--------------------(-3-)------------------
Uuuuuuupuzun Bir Zaman Önce (Şunlar 5 Kardeş iken Yani):
Wukong;
Wukong: Bugün kız gibi giyinecek olan Makak, ha! (kıkırdar) Bu gece ilginç olacak...
Peng: Hiç öyle boşuna heveslenme Wukong. Bence o korkak maymun utancından çoktan bir portal açıp evrenin öbür ucuna ışınlanmıştır.
Wukong: Be-ben heveslenmiyorum Peng! Sa-sadece ne giyeceğini merak ettim o kadar!
Peng: Ben de inandım, değil mi?!... Senin 'kız gibi giyindiğin gün' sizi gördüm...
Wukong: N-ne?!...
...Wukong'un kız gibi giyindiği gün
Macaque: Bugün ne kadar da güzelsiniz Bayan Şeftali~🍑...
Wukong: N-nee? Makak s-sen ne yapıyorsun böyle?
Makak beni bi köşede sıkıştırmış. Sırtımı bir duvara yapıştırmış, bir kolunu tam başımın üstüne koymuş; koyu, ay ışığı altında göz alıcı görünen, yumuşak siyah saçları dağılmış; yarı kapalı gözleriyle kışkırtıcı bir şekilde derin derin bakıp hatlarımı inceliyordu...
Makak: Bu özen kimin içindi Şeftali?
Wukong: Ma-makak se-sen galiba içkiyi biraz fazla kaçırdın bu gece... Ben bi sıkıntı olmadan gitsem?
Bunu duyunca Makak bir anda ellerini iki yanağıma koyup beni kendisine çekerek alınlarımızı birleştirdi...
Makak: Ya ama neden hemen gitmek istiyorsun Şeftali?? Be-beni sevmiyor musun yoksa??!
Bunu öyle bir tatlılıkla söylüyorduki kalbim teklemeden edemedi. Yüzüme biricik annesinin ona "tabi ki de seni seviyorum, tatlım" demesini bekleyen küçük bir çocuk gibi bakıyordu ve bu hali gerçekten aşırı tatlıydı!!!
Makak: Seğftağliiğğğğ... Ühüüüü... Sen beni sevmeyonnn... Ühüüüğğ...
Sonunda içkinin etkisi işlemeye, gün yüzüne çıkmaya başlamış ve onun böyle konuşmasına sebep olmuştu. Bu da demektir ki bu minik maymuncuk 2-3 dakikaya kalmadan uykuya dalacaktı...
Wukong: Ha-hayır, se-seni seviyorum tabi ki de Makak!
Yanaklarımı bırakıp biraz aramızı açtı.
Makak: Jeftayi şeviyoy geyçek Magag?
Wukong:Fıff(kıkırdar) Evet ama sadece arkadaş olarak şeviyoy Jeftayi(◍•ᴗ•◍).
Bunu duyunca bir anda şekeri alınan bir bebek gibi ağlamaya, bağırmaya başladı.
Makak:Ağğmaa Magag öğle istemeyoy. Ühhüüüğğ...
Çok yüksek sesle konuşuyordu ve açıkçası diğerlerinin Makak'ı bu halde görmelerini istemiyordum. O yüzden telaşla konuştum.
Wukong: Ta-tamam ama bağırma lütfen. Diğerlerinin buraya gelmesine gerek yok değil mi? Şimdi söyle bakalım, Makak nasıl sevilmek istiyor? Kanka olarak, BFF olarak falan mı? Eğer öyleyse bil ki zaten öy-
Sözümü kesti.
Makak: A-adini unuddum... A ağma buvlar bir hayeked yabiyoylaydı. Gösteyeyim miğ?
Wukong: Hahhh(Nefes verir)... İyi göster bakalım şu hareke-!..ti...
Makak'ın gözlerinin dudaklarımda kitlendiğini görünce donup kaldım ve onun bir anda beni yanaklarımdan tutup dudaklarımızı birleştirmesiyle neredeyse yere düşüyordum ama Makak beni iyice duvara yapıştırdı ve bir eliyle ellerimi tutup kafamın tam üstünde birleştirip diğer eliyle de kafamın arkasından tutup yavaşça o dilini ağzımdan içeri soktu... Ağzımın içinde dolaşırken eriyor, sanki hazdan başka bir aleme geçiş yapmış gibi hissediyordum...
Bir anda bedeni ağırlaşıp yavaşça aşağıya kaymaya başlayınca onu belinden kavradım ve kafasını omzuma yatırıp ona boynundan sarıldım... Çarpıntılarım hâlâ daha devam ederken gülümsemeden edemedim...
