9-Her şeye rağmen

35 3 5
                                    

Gümbür gümbür bir bölüümm🤭

Spoi vermim ama güzell😶

O zamaann... İYİ OKUMALAR ASKLARİMM💓💫

_____________________________________

"Gerçekten o gece o küçük sürtüğü görmediğimimi sandın aptal oğlum?"

Görmüşmüydü? Bunun olmamasını diledim,çünkü jisung'u yaşatmazdı, aynı zaman da beni de.

"Minho? İyimisin? Kim o?" Jisung'un bana söyledikleri çok uzaktan geliyormuş gibiydi. Telefondaki babam konuşmaya devam etti. "Ne oldu oğlum? Bi sustun sanki?" Ellerimin buz kestiğinin farkındaydım. Jisung'un sıcak elini elimde hisstim. "Minho,ne oluyor?"

Jisung'u duymamazlıktan gelip telefondan gelen sesi dinlemeye devam ettim. "Ah,yoksa o yanında mı? Onun adına üzüldüm çünkü ölmek için epey genç."

Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Olamazdı. Olmamalıydı. Jisung'a bir şey olmamalıydı. "Y-yapma."

Sesim titremişti ama karşı taraftan şen bir kahkaha yükseldi. "Ağlayacakmısın yoksa? Saçmalama oğlum. Bir ucube için mi bu sesisinin titremesi? Nerede benim acımasız oğlum? Nerede benim vicdansız, duygusuz oğlum?" Evet. Neredeydi? Nereye gitmişti;vicdansız,duygusuz, acımasız minho?

"Öldü."

Söylediğim kelime ile telefonun kulağımdan çekilmesi bir oldu. Jisung hiç beklemediğim bir şekilde telefonu kulağımdan çekmiş ve aramayı sonlandırarak koltuğun diğer tarafına fırlatmıştı. "Minho! Kendine gel! Kim öldü? Ne yapmasınlar? O konuştuğun kişi kimdi?"

Haraket etmemiştim. Öylece duvara bakıyordum,taa ki görüş alanıma jisung'un pürüsüz yüzü girene kadar. Havada kalan ellerimi tutup parmaklarıyla okşadı. "Minho,bak korkutuyorsun beni. Cevap ver,kim di o?"

Aklıma babamın söyledikleri gelince ellerimi jisung'un ellerinden hemen çektim. Ona yakın olursam babam onu yaşatmazdı. Ondan uzak durmalıydım. En azından yaşaması için.

"Minho,ne oldu?"

Birden ayağa kalkıp jisungtan uzaklaştım. Kolumda onun kolunun hissedince hemen geriye çektim. "Minho! N'oluyor ya? Ne bu haraketlerin?!" Gözlerimi kapatıp kendime zaman verdim,bir süre sonra açıp jisung'un kolundan tutup sert olmayacak şekilde onu yürüttüm. Kapının önüne geldiğimde kapıyı açtım ve jisung'a döndüm. "Jisung, gidermisin lütfen." Jisung şok olmuştu. Böyle bir şek beklemediği belliydi. "Ne? Ne demek gidermisin? Hayır,gidemem. Seni bu halde bırakıp gideceğim öyle mi? Hah,rüyanda görürüsün!"

"Jisung,git lütfen."

"Hayır dedim değil mi?!" Bana bağırınca ben de artık sınırda olduğumu hissettim ve bir anda bağırdım. "Ben de sana git dedim değil mi!? Git ya! Git,istemiyorum!"

Bağırmamın etkisiyle jisung kolumda ki kolunu yavaşca çekti. Şoktaydı, duyduklarını idrak etmeye çalışıyordu. "Tamam,bağırmana gerek yok minho,gitme sebebimi söyleseydin ısrar etmeden giderdim. Ben sadece ne olduğunu anlayamadım ve seni bu hâlde bırakmak istememiştim,herşeye rağmen." Evet,herşeye rağmen...

I deserve to be loved too | MİNSUNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin