-Run as fast as you can-

10 4 2
                                    

Yanımda koltukta biraz yayılıp kolunu arkama koltuğun üzerine koydu ve yüzünde tuhaf bir ifade ile bana dönerek güldü,

-"Sen gelmedin ama ben geldim,"

Gözümün içine bakarak ellerimi dizlerim den ayırıp iki yanıma koydu, eli ile dizimin arka tarafından kalçamın koltukla temas eden yerine kadar elini yavaşça kaydırarak,

-"Ben istediğimi alırım Jungkook "

Dedi.

...

Elinin altında titredim. Yaptığı hareketi saniyeler sonra fark edebildim, bacaklarımı düzeltip ayağa kalktım. Kılını bile kıpırdatmadan aynı şekilde duruyordu arkamı dönüp gitmeye çalışınca kolumdan tutup geri koltuğa çekti,

-"Hadi ama utandın mı?"

Dalga mı geçiyordu benimle. "Utanmak"gerçekten bunu utanmak olarak mı görmüştü. Sinirle karışık şaşkınlık ile suratına bakıyordum.

-"Utanmak mı, Şaka mı yapıyorsun sen ?" koltukta ondan uzaklaşarak konuştum. Dinlemiyordu beni, ileride bir sürü kişi toplanmıştı oraya bakıyordu. Beni buraya getiren kız geldi,

-"Polisler geliyor."

"Sonunda"dedim içimden. O kız bana güvenli hissettirmişti. Yanıma gelip kolumdan tuttu.

-"Gel benimle."

Dedikten sonra koşmaya başladık. Arkamızdan o adam da geliyordu. Önce bir arabaya doğru gittik, polisleri görünce hemen yolunu değiştirdi.

-"Koşabildiğin kadar hızlı koş."

Herkesin gittiği yönün tersine gidiyorduk. Kız durdu, durunca ben de ona döndüm.

-"Hayır Taehyung hayır."

O adam yani Taehyung. Elindeki silah ile bana doğru yaklaşıyordu. Kız önüne geçip durdurmaya çalışınca, silahı ona doğrultarak bana yaklaşmaya devam etti. Nutkum tutulmuştu.

Yanıma gelince beni çekiştirerek polislerin olduğu tarafa doğru yürüttü.
...

Onun ne yaptığını anlamadım. Vaz mı geçmişti? Bana baktı ve "işimiz daha bitmedi" dedi. Bu ne anlama geliyordu peki? Kendinden bu kadar emin olması beni korkutuyordu. Kız da uzaktan bakıyordu, o da anlamamıştı belli ki.

Polis

-"Ellerinizi kaldırın ve olduğunuz yerde kalın."

dediğinde çok rahatlamıştım. O sırada hızla gelen siyah volswagen türü arabanın sesi ile irkildim. O adam bileğimi sertçe tutarak arabaya doğru hızlıca koştuk. Arabayı yüzü sert ve gergin biri sürüyordu, son anda yetiştiği alnındaki terden belli oluyordu.

Taehyung

-"Namjoon hyung hızlı sür!!"

diye haykırdı gülerek, her halinden eğlendiği belliydi.
Arabada oturuyorduk, polisler geride kalmışlardı. Son kurtarıcımıda kaybettikten sonra yüzüm düştü. Bunu gören Taehyung;

-"Üzülme, daha güzel bir yere gidiyoruz.."

dedi. Bunlar beni mi kaçırıyor yoksa dalga mı geçiyorlar anlamadım. Yanımda oturan adamla hiç bu kadar yakın oturmamıştık. Onu daha derinden inceleme fırsatı buldum ve bir an adamın Maid Sama'daki hizmetçilerin giydiği elbiseden giydiğini hayal ettim ve küçücük gülümsedim. Giyse ona çok yakışırdı.. Hayal ettiğim şeyleri sorgulamayı bırakalı çok oluyor. Bu arada nereye gidiyorduk?

Taehyung

-"Namu Hyung, benim eve gidelim. Başım ağrıyor, hiç çekemem o yolu."

Namjoon

Waking in Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin