürümeye devam ettim.

Herkes beni görmek için koltuklarında bana doğru dönmüştü. Ellerim titriyordu ama çiçekleri sıkıca tutuyordum. Gözlerim, her zamanki ciddi yüzüyle bana bakan Theo'nunkilerle buluştu.

Sunağa ulaştığımda bana elini uzattı. Elini tuttum ve gözlerinin içine baktım.

Güzel yüzünde beliren sevgiyi ve duyguları görebiliyordum. Gözlerimden yaşlar süzülürken gülümsedim. Bu güzel adamla evleneceğimi hiç düşünmemiştim.

Elimi okşamaya başladı ve bana ağlamamamı söyledi. Nikâh memuru töreni başlattı ve her şey bir bulanıklık içinde geçti.

Uzun süre ayakta duramadığım için yeminlerimizi kısa tuttuk.

Theo yüzüğü parmağıma takarken "Seni seviyorum," diye fısıldadı.

"Ben de seni seviyorum," dedim, yüzüğü onun parmağına takarken.

"Gelini öpebilirsin..."

Theo bir adım öne çıkıp sağ yanağımı hafifçe avuçlamadan önce sırıttı. Arka planda herkes bize tezahürat ederken eğilip dudaklarımdan çok nazikçe öptü.

Birbirimizden uzaklaştık, ben ona alaycı bir şekilde baktım. "Geri dönüş yok... Bana sonsuza kadar bağlısın," dediğimde kaşlarını kaldırdı.

"Geri dönüş yok..."