ırz düşmanı # gxg

otuzsekiz

geldi ağlamayın

・smutlu bölüm・

─ yaseniya

odamın kapısı merve'nin ayağıyla açılırken, kolları belimi kavramış şekilde beni odaya götürüyordu. yüzünde çok sabırsız bir ifade vardı ve kendini tutmaya çalışıyordu, bu yüz ifadesi oldukça hoşuma gitmişti ama çaktırmamaya çalışıyordum.

kapıyı ayağıyla geri kapattığında bir anda kendimi duvara sabitlenmiş bir şekilde buldum. eli hiç beklemeden belimde hareket ediyordu. eteğimin durmasını sağlayan kemerimi kavradığı gibi çekerek kendine yaklaştırdı. ağzımdan birkaç mırıldanma çıkınca yüzünden sesimi duymak için yapmaya çalıştığını anlayabiliyordum.

parmakları belimde yavaşça gezerken yüzü vücudumda geziyordu. onun öpücüklerini istiyordum ama o vücuduma bakmaktan başka bir şey yapmıyordu. yarın sabah uyandığımda ne yaptım ben diyerek yastığı tekmeleyeceğimi biliyordum ancak şuan onu gerçekten istiyordum. ellerimi onun ensesine yerleştirip kendime çekip dudaklarımızı birleştirmiştim.

bu hareketim hoşuna gider gibi öpücüğün arasında gülümsemişti. öpücüğü derinleştirirken onun elleri belimden yavaş yavaş kalçalarıma kayıyordu. çok geçmeden kontrolü tamamen eline alarak öpücüğün içine dilini katmıştı. ona ayak uydurmaya çalışırken dilini profesyonelce hareket ettirerek inlememi sağlıyordu.

bu şekilde sesimi alçaltamıyordum ve her bir saniyede bu alçaltamadığım inlemelerim merve'nin hareketlerini daha da sertleşiyordu. eli kalçalarımdan yavaşça çıplak olan bacaklarıma indiğinde titrek bir nefes verdim. eli nazikçe hareket ettiği için sakin kalabiliyordum, parmakları bacaklarımdan yukarıya kayarken eteğimin içine girmişti.

parmaklarının bu hareketleri çok hoşuma gidiyordu ve bunun farkında bile değildi.

bir eli eteğimin içinde hareket ederken diğer eli kazağımın içine girmişti. aynı zamanda dudaklarımı derin bir şekilde öpüyordu. her bir dokunuşu daha çok hoşuma gidiyordu, nereye dokunması gerektiğini çok iyi biliyordu. öpücükler her zamankinden çok farklıydı. dilin işin içine girmesi bir yana gerçekten birazdan yapacak olacağımızın bilincinde olan öpücüklerdi.

dillerimiz son bir defa beraber hareket ettikten sonra ayrıldığında merve yanağıma bir öpücük kondurdu. bu küçük öpücük şimdi büyük bir şeyler yapacağımızı ifade ediyordu.

elini eteğimden çekerek yukarılara doğru götürdüğünde farkında olmadan eline bakmıştım. eteğimin altından beni nazikçe okşaması hoşuma gittiği için devam etmesimi istiyordum ancak bu bakışı merve'nin farkedeceğini düşünememiştim.

iki eli yavaşça kazağımın kenarlarından tutup çıkarmaya başladığında ona yardım etmek için kollarımı kaldırdım. kazağım bir hışımla vücudumdan ayrılıp yere düştüğünde vücudunu bana bastırdı.

"mmhm.."

artık sütyenim kendini gösteriyordu. kazağımı çıkardığım anda onun gözleri beni yiyecek gibi vücudumu izlemeye başlamıştı. eli tekrardan eteğime doğru kaydığında yavaşça hareket eden eline odaklanmıştım. tam eteğimin içinden tekrar içeri gireceği sırada bir anda durdu. ona bakarken bana bastırmış olan vücudunu daha da bana bastırdı.

"beni istiyor musun?" diye fısıldadı kulağıma derin bir sesle. gözlerim şaşkınlıkla açıldığında gözlerimi yumdum. cevabını biliyordu, şuan aşırı utandığımı da biliyordu ve inadına bana söyletmeyi planlıyordu ama ben bu halde söyleyemezdim.

benden bir cevap alamayınca eteğime yakın olan elini yavaşça uzaklaştırmaya başladı. gözlerim tekrar eline kayarken bir anda paniklemiştim. "istiyorum." dedim gözlerimi sıkıca yumarken. sesim biraz yüksek çıkmıştı. "seni.. istiyorum."