Jisung Minho'nun tişörtünün eteklerini bıraktı ve Minho'ya gülümsedi. Minho arkasına dönüp odadan çıktıktan sonra Jisung da yatağın ucuna yaklaşıp tişörtünü çıkardı ve solundaki boy aynasından üst vücuduna bakmaya başladı.
Derin yaraları, jilet izleri, kemer izleri ve çürükleri vardı. Bunların hepsini salon kapısının ardından gördüğü adam yapmıştı. Hergün yanına gelip cehennemi yaşatıyordu. Bugünde aynısını yapmıştı.
Eğer Minho onu görmeseydi ve bu iddiaya girmeselerdi belki de çoktan ölmüştü. Aslında ruhu ölmüştü. Ruhu 19 yıldır sıkışmıştı bedenine. Ruhunun kurtulacağı bir şekilde bedeninde derin bir yara açsaydı ne olurdu..?
Hayır, Jisung, Minho'ya söz vermişti. Bunu yapamazdı.
Bu düşüncelere dalmış kendine boş boş bakarken kapı açıldı. Kendine gelip hızla tişörtünü göğüsünün üzerinde tutup arkasına döndü. Tanıdık yüzü görünce korku kapladı yüzünü.
"Sen.."
Minho'dan
Yaklaşık 15 dakika olmuştu. Woojin "Su içip geliyorum" demişti. "Bu kadar uzun sürmüş olamaz" diyio ayağa kalktım.
"Nereye aşkım"
Tişörtümün eteklerini tutup sorun soran sevgilime baktım. Dudaklarında küçük bir öpücük alıp gülümsedim.
"Woojin'e bakmaya gidiyorum bebeğim"
"Peki aşkımm"
"IİİYYY IGRENC GIDIN BASKA YERDE OPUSUN KOKLASIN! MIDEM KALKTI"
"Sanki sen Felix'i gözümüzün önünde öpmüyorsun"
"Minho Hyung son sözleri sen söyleme lütfen acısını benden çıkartıyor sonra"
"Felix? Bebeğim ben ne zaman senden sinirimi çıkarttım"
"Sen sus! Hala götü-"
"Tamam tamam! Oralar bize gerekli değil. Sizde kalsın"
"Felix~ Eve gidelim mii"
(*ile gösterilen cümleyi Felix içinden söylüyor)
*aha sikçek beni*
"Iıı Chan Hyung.. Sende kalabilirmiyim"
"Üzgünüm Felix Hannah'nın yanına gitmem gerekiyor. Yanımda da Jeongin olucak"
"Changbin Hyung-"
"Olmaz"
"Neden~"
"Istemiyorum belki benim sevgilim var onunla ilgilenicem"
"Off.."
"Minho Hyung sende kalayım mı~""Jisung var- Aaa ben Woojin'e bakıcaktım"
"Aşkım daha fazla durma git istersen"
"Bebeğim"
"Efendim sevgilimm"
"Bugün bende kalırmısın"
"Kalırım da Jisung var"
"Birşey olmaz bizde özel odamıza gideriz"
"Tamam~"
Seungmin'e yaklaşıp dudaklarını öptüm. Daha sonra ona bakıp gülümsedim. Üzerinden kalkıp salondan çıktım.
(…)
Woojin ortalıkta yok.. 1 salona, 3 bakım odasına, 9 misafir odasına, 2 mutfağa, 2 yemek odasına, 2 lavaboya, 3 yatak odasına ve 2 fantezi odasına baktım.. Bakmadık yer bırakmamıştım. Sadece Jisung'un olduğu odaya bakmamıştım.. Sanırım o odadaydı.
(…)
Odanın önündeydim.. ağlama ve inleme sesleri geliyordu. Yere çöktüm ve kilit yerindeki boşluktan bakmaya başladım. Woojin, Jisung ile o işi yapıyorlardı..
Kendimi tutamayıp kapıyı kırıp içeri girmiştim. Woojin piçini Jisung'umun üzerinden itip üzerine çıktım. Onu yumruklarken odaya arkadaşlarımda girmişti. Sevgilim de.
"MINHO?! NEDEN YUMRUKLUYORSUN WOO'YU"
"NE..GORUYORSAN..O"
"Seung sen Jisung'a yardım et hadi!"
"P-peki"
(…)
l33minh0io
Seungmin, Jisung'un yıkanmasına ve üzerini değiştirmesinde yardımcı olmuştu. Şimdi ise Jisung, Seungmin'in omzuna başını koymuş ağlıyordu. 1 saat olmuştu ama tek bir kelime konuşmamışlardı. Bu 1 saat içinde de diğerleri gitmişti. Woojin'i ise polisler götürmüştü. Minho kendini kapıya yaslamış Seungmin ve Jisung'u izliyordu.
"Yemek istediğiniz birşey varmı yapayım?"
"Va-"
"Yok Minho Hyung"
"Tamam Jisung da istediğine göre ben birşeyler yapıp geliyorum"
"Ben istemiyorum"
"Tamam Jis hemem yapıp geliyorum yarım saate hazır olur"
"Bize öpücük vermeyecek misin"
"Ahh doğru"
Minho odaya girip ilk sevgilisinin dudaklarından öptü. Daha sonra Jisung'a döndü ve izin almak isteyen bakışlarını verdi (umarım anlamışsınızdır..). Jisung yanağını yavaşça ona uzattı. Minho gülümseyip onu da öptü ve geri çekildi. Bir elini sevgilisinin saçlarına koyup okşadı ve tekrar yanağından öptü. Sevgilisi de onu öpünce geri çekildi ve odadan çıktı.
...................................................................................
Boş bir bölüm oldu sanki? Bu arada aklıma mükemmel bir fic konusu geldi yakın zamanda onun fragmanını yapıp tiktoka atacağım!! Umarım beğenirsinizz
Öptümmmmmmmmmm💋💋💋💋💋💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia ·Minsung·
FanfictionYağmurlu bir günde parktaki banklardan birine oturup ağlayan Han Jisung ve onu görüp üzerine şemsiyesini tutan Lee Minho "Evine git güzel çocuk hasta olma. Hem annen endişelenir" "Benim annem ve babam yok. Kalacak bir evimde yok"