2. BÖLÜM devami

20 0 1
                                    

Herkes arabaya yerleşti, yola çıktık, ama bir sıkıntı vardı, otelden çıktık çıkalı bir tane araba bizi takip ediyor, nerde duruyorsak o araba da duruyordu, tesadüftür diye sesimi çıkarmadım yolun yarısında hava almak için durduk, yolun karşısında bir çeşme vardı Elif'le oraya gittik, çeşmeden birkaç yudum su içtikten sonra arkamızdan birisi hem benim hem de Elif'in ağzını tuttu,birşey koklatti, gözlerim kararmaya başladı. Ellerim ayaklarım boşaldı. Ondan sonra hatırladığım tek şey sert bir şekilde yere düşmemdi. Sonra hiçbir şey hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda bir tane odadaydım etrafına baktım Elif hâlâ bayılmış haldeydi ellerim bağlı değildi. Cebimi yokladım telefonum yoktu, sonra Elif'in uyanmasını bekledim...
Sonunda uyandı. Hafif bir uykulu sesle
"Nerdeyiz biz?" Dedi
"Bilmiyorum ama içimde kötü bir his var" diye cevapladım yarım saat sonra yanımıza 2 tane adam geldi, birisi hafifçe sırıttı bu adam;
Kıvırcık saçlı, yeşil gözlü, sarışın ve uzun boyluydu bu adamın ismi sanırım Arda'ydi. Yanındaki arkadaşı ise;
Dalgalı saçlı, kahverengi gözlü, kumral ve uzun boyluydu sanırım onun da ismi Ege'ydi.
Bizden ne istiyorlardi? Acaba bize bişey yapacaklar miydi? Bizi niye kacirmislardi ki? Kafamın içinde sorular dönüp duruyordu. Çok fazla korkmuştum ve sordum;
"B-bizi n-niye kaçırdınız?" Dedim Arda beni süzdu ve
"Çok güzelsiniz arabadaki adamların yanında harcanirsiniz diye"
"Yanlız adamların birisi benim sevgilim"
"Sevgilin çok mu önemli?"
"Öyledir"
"Sen onu bıraksan üzülürsün yani"
"Ben niye bırakayım onu deli miyim ben?"
"Sadece oku" diyerek elime telefonumu verdi. Şok olmuştum çünkü Burak'la yazismam vardı ama ben yazmamıştım ki yazışmalarda ondan sıkıldığımı, ayrılmak istediğim yazıyordu ne yapacağımı bilemedim gözümden yaşlar akıyordu. Burak'a mesaj atmayı denedim telefon çekmiyordu birkaç adım attıktan sonra mesajım gitmisti, mesajımda onları benim yazmadığını başkasının yazdığını yazmıştım Burak inanmadı.... Aradım açmadı... Mesaj attım görüldü attı... Sanırım kırılmıştı...

••ara vermek isteyenler için ara1••

Ben de kırılmıştım nerdeyse kesintisiz bir buçuk saat ağladim. Arda'ya çok sinirliydim neden böyle bişey yapmıştı ki? Arda yanıma geldi bir bardak su verdi bir yudum alınca ani bir kararla geri kalan suyu başından aşağıya döktüm. Bana sinirli bir şekilde baktı ben de karşılık verdim. Bana baktı ve "Sevgilim olur musun?" Diye sordu. Ona ağlamaktan kızarmış gözlerle baktım elimi kaldırıp sert bir tokat attım ve ona küfürler ettim. Elif beni bir yandan sakinleştirmeye calişsa da başaramadı. Bir süre sonra sakinlestim ve Arda konuştu
"Senin söylediğin bütün küfürleri ses kaydına aldım bana söylediğin bütün küfürler nerdeyse bir suçtur. Yani anlayacağın ya benle sevgili ol ya da polise gidersin seç birini"
"T-tamam s-sevgili olalım"
Arda gitti. Ağlamaya başladım hem Burak'dan ayrıldığım için hem de Arda'yla sevgili olduğum için.
Biraz sakinleştikten sonra hava almak için odadan çıkmayı denedim. Oda kilitli değildi. Evin içene baktım ev iki katlıydı. Elif'le beraber alt kata indik. Mutfaktan sesler geldiği için mutfağa ilerledik. Arda ve Ege'nin üstünde birşey yok, altlarında şort vardı. Arda beni fark etti.
"Ooo birileri odadan cikabilmis naber güzellik?"
"İ-iyiyim" desem de gözlerim böyle demiyordu
"Emin misin? Gözler yalan söylemez"
"A-aslında pek iyi değilim hava almam gerekiyor"
"Dışarı çıkmaya ne dersin?"
"P-peki"
Dışarı çıktık yakınlarda bir sahil vardı oraya doğru yürürken... Burak, Burak'ı gördüm gidip ona sarılmak istiyordum ama Arda'nın elini bırakamamıştım... Burak'la göz göze geldik. Gözlerim doldu.
"Arda a-aslında b-bu kadar yürüyüş yeter e-eve dönelim mi?"
"Sen nasıl istersen prenses" dedi ve Burak'la göz göze geldiler
"Zeynep şu adami tanıyor musun? bana bir yerden tanıdık geliyor"
"Ş-şey o... B-burak" dedim gözlerimden yaşlar süzülerek
"Neden ağlıyorsun? Bir sıkıntı mı var?"
"L-lütfen eve gidebilir miyiz a-artık"
(Eve gittik ve Elif'e olanları anlattım)

••ara vermek isteyenler için ara2••

Elif iç çekti
"Zeynep sana birşey demem lazım"
"Efendim"
"Seyy"
"Neyy"
"Hani şu Ege var ya"
"Evet sayın gerizekalı"
"..."
"Elif senin ben, lan aptal Ege'de ne buldun *mk"
"Ama knk çok yakışıklı..."
"Öhüm neyse olabilir böyle şeyler. Ege'nin bundan haberi var mı?"
"Yok açılsam mı acaba sana sormak için söyledim"
"Açıl knk ben arkandayım"
"İşte knk açılamıyorum"
"O zaman ben söylerim!"dedim ve Ege'nin yanına indim
"Ege seninle birşey konuşmamız lazım"
"Efendim"
"Elif seni begeniyormuş"
"Ney?"
(Elif odaya gelir)
"Zeynep sakın söyledim deme"
(Sırıtırım)
"Zeynep senin ben anan-"sözünü kestim
"Elif kendi yoldurtma sus!"
Ege;
"Demek benden hoşlanıyorsun?"
"Evet"
"En azından zorlamadık sevmen için"
"Nasıl yani?"
"Yani beni sevmeseydin zorunlu olarak sevecektin"
"Hee öyle"

••••••••••••••••••••••devamı••••••••••••••••••

Akşam oldu herkes odasına gitti... Sabah olduğunda yanımda Elif yoktu kesin Ege'nin yanına gitmiştir dedim içimden. Sonra tekrar uyudum. Tekrar uyandığımda yanımda Arda vardı. Arda;
"Günaydııınnn" dedi neşeli bir ses tonuyla
"Günaydin" dedim ve devam ettim "Elif nerde?" Diye sordum
" Ege'nin yanında biz de inelim mi?"
"Olur inelim" dedim aşağıya indik, mutfağa girdik önümüze baktığımızda kahvaltı hazırdı, Elif'e baktım ve
"Oo senin böyle marifrtlerin var mıydı ya"
"Tabii sen bilmiyor muydun"
"Yoo beraber kalırken bana hiç böyle kahvaltı yapmıyordun"
"Of ya ne abarttın ye işte ya"
"Of tamam çok ağladın yiyen bari" dedim alaycı ses tonuyla. Kahvaltı yaptık, ben geri odama geçtim, biraz geçti yanıma Arda geldi.
"Niye odaya geldin"
"Niye gelmeyin ki"
"Yanımızda dursana. Bir rahatsızlığın mı var?"
"Hayır, sadece aşağıda canım sıkılıyor"
"İyi sen bilirsin" dedi ve gitti.
Günler geçtikçe Burak'ı özlüyordum...
Acaba o da beni özlüyor muydu? Keşke onla konuşabisem ama Arda telefonumu vermiyordu... Bunları düşünürken uyuya kalmışım. Arda beni uyandırdı.
"Güzelim sence yeteri kadar uyumadım mı?"
"Evet aslında fazlasını uyudum"
"Bana söyleyemedigin bişey mi var yoksa?"
"H-hayır sadece bu aralar havamda değilim"
"İstersen dışarıyı dolasabiliriz"
"Bilmem Elif'e sorayım o da isterse çıkalım"
"Ben ikimiz çıkarız diye düşünmüştüm ama istersen çağır"
"O zaman ikimiz çıkalım" dedim ben hazirlandim önde Arda çıktı Elif yanıma gelip kulağıma
"Arda'yı sevmeye başladın galiba"
"Burak varken mi? Ciddi misin sen?" Diyip dışarı Arda'nın yanına gittim. 1 saat kadar dolaştık, eve geldik, akşam oldu. Ben yine her zamanki gibi odamdaydım, Arda yanıma geldi, beni salona çağırdı. Çağırdıkdan 5-15 dk sonra gittim. Salondan gülüşmeler geliyordu, yanlarına gittim Arda bana baktı
"Biz de seni bekliyorduk güzelim" dedi çekici bir ses tonuyla
"Ne oldu? Neden beni buraya cağırdınız?"
"Film izleyecez birtanem sen de gel istedim"
"Tamam" dedim. Film açtılar açtıkları film korku filmiydi. Korku filimleri bana genellikle sıkıcı geldiği için Arda'nın omuzunda uyuya kalmışım, biraz uyuduktan sonra uyandım. Arda yeşil gözleriyle bana baktı ve konuştu
"Uykuyu çok seviyorsun galiba güzelim" dedi içimden senin kadar değil desem de disimdan söylemeye utandım ve
"Evet" dedim mutfağa yöneldim bir bardak su içtim ve odama gittim. Uyumaya çalıştım, uyuyamayinca Arda'nın yanına gittim. Solandaki koltukda uyuya kalmış. Ben de karşısına geçtim. Tekrar uyuyamayinca balkona gittim, çekmecede sigara vardı bir dal sigara aldım ve can sıkıntısından içmeye başladım... Kısa bir süre sonra Elif yanıma geldi. Bana şaşırır bir gözle baktı ve
"SEN SİGARA MI KULLANIYORSUN?!"
"..."
"HANİ BANA SÖZ VERMİŞTİN HİÇ KULLANMIYACAKTIN?!" Dedi bana bir süre baktikdan sonra balkondan çıktı, Elif çıkarken Arda yanıma geldi
"Ne oldu bebeğim?"
"H-hiiç y-yok birşey"
"Elif sana niye bağırdı?"
Elimdeki sigarayı gösterdim Arda sinirli bir şekilde
"Ne ya bunun için mi bağırdı?" Kafamı salladım. Arda sinirli bir şekilde içeriye doğru yöneldi. Kolundan tuttum ve Arda bana baktı
"Bırak beni Zeynep"
"A-arda dur"
"Niyeymiş?! kimse sana bağıramaz"
"B-benim hatam... Ben Elif'e söz vermiştim ama... ama sözümde duramadım"
"Sözün neydi güzelim"
"Ben eskiden çok fazla sigara içerdim ve Elif bana sigarayı bıraktırdığında Elif'e söz verdim bidaha içmeyeceğimden dolayı ama ben sözümde duramadım..."
"Peki ya neden içtin sigarayı?"
"Boşver..."
Salona gittim, koltuğa yattım. Arda da benim karşımdaki koltuğa yattı. Sabah oldu Arda beni uyandırdı.
"Zeynep kalk aşkım sabah olduu" kalktım Arda'ya baktım.
"Kahvaltı hazır mı?"

Öbür bölüm aşkom

Bodrum Kattaki Sessizlik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin