4-

24 2 7
                                    

Jeongin parktaki rastgele bir salıncağa oturm uştu.Hyunjin ile Yunjin'in buluşacağını öğrenmişti.Bu üzmüştü. Marketten birkaç sakız ve bi su almıştı.İştahı yoktu.

Aşırı kilo vermişti Jeongin.Ne birşey yediği vardı nede içtiği.Sadece su ve sakız.Salıncakta yavaş yavaş sallanırken omuzunda hissettiği el ile irkildi.O elin sahibi konuşmaya başladı.Ses hiç yabancı gelmiyordu.

"Uzun zaman oldu,Jeongin"

Kuzeni Changbin'di bu.6 yıl önce yurt dışına tanışmışlardı.Changbin burda olduğundan anlaşılıyor ki geri dönmüşler.

"Sanada selam,Changbin hyung"

"Evden kovulmuşsun,baban söyledi"

"Sikimde bile değil onlar."

"Baban aşırı gergin.Seni ilk gördüğü yerde öldüreceğini söylüyor."

"Keşke."

"Ne?"

"Boşver.Peki annem?O nasıl?Muhtemelen hayal kırıklığı yaşadı."

"Jeongin"

"Efendim?"

"Senin suçun yok."

"Ha?"

"Kendini suçlamayı kes."

"Ne diyorsun ya?"

"Minho ile konuşmuştum.O anlattı bana. Hyunjin diye bir heriften hoşlanıyormuşsun ve o seni küçük düşürmek için kusurunu arıyor.Yalan mı?"

"Piç Minho"

"Yöneliminin gay oldugunu bilmiyordum"

"Lütfen babama söyleme Changbin!Daha fazla sinirlenir.Babamın gözünde tembel olurun, çirkin olurum,beceriksiz olurum, aptal olurum ama erkek orospusu olmaz. Lütfen!"

"Hm"

"Hyung!"

"Düşünelim bakalım."

"Hyung hayır hayır"

"Ben senden birşey istiyorsam onu yapmalısın.Babacığının gözünden daha fazla düşmek istemiyorsun değil mi?Hm"

"Hyung,kölen mi olmamı istiyorsun"

"Belki"

"Asla!"

"Ne yani?Babana yönelimini mi söyleyeyim?"

"Git söyle.Beni bulamazlar"

"Ya yerini söylersem?"

"Öyle birşey yapayım deme!"

"Görüşürüz Jeongin"

"Siktir git lan! İnşallah çükün götüne girer bi daha çıkamaz.Minnacıktı zaten."

"Geri al lan puşt"

"Almıyorum lan.Git söyle babama.De ki oğlun orospu olmuş banada verecekmiş de. Hadi koş.Kuru çüklü."

"Kuru çükümü sana yediririm Jeongin! Doğru konuş benimle."

"Siktir git şurdan"

Jeongin ile Changbin'in kavgaları sokaklarda yankılanıyor,bağırışları duyanlar parka geliyordu.Teyzeler ne olucak bu gençlik dercesine süzüyordu ikiliyi.Bazıları ise video çekiyordu.

Changbin Jeongin'e vurmak için elini kaldırdığında Jeongin gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı.Fakat bir süre sonra ona dokunan en ufak şey bile yoktu.Sadece rüzgar esip saçlarını savuruyordu.

Gözlerini açtığında karşısında deccal gibi dikilen Hyunjin ve yerde burnu kandan kayboyan Changbin'i görmeyi ummuyordu. Anın verdiği şok ile çığlığı bastı Jeongin.

"Bağırma bi"

"Hyunjin, naptın sen amına!"

"He öldürseydi seni buracıkta.Bir deri bir kemik kalmışsın zaten."

"Ölmeyi yeğelerim"

"Saçma sapan konuşmayı bırak.İnsanlar bize bakıyor."

"Yalan değil!Changbin öldürsün beni  ama nolur babam yönelimimi öğrenmesin."

"Jeongin sus"

"Susmuyorum lan!Sende bipolar mısın nesin.Gayim diye etmediğin laf kalmadı gelmiş burda üstünlük taslıyor.Şovun kime oğlum senin?Bizi izleyen insanlara mı?"

"Yürü"

"Kes"

Hyunjin Jeongin'in bileğinden tutarak çekiştiriyordu.Jeongin her ne kadar gitmek istemesede aşırı yorgundu.Bedeni buna karşı koyamıyordu.

"Hyunjin nereye gidiyoruz?"

"Evime."

"Siktir,Minho'nun evine gitmek istiyorum."

"Minho Changbin'e onların evde kaldığını söylemiş olmalı.Baban tarafından öldürülmek istemiyorsan benimle gel."

"Beni yoruyorsun Hyunjin."

"Seni anlayamıyorum Jeongin."

"Bak yakışıklı beyefendi;diyorum ki ters köşelerinizi zımparalasak mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zormuş, değil mi?-HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin