Çok güzel bir yaz günüydü.Annem,ben ve Oliver sahil kıyısında piknik yapıyorduk,babam yoktu çünkü annem ile babam 8 ay önce boşandılar.Babasız olmak çok kötü bir his,tabi annem ve benim için hayat daha güzel,"neden?"diye soracak olursanız babam annemi hep dövüyordu.Neyse, sahil gerçekten çok güzel ve pırıl pırıl.Birden Oliver çığlık atıp bayıldı,bizde telaş ile Oliver'ı uyandırmaya çalışıyoruz,Oliver'ın bayılma sebebi omzunda çok büyük bir örümcek vardı.
Sabah saat 8:30 da uyandım çok pozitif ve mutlu bir şekilde,sanki özel güçlerim var gibi güçlü hissediyorum.Pijamalarımı çıkardım üstüme rahat ve şık giyindim,aşağı kata indim ve annemin hazırladı güzel kahvaltılıkları yedim.Ve çok güzel bir kombin yapıp dışarıya çıktım.Giydiğim kıyafet.
Dışarıda arkadaşım Oliver ile geziyorduk,bir adam kadına bağırıyordu bizde koşarak oraya gittik"Neler oluyor?!" dedim,adam ise"sanane,birde sana mı hesap vericem?!"dedi anlık bir sinir ile elimi sıkıp açtığımda elimle adamı kontrol edebiliyordum buna,Oliver ile çok şaşırdık.Bende adamı elim ile kontrol ederek geriye doğru fırlatıp kadın'nın yanına koştuk."Hanım efendi iyi misiniz?'dedik titreyen sesimiz ile,fakat kadın beklemediğimiz bir şey yaptı.Yerinden kalktı ve ona bağıran adamın *Sevgilisinin* yanına koştu.
"Aşkım iyi misin?" dedi, bizde Oliver ile birbirimize bakarak, Burda neler oluyor? bakışı attık. Ve kadın "Onun sana nasıl davrandığını görmedin mi, neden hâla ona sevgi gösteriyorsun?" dedim ama kadın dediklerimi umursama mış gibi duruyordu. Oliver "Hanım efendi yardıma ihtiyacınız varsa lütfen söyleyin." Dedi ama kadın korkak bir ses tonuyla "Neler saçmalıyorsun, benim yardıma ihtiyacım yok." dedi ama biz tabiki inanmadık ve kadına YARDIM uygulaması yükledik ve bize "Teşekkürler kızlar, size sert davrandığım için özür dilerim" dedi birde "Sorun değil." dedik. Ve eve gittik, Oliver bugün bizde kalacak. Dışarıda yaşadıklarımızı hemen anneme anlattık ama benim özel güçlerim olduğu söylemedik. Odamıza çıktık ve film izleyip uyduk.Annemin aşağı kattan gelen ses "Lara, Oliver hadi kahvaltıya." Kahvaltı yaptıktan sonra üstümüzü değiştirdik ve evden çıktık.Benim giydiğim kıyafet. (Yukarıdaki)
Oliver'ın giydiği kıyafet (Yukarıdaki)
Sokakta geziyorduk ve birden karşımda babamı gördüm , Oliver'a dönüp "Babam burda hemen buradan kaçalım." Dedim bunu söylememim sebebi , mahkeme benim babamla görüşmemi yasakladı.Babam'da anneme yakınlaşmasına izin vermem. Eyer diyelim ki babam anneme yaklaştı , babamı gebertirdim.Babamım yanından uzaklaşınca bir kafeye oturduk. Güneş çok güzel parlıyor,Oliver ile kahve ve simit alıp sahile doğru yürüdük. Akşam olunca bir ıssız sokağa gittik , yanımızda sprey vardı. Oradaki bir beyaz duvarı boyamaya başladık , gerçekten güzel çiziyoruz zaten Oliver ile 1 haftadır resim kursuna gidiyoruz. Duvarı boyarken 2 tane adam geldi , ve bize "Ooo kızlar naber yaa.." dediler sarhoş bir sesle , onları ilk defa görüyoruz. Oliver adamlardan bir tanesine biber gazı sıktı ve koşarak oradan uzaklaşıyorduk ama adamlardan (biber gazı sıkmadığımız) biri bizi kovalamaya başladı fakat bir taşa takılıp düştü. Oradan uzaklaşıp eve gittik. Anneme anlattık ve annem "Yarın sabah kahvaltı yaptıktan sonra polise gidicez." Dedi. Oliver bugünde bizde kalıcak , Oliver annesine haber verdi ve annesi "Tamam kızım , dikkat et kendine ve Lara'ya." Oliver ile odamıza gittik biraz bugün olanlarla ilgili konuştuk. Sonra ise kitap okuyup uyuduk. Sabah kalkınca annem "Hadi kızlar acele edin , kahvaltı yapıp hemen polis merkezine gidelim." Dedi
Polis merkezine vardık. Oliver anneme korkmuş bir ses ile "Ayla abla hazır yolun başındayken vazgeçelim, belki şikayet edersek o adamlar bizle daha fazla uğraşırlar." Dedi. Ama annem kararında kesindi. Ve Oliver'a "Bak Oliver, korkunun ne olduğunu biliyorum ve bana güven sizin için en iyisi bu." Dedi. Ben genelde böyle gergin anlarda güzel espiriler yaparak insanların korkusunu hafifletir, onları rahatlatırdım ama bu sefer yapamam çünkü annem ve Oliver beni gerizekalı sana bilir, sonuçta neden böyle bir anda şaka yapar ki, diye düşüne bilirler. Neyse polis merkezine girdiğimiz de bizden olayları net bir şekilde anlatmamızı istediler. Bizde tabiki anlattık bize o 2 adamı tarif etmemizi istediler ve robot resim oluşturdular. Ve polis merkezinden ayrılırken polislerden biri anneme "Lara ve Oliver olaydan çok etkilenmiş gibi görünüyor, o yüzden onları bir terapi (piskolok) gitmeleri gerekiyor. Bazı hastanelerde piskolok var fakat onlar hastalıklardan dolayı psikolojisi bozulan insanlar için size önerim çocuk piskoloklarına gitmeniz gerekiyor ve parada lazım" dedi. Annem bunu tabiki onayladı. Oliver kendi evine gitti bizde annemle kendi evimize gittik, ve hemen uydum. Uyandığımda saat öğlen 1 di polis merkezine saat 9 gibi gitmemiz çok iyi oldu. Biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra dershaneye gitmek için hazırlandım. Oliver bugün dershaneye gitmeyecekmiş. Bende dershanenin yolunu tuttum. Dershane'de 3 saat durdum. Ve yarın ilk terapim var o yüzden çok az heyecanlıyım, Oliver ile terapi günlerimiz farklı. Saat 7:30 ben tam ders çalışırken annemin arkadaşı ve onun erkek çocuğu geldi. Annemin arkadaşının ismi Fatma. Fatma teyzenin oğlu Artur benden 1 yaş büyük yani 17 yaşında, gerçekten yakışıklı ve annem "Artur istersen sen benim kızım Lara'nın odasına çık hem o ders çalışıyor ona yardım edersin" dedi. Artur benim odama geldi ve "Naber Lara?" Dedi, bende "İyi senden naber Artur?" Oda benden hoşlanmış gibi ve Artur da bizim dershaneye yazılacakmış bu gerçekten çok güzel. Onlar gitmeden önce Artur bana telefon numarasını verdi ve "Yarın arasın." Dedi ama çok sesiz bir sesle "Aşk" dedi. Ve gerçekten ona Aşık oldum. Sabah olunca kalktığımda hemen Oliver'a olanları anlattım ve oda çok mutlu oldu. Ve Oliver da bana bir erkek ile tanıştığını söyle bende "Hayırlı olsun" dedim. Oliver "Onu gerçekten sevdin mi?" Dedi. Bunu neden dediği hakkında hiç bir fikrim yok keşke olsaydı.. bende "Evet neden sordun bir sorun mu var?" Dedim. Oda " Hayır, sadece merak ettim o kadar." Dedi ama ben birşey olduğunu düşünüyorum tabiki bunu Oliver'a demedim. Oliver benden Artur'un fotoğrafını istedi "Bende Artur'un fotoğrafı yok ki." Dedim. "Tamam Lara iyi geceler, yarın konuşuruz." Dedi ve telefonu kapattı. Bende biraz kitap okuyup uyudum, kitap okumayı çok seviyorum. Sabah uyandım, ve kahvaltı yaptım bu biraz hasta gibiyim. Kahvaltı yaparken annemin telefonu çaldı. Arayan Fatma tezye (Artur'un annesi) biraz sohbet ettiler ve Fatma teyze "Artur bir şey diyor Lara istiyorsa Artur'a yazabilirmiş" dedi bende Artur'a "Bugün nasılsın?" Yazdım. O "İyi sen nasılsın elma şekeri?" Yazdı. Bana neden elma şekeri dediğini anlamadım ama ben elma şekeri sevmem. Bende ona "İyiyim ama bana neden elma şekeri dedin?" Yazdım. "Elma şekeri sevdiğim için dedim" yazdı. " Öyle mi? Ben hiç sevmem." Yazdım ve konuşma sona erdi. Artur'u sevmek konusunda tekrar düşmek istiyorum çünkü, aklıma hep ÖZGE CAN ARSLAN geliyor...Artut (yukarıdaki)
*Kelime sayısı: 1025
2. Bölüm daha uzun olacak. Yeni bölüm yakında..*