Salih portakal suyunu içiyoken Murtaza ve Kahramanın konsulda maç yapmalarını izliyolardı
Telefonu eline alıp "Kırmızı'm nasılsın?" yazar ama tek çizgi düşünce telefonu kenara koyup içinden 'Gerçekten Selimi daha mı çok sevicek' der
Derin bi nefes verip 'Böyle bi şey olmayacak' diyip moralini bozmamaya çalışarak devam eder izlemeye
...
Efsun arka kapıyı açınca sağ eliyle karnını sol eliyle kapının kenarını tutuyodu , sırtı hafif kambur gibi duruyodu
Sadettin "Merhaba küçükhanferdimiz"
Efsun "Haa merhaba merhaba , şekline şemaline bak , gir içeri" diyip koluna girer Sadettinin
...
Efsun Sadettini salona bırakıp yarasını açar ve "Ne oldu buna ?"
Sadettin "Makas"
Efsunun gözkeri kocaman olup "Makas mı ? Of nasıl becerdin diye sormayıcam" diyip kalkar ve ilk yardım çantasını getirir
Efsun "Gömleği falan çıkaralım , hem kan hemde parçalanmış"
Sadettin başıyla onaylar ve Efsundanda destek alarak ilk iç ceketi , sonra gömleği , en sonra siyah atletini çıkarır
Efsun gördüğü yapılı vücutla boğazının kurumasına engel olamaz , yutkunur ve yarayı temizlemeye başlar
...
Kahraman "Bu Medet Sadettin için çok mu değerli?"
Murtaza "Salih kadar olmasada çok değerli"
Salih "Sadettinin merhamet gösterdiği ilk , şevkat gösterdiği ikinci kişi"
Kahraman "Vay be , bi Medet kadar şanslı olamadık"
Salih "Medet Sadettinin benim baskım ve ya isteğim olmadan merhamet gösterdiği , kurtardığı ve sahip çıktığı tek kişi , çok seviyo onu ama hiç alçak gönüllü olamam Sadettinin favorisi her zaman ben olucam"
Murtaza "Yine götü kalktı , neyse ben tatlı getireyim de ikinci tura geçelim"
Salih "Bana kremalılardan getir"
...
Efsun etraftaki kanlı bezleri ve kullandığı ilaçlarını toplarken Sadettin kanepede uzanıyodu ve boş boş tavanı izliyodu
Efsun etrafı topladıktan sonra battaniye getirip atar Sadettinin üzerine ve mutfağa giderken "Aç mısın ? Bi şeyler yer misin ?" der
Sadettin "Olur" der istemese bile sesi titriyodu halsizlikten
Efsun iki tane sade tost ve vişne suru getirip masaya koyar ve Sadettinin yanına oturur
Efsun "Acıyo mu?" diyince Sadettin hayır anlamında başını sallayıp hafif arkaya giderek dikleşir
Efsun "Dur dikişlerin patlamasın ben yemene yardımcı olurum" diyip bizzat kendi elleriyle yedirir Sadettini
.
.
.Efsun "Boynundaki kolyenin bi özelliği var mı ? Yani garip duruyo çözemedim neye benzediğini , sanki eksik ,yarım gibi"
Sadettin içinden 'Bu kadarda zeki olunmaz ama' der ve dışından "Belki bi gün anlatırım" diyince Efsun başıyla onaylar
...
Akşam olunca kapı çalmıştı ve Murtaza kalkıp kapıya gider , Sadettin mint yeşili bi takım elbisedeydi , elindede kırmızı tesbih vardı