kütüphane

23 1 0
                                    

- Napıyorsun babiko ?

- İş güç işte napalım?

- Şu hocalara gıcık olmaya başladım.

Babamın masasında mandalina gördüm. Mandalina, jimin gibi kırmızı çizgimdi. Babam bunu gördüğümü fark edecek ki

- Al hadi.

Direkt mandalinalara uzandım. Babam bilgisayarla uğraşırken bende ayaklarımı masaya uzattım. Babam bilgisayarla uğraşırken...

- Eee anlat bakalım yine neden geldin?

Mandalinayı ağzıma atıp...

- JİMİNle öpüştüm. O sikik hocada kız erkek yapsa bir bok yapmaz bizi gördü yolladı.

- Aslında doğru diyorsun o öğretmen biraz sorunlu.

Mandalinayı yemeye devam ettim. Bir anda aklıma bir fikir geldi.

- Baba okul çıkışı okuldan herkesin çıkmasını sağlar mısın?

- Neden miş bakalım?

- jimin le ilgili şeyle düşünüyorum.

Dedim cilveli şekilde. Gülümsedi.

- Tamam ben halledirim.

- Sağol babiko.

Son mandalinayı da alıp, odadan çıkarken zil çaldı. Sabah ilk derse girmemiştim ve jiminnin üstünde nasıl bir etki bıraktığımı bile bilmiyordum. Omzunda bir el hissettim.

- İlk derse gelmedin yoksa çocuğumu dövdün?

- Hayır.

- Hmm yoksa çocuğun bir yerini falan mı kopardın?

- Hayır.

- Çocuk beni delirtme söyle ne yaptığını.

Neden bilmiyorum ama sırıttım.

- JİMİNle öpüştük.

- Ne? Nerde? Nasıl? Ne zaman? Hay ben böyle işin ben yokken yapıyorsun öyle olsun kardeşim. Alındım darıldım yani haberin olsun.

- Çocuğu dövcektim, jimine bu kadar yakınken neden öpmeyeyim dedim. Bir anda kendimi dudaklarında buldum amk.

- Hee jimin de şikayet etti değil mi? Ah kıyamammmm ben sana.

- Hayır, Tae. Hoca gördü öpmüştüğümüzü.

- Zaten bu hocayı sevmiyorum. Lan ben hala inanamıyorum nasıl öpüştünüz amk.

- Öpüştük işte gerisini düşünme tae.

Dedim ve koridorda yürümeye başladık, direkt okul bitsin istiyordum. Jimini düşünmekten başka bir bok yapamıyordum. O öpüşme bende etki bırakmıştı. Oysaki bu ilk öpüşmem değildi. Jimini öptüğüm de böyle oluyorsam, daha ilerisini düşünemiyorum.

************

- Biz gidiyoruz yoon.

- Görüşüz.

Jiminin okuldan gitmeyeceğini biliyordum çünkü okuldan sonra kütüphanede ders çalışıyordu. Tamda tahmin ettiğim gibi kütüphaneye gidiyordu, sırıtarak yanına gittim.

- Çantanı taşıma mı ister misin?

- Şuan seninle uğraşamam yoongi, git işine.

Kapıyı açacağı sırada ondan önce davranıp kapıyı ben açtım. Babamın herkesi gönderdiğini kütüphane çalışanlarının olmamasından anlaya biliyorum. İçerisinin ışıkları kapalıydı güneş ışığıyla aydınlanıyordu.

My Bully / Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin