Hayal Kırıklığı

6.9K 232 34
                                    

İyi okumalar💕💕

"Ben hamileyim, Bell..."

Duyduğum şeyi idrak edemezken öylece dona kaldım. Chiara hamileydi. Ama anlamadığım taraf ise neden böyle davrandıklarıydı.

Kollarımda titreyen bedenini kendimden uzaklaştırdığımda kanlanmış gözleri beni buldu.

"Yoksa bebeği Jack istemiyor diyemi böylesin." Dediğinde burnunu çekti.

"Hayır. Ben ben çok utanıyorum. Nasıl diyeceğimi bilmiyorum."

Anlamaz bir şekilde gözlerine baktığımda aklıma bir ihtimal gelmişti. Christophe... Bu ihtimal çok kötü sonuçlar doğurabilirdi.

Chiara'yı içeri götürdüğümde oturttum ve kendisine gelmesi için bir bardak su verdim. Suyu içtikten sonra  gözleri boşluğu izlemeye başladı.

Oflayarak kollarımı dizlerime koyduğumda saçlarımı ellerimin arasına aldım.

Tam o sırada Chiara' nın sessizliği bozuldu.

"Bu bebek kimden olduğunu bilmiyorum..." kanlanmış gözleri kıyameti andırıyordu.

Ona hiç nir şey demeden sarıldım onu telkin etmeye başladım.

"Ben senin yanındayım. Bu küçük bir ihtimal Chiara." Dedim ve devam ettim. "Biraz sakinle ve ne yapacağımızı düşünelim." Diyerek saçlarını okşamaya başladım.

...

Bilmem kaç saat boyunca ağlamış ve yorgunluktan kollarımın arasında uyuya kalmıştı.

Tam o sırada dışarıdan gelen bağıris sesleri ile Jack' in geldiğini anladım.

Chiara' yı koltuğa yatırdım ve koltuğun üzerinde duran polar battaniyeyi alarak üstüne örttüm.

Alexandre bir işi olduğu için evde değildi. Olaylardan haberi yoktu. Orta sehpaya bıraktığım telefonu aldığımda cevapsız aramalar olduğunu gördüm. Açtığımda tahmin ettiğim gibi Alexandre' dı.

İsminin üstüne bastığımda arama düştüğü gibi telefon açıldı.

"Seni kaç kere aradım neden telefonuna bakmadın müstakbel karıcığım." Dediğinde sıkıntı ile dudaklarımı ısırdım.

Derin bir nefes aldığımda   " Ne zaman geliceksin?" Dediğimde duraksadı.

"Bir sıkıntı mı var, iyi misin?"

"Geldiğinde anlatırım."

"Tamam güzelim 10 dakikaya yanında olucağım." Dedi ve kapattı.

Telefonumu sehpaya geri bırakarak bahçeye ilerlediğimde aklımda cevaplanmayan belki binlerce soru vardı. Jack sütüsünden olduğunu tahmin ettiğim kişilere bağırıyordu.

Gerçekten çok korkunç görünüyordu.

Yanına ilerlediğim sırada bütün herkes bahçeden çıkmaya başladı.
Eli beyaz saçlarını çekiştirdiğinde arkası dönük bir şekilde durmaya devam etti.

"Jack." Dediğim sırada nefesini verdi ve bana döndü. Gözleri aynı Chiara gibi kızarmıştı.

Cevap vermezken devam ettim.
" İyi misin?" Dediğimde "Hayır" demekle yetindi.

Göz teması Bile kurmadan içeriye girerken arkasından ilerledim. Tam o sırada Alexandre içeriye girdi.

Jack' in gözleri koltukta yatan karısına kaydı. Ardından büyük adımlarla yukarıya çıkmaya başladı.

VAMPİR' İN TUTSAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin