Herkese tekrardan merhaba arkadaşlar.Ficin ikinci bölümüyle karşınızdayım.Okulum olduğu için her hafta bölüm atamam büyük ihtimal ile ama ayda 2 kere falan atmaya çalışırım çünkü gerçekten bölümler çok uzun.Lafı daha fazla uzatmayacağım iyi okumalar~Başak💍
Jungkook,iki ranzanın karşı karşıya dizildiği küçük parmaklıklar arasında,ellerinin üstündeki kıyafetleri ile kasılmış bir halde dururken heyecan ve adrenalin yüzünden gelen anlık titremelerle zor bela başa çıkmaya çalışıyordu.Bu konuda ne kadar başarılı olabilirdi bilmiyordu ama 19 yıllık yaşamının son dönemlerini bir hapishane hücresinde geçirmeyi de hiç bir zaman düşünmediği için sağlıklı bir kafa yapısında olması beklenemezdi.
Bu yüzden de oturup çığlık çığlığa ağlamak,en çok istediği şeyken titreyen bacaklarıyla durduğu dört duvarın içi,daha doğrusu karşısındaki 2 insan,nefes bile alırken dikkatli olması gerektiğini hatırlatmıştı kendisine.
Gerçek dünyaya nazaran burası,tüm suçluları ortak paydada buluşturan bir yerdi ve hepsinin ağır suçlara karışmış olması da,kurtlar sofrasında ki kuzu gibi hissetmesine sebep oluyordu.Aslında bu hissin en büyük temeli de normalde gideceği ve daha hafif suçluların bulunduğu cezaevi olacakken 'yer kalmadı' adı altında sürgün edilircesine Asya bölgesinin en tehlikeli hapishanesine düşmüş olmasındaydı.
Burada ne kadar süre kalacağını bilememek de ağlama sebebi için güzel bir nedendi.
"Altta sen kalacaksın."
Üst ranzadan bıkkın bir ifadeyle başını aşağı doğru sarkıtan adamın kendisine doğru konuşması,genç çocuğun gerginlikle bir kez daha yutkunmasına sebep olmuşken elindeki tüm eşyaları yere fırlatarak kaçmak istiyordu bulunduğu yerden.
Hayatı bitmişti ve birisi çıkıp bu süreçte nerede uyuyacağını ona söylüyordu.
Ne kadar da güzel bir gündü!
"Duydun mu beni?"
Sakin ve bıkkınlık dolu olan konuşmasının tekrardan kendisine doğru yönetildiğini gören Jungkook hızla başını aşağı yukarı salladığında tek amacı ters düşmemekti çünkü cılız ve ince bedeniyle her an bıçaklanması olağandı.Bu yüzden de her ne kadar görsel olarak cevap vermiş olsa bile ağzını aralayıp "Evet." demeyi ihmal etmemişti.
"İyi."
Başını yukarı doğru çekip ince yastığa yeniden yerleştiren adamdan gözlerini çektiğinde bu sefer,kendi kalacağı alt yatağın hemen karşı ranzasında bağdaş kurarak oturmuş sarı saçlı çocuğa değmişti gözleri.Tombul parmakları arasında duran ve ucu gittikçe azalmış olan kurşun kalemle yanındaki duvara kedi resimleri çiziyor,ufak bir çizgi film şarkısını andıran melodiyi söyleyerek de başını hafifçe sallıyordu.
"Yeni oda arkadaşımız gelmiş bakıyorum da."
Öğle arası olması sebebiyle birçok hükümlünün ortak denilen ortamda olduğunu bilen ve gören Jungkook,oradan gelen bir başka bedenle daha 4 kişilik hücre içerisinde kimlerle kalacağını öğrenmişti.
Gerçi bu duruma çok da sevindiği söylenemezdi.
"Merhaba.Yatağını biliyorsun değil mi?"
Yüzündeki kocaman gülümsemeyle kendisine doğru yürüyen beden,odadaki diğer iki kişiye nazaran daha fazla samimiyet göstergesi sergilemiş olsa da bundan bundan rahatsız olduğu söylenemezdi genç çocuğun çünkü mahkeme ve dava sürensince gördüğü tek şey erkek kardeşinin üzgün suratı ve düz simaya sahip adamlarken beş gülümsemeye muhtaç olduğunu daha yeni yeni fark ediyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAPTIVE|taekook(+18)
AcciónHerkesin korktuğu bir uyuşturucu baronu olan Kim Taehyung ve onunla hapishane de tanışıp hayatını değiştirecek olan Jeon Jungkook