Return To Death ~Taekook

Koyu Kahverengi Gözler ~(4)

Gerçekten o muydu yoksa ben mi yanlış   görüyordum? Acaba bana saka mı  yapıyorlar diye düşünmeye başlamıştım. Fakat kimseyle ne şaka yapacak kadar samimiydim ne de kimse beni tanıyordu tekrar baktım terkrar ve tekrar ama hala gördüğüm beden değişmedi hala ordaydı farklı olarak o da bana bakıyordu.  Fakat onun yüzünde ifade yoktu bakışları farklıydı bu farklılığı anlamıyordum. Sert değildi, yumuşak değildi. Değişik bir ifade vardı kahvelerinde. Daha önce kimsede görmediğim bir ifade...

İçime nedenini bilmediğim bir sıcaklık  yayılıyordu. Kalbimde ufaktan bir sızlama baş gösteriyordu gözlerim ona hipnoz  olmuş gibi bakıyor ve  bakışlarım ayrılmıyordu üzerinden. O da başka bir yöne çekmiyordu gözlerini ilk gördüğüm gibiydi  ama bir o kadar yabancıydı. Kapının önünde gördüğüm haliydi şimdikiyle yabancı bir hal .

"  Bahsetmiştim etkileyici diye bak sende gözlerini alamıyorsun "

Jia gülerek söylendiğinde çekmiştim gözlerimi. Ona ne diyeceğimi nasıl karşılık  vereceğimi bile bilmiyordum. Ne diye bilirdim ki? Onu daha önce gördüm benim karşı binamda oturuyor mu? Eminimki buna çok gülerdi. Acaba o muydu diye bile düşünmüştüm fakat bana bile karşılık vermeyerek kapısını yüzüme kapatığında ' ne kadar kaba birisi'  diye söylendiğimi bile hatırlıyordum .

Ögrendiğime göre ismi Taehyung ' du gerçi bunu  o gün ilk karşılaşmamızda ögrenebilirdim fakat o kadar küstahtı ki ismini bile söylemeişti. Burada konuşan kişilerden öğrenmiştim pek fazla araştırma yapan bir kişiliğim yoktu. Ne kadar bilinen bir marka bile olsa benim işim sürekli doğa  veya küçük, orta gelirli yerlerde olurdu bu kadar bilinen bir marka için çok az bir bilgiye sahiptim ama önemi de yok gibiydi. Bir seferlik bir iş için fazla zaman kaybı olurdu  en azından şimdilik .

Taehyung  diğer çalışanlarıyla bir şeyler konuşmakla meşkulken ben ise  elimdeki kamera ile uğraşıyordum. Çekimler başlıyordu Taehyung yerine yani  duvarın önundeki koltuğa oturmuş poz veriyordu. Normalde yapması gereken haraketleri önceden söylenirdi ama bunu onun için gerek yoktu düm düz öylece dursa bile yeterli ola bilirdi. Bacakları açık bir pozisyonda  sağ kolu oturduğu koltuğun başına yaslı bir şekilde pozlar vermiş ve bende  birkaç çekim yapmıştım gözleri kaşları  biçimli, burnu dalgalı, saçları mükemel bir görüntü yaratıyordu .

Arkadaki kızların  bu görüntüye karşı onu övmelerini   ne kadar asil ve karizmatik olduğuna dahil fısırdayarak konuşmalarını duyabiliyordum. Eminimki oda duyuyordu fakat tepki vermiyor, bakmıyordu bile. Kameraya karşı verdiği pozları yakalayarak   kaydediyor daha sonra bir diğer poz için kameramı hazırda tutuyordum. Bunlar uzaktan çekimler içindi üzerindeki takım elbise bu markaya ağitti. Birçok işle uğraşan bu firmanın ürünüydü yakın çekimlerde bu markanın takılarının çekimleri yapılacaktı .

Bir süre daha çekim yapıldıktan sonra mola verilmiştik bundan sonraki çekimler yakın çekim ve iki model olarak çekilecekti yani Taehyung ' un yanında bir kadın model  yer alacaktı .

" Jungkook senin için kahve almaya gideceğim başka istediğin bir şey varmı? "

" Teşekkürler Jia bir isteğim yok "

Jia  gülümseyerek. Yanımdan ayrılmış ve beyaz kapıdan çıkarak gözden kaybolmuştu  bense az önceki kareleri baştan sona sıralayarak tekrar kontrol etmiştim normalde biraz bile olsa fotoğrafta oynama yapılırken bunlarda buna gerek olmadığını görmüştüm kimse bu dergide markanın sahibinin   resmini görmeyi eminimki düşünmezdi  açıkçası kendimden pay biçmiş olursak bende bilemezdim .

Çaprazımızdaki masada Taehyung oturuyordu ve başında bir tane kız onun daglalı saçlarıyla uğraşıyordu fakat o bunu hiç umursamıyor gibiydi ben ona bakarken o sanki bunu hisetmiş gibi gözlerini hiç şaşmadan gözlerime sabitlemişti  irkilmiştim bir  anda ona bakarken yakalanmak utanmamı sağlamıştı ben gözlerimi ondan çekerken onun aynı şeyi  yaptığı söylenemezdi bakışlarını hala üzerimde hisedebiliyordum ve bu bana bir şeyin farkındalığını yaratı .