Querencia ·Minsung·

U

Tehtid edildiğim için yeni bölüm yazdım yoksa planlarımın arasında bu yoktu.. Iyi okumalar♡

l33minh0io

Minho şu almak için markete girmişti. Ayakkabısız olduğu için dik dik bakan insanları umursamayıp suyun parasını ödeyip güzel çocuğun yanına gidip suyu uzattı.

Güzel çocuk suyu alıp kapağını açtı. Suyun ağızını (?) dudaklarına götürüp içti ve kapağını tekrar kapattı. Minho'ya baktı. Gözlerinden birbir yaşlar akmaya başlayınca durdurmaya çalışmadı. Akmasına izin verdi.

"Neden ağlıyorsun?"

Minho baş parmağıyla güzel çocuğun yaşlarını silmeye çalışıyordu ama sildikçe yenisi geliyordu..

"S-arılabilirmiyiz.."

"Ahh tabiiki de sormana gerek yok.."

Güzel çocuk elindeki su şişesini banka koyup Minho'ya sarıldı..

(...)

"Ismin ne güzel çocuk"

"Han Jisung"

"Isminde senin gibi güzel"

"Teşekkür ederim. Sana bir soru sorabilirmiyim"

"Tabii"

"Ne zaman beni öldüreceksin"

"....."

Minho yerde olan gözlerini güzel çocuğa çevirdi. Yüzünün her ayrıntısına 5 saniye baktıktan sonra cevap verdi.

"Iddiaya girelim mi"

"Efendim"

"Seni hayata bağlarsam ve yaşama sevincin olursa ölmeyeceksin ve benimle yaşayacaksın istersen kendi hayatını kurarsın. Eğer yine aynı kalırsan seni Han Nehri'nde öldürücem"

"Hayatımı sevemem ne yaparsan yap kaybedeceksin.."

"Kaybedeceğimi biliyorum ama yapmak istiyorum.."

"Peki.."

(...)

Minho kapıyı açıp Jisung'un içeri girmesi için yana çekildi. Jisung içeri girince kendisi de girdi. Kapıyı kapatıp Jisung'un önünde eğildi ve ayakkabılarının bağcıklarını açmaya başladı. Ikisininde bağcıklarını çözünce ayağından ayakkabılarını çıkardı. Ayakkabıları dolaba koyduktan sonra şemsiyeyi ve montunu da alıp astı ve Jisung'a döndü.

Kafasıyla "Beni takip et" işareti yapıp yürümeye başladı. Jisung salonun kapısının aralığından içeriye bakmıştı. Tanıdık gelen yüz kendisine bakınca önüne dönüp Minho'yu takip etmeye başlamıştı.

"Ben Lee Minho. 25 yaşındayım ve restoranımda patronum. Ara sıra çalışanların yanına gidip yemek yapıyorum. Şimdilik benim odamda yatıcaksın. En fazla 1 hafta sonra odan olacak. Sana giyebileceğin bir kaç parça giysi vericem ama sana büyük olabilir. Yarın senin için eşya alışverişi yapıcaz. Ha bu arada arkadaşlarım salonda eğer gelmek istemiyorsan sana telefonumu vericem onunla uğraşırsın yada kitap okursu- okuma yazma biliyormusun"

"Hayır.."

"Sorun yok ben sana öğretirim. Ben saat 8-9 gibi uyanır kahvaltımı yapıp restorana gidip çalışırım ama senin için 8 aylığına kapatacağım. Sende saat 8-9 gibi uyanıyorsan 2 kişilik kahvaltı hazırlarım birlikte yeriz. Evi istediğin gibi kullanabilirsin. Benim evim senin evin rahat ol. Soracağın birşey varmı"

"Yok"

Minho bir odanın önünde durduğunda kapıyı açıp Jisung'a baktı girmesi için. Jisung odaya girince arkasından oda girdi ve kapıyı kapattı. Kocaman yatağın önündeki büyük dolabın kapağını açıp Jisung'a olacağını düşündüğü kıyafetleri çıkartıp Jisung'a döndü.

"Bunlar bana küçük oluyor belki sana olur"

Elindeki eşofmanı gösterip konuşmasında devam etti

"Bu annemin eşofmanı. Beli çok ince olduğu için sana olur diye düşünüyorum"

"Belimin ince olduğunu nereden biliyorsun"

"Hani sarılmıştık ya"

"Haa doğru.."

Jisung, Minho'nun elindeki kıyafetleri alıp yatağın ucuna koydu. Minho odadan çıkacağı sırada kocaman adımlarla Minho'ya yetişti. Minho'nun tişörtünün eteklerini tutu ve hafifçe kendine çekti. Bakışlarını sol ayağına dikti. Minho arkasına dönüp önündeki güzel çocuğa baktı.

"Ben.. teşekkür ederim.."

Dedi kısık bir sesle. Minho karşısındaki güzel çocuğun sevimliliğine gülümsedi.

"Teşekkür etmene gerek yok güzel çocuk"

Jisung, Minho'nun tişörtünün eteklerini bıraktı ve Minho'ya gülümsedi. Minho arkasına dönüp odadan çıktıktan sonra Jisung'da yatağın ucuna yaklaşıp üstünü çıkartıp hemen solundaki boy aynasından üst vücuduna bakmaya başladı...

...................................................................................

Iyi geceler

Öptümmmmm💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋