2.Bölüm Eskiler ve AcılarAcılar da insanı üzer ve eskilere gitmek acıları getirir.
İçinde acı olan eskiler insanın canını, içini acıtır.Günümüzden
2 yıl sonra
Ben Gloria L.A. 30 yaşındayım
duygularımı kaybedeli çok oldu ama geçmişimi kaybedeli daha doğrusu sileli çok olmadı ve ben geçmişimi kaybettiğimi tam yedi saat önce öğrendim ve bu ağır oldu. küçüklüğümü,neşeli olmasa da çocukluğumu kaybettim ben. Öğrendiğim gerçekler çok acıydı.
Zaten gerçekler acıdır ama ilginç olan şey, benim hayatım acıdan doğma.
Sevdiğim insanlar hayatımda bana ihanet etti ve bende kabul etmediğim için onları çıkardım, korkmayın öldürmedim sadece sevmediğim kişilere dönüştüler ve ben geriye bakan kişilerden biriyim çünkü önümde aynı arkamda bıraktıklarım da...
Günümüzden
4 yıl önce
"Nasıl yaparsın ismimi nasıl değiştirirsin Lenora neden" bavulunu toplarken yandan bana bakıyordu diğer dolabın kapısını açmış bavuluna doldururken "Ya anlamıyor musun seni buldular kaçman gerek eğer gitmezsen seni yakalarlar ve sen ekipten atılırsın gitmen gerek Albert" haklıydım.
"Bari bana da danışsaydın, ekipten atılsam da atılıyım kendi ekibimi kurarım hiç önemli değil" o da haklıydı ama yapacak bir şey yok isterse tekrar ismini değiştirirdi hem anlamı da güzel tabi garip bir anlamı var ama neyse "yabancı,misafir" kesin anlamadı ama bana dönüp tek kaşını havaya kaldırdı "anlamadım bana yabancı mı diyorsun?" bulduğu anlam bu muydu cidden "Hayır tabikide, anlamı yani isminin" sanki buna ne gerek vardı dermiş gibi bakıyordu "Yani anlamı öyle mi ?" başımı yukarı aşağı salladım "Peki ya anlamından mı seçtin, kendisi güzel bir isim diye mi?" düşündüm "İkiside" gerçektende ikisini de güzel buldum tam Alber- yani Xenona yakışırdı.
"Sen seçtiğin için birşey demiyorum ama ekipten biri olsa kafasını patlatmıştım" komik gelmiş olacak ki gülmeye başlamıştım ama hemen yüzümdeki gülümsemeyi sildim ve yerini ciddiyete bıraktım "Nereye gidiceksin ayarladın mı bir yer?" o da yüzüne ciddiyet birazcık ta asık suratıyla "Bakıyorum ama galiba Fransaya döneceğim orayı cidden özledim" şu anda Türkiyedeydik ama benim de 3 gün sonra almanya'ya dönmem şarttı " Hmm bence de oraya gitmelisin orası huzur verici ama orada adam öldürmeden dönme çünkü eğer öldürmessen biliyorsun, savaş çıkaracak insanların ölmesi lazım ya da çocukları" düşündü dudaklarını yukarı doğru kıvırdı ve "Emrin olur Lenora A." bende hiç zaman kaybetmeden "Emrim olur Xenon K."
Günümüz
Annem bana sesleniyordu ve hamileydi "Yalan, hepsi yalan, senin hayatın yalan" koltukta oturmuş benim olduğum tarafa bakıyordu ama sanki gözleri bana, dedikleri başka birineymiş gibiydi "Senin olduğun her yer zaten yalan, hayatın yalan senin, gün gelecek öleceksin ve öldüm diye sevineceksin." bu sözlerde neydi böyle sonra gözleri benden ayrılıp karnına gitti.
"Sana sesleniyorum duyuyor musun?"diyordu ama benim kolumdan çekip tutan biri vardı ve baktığım o kişiyi tam hatırlamıyorum ama gözleri, gözleri okyanustan farksızdı.
Rüyaymış... ya da.... Kâbus...
Rüyadan uyanınca derin nefes alıp veriyordum, bu kadar kötüydü benim için bir rüya ya da kabus.
Kendimi halsiz hissediyordum olayların üstünden beş gün geçmişti ve biz herkesten gizli bir konağa gelmiştik burası epey büyüktü hiç kimsenin fark edemeyeceği bir yerdi ama ben galiba saatlere alışamadım bana verilen odaya kapanmış yorganı üstüme geçirmiş düşünüyordum, bu hep yaptığım bir şeydi ve bunu seviyordum. O sırada odanın kapısı tıklanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK
Teen Fiction"Bir insan ne kadar kaçarsa kaçsın o şey onu her zaman bulur ve yine ve yine ve yine acıtır..."