B-4

8.1K 185 7
                                    

Sabah telefonun sesiyle gözümü açtım kim bu sabahın köründe diye söylenerek telefona baktım Göksel arıyordu bugün bulusacaz ama ne zaman buluşacağımızı bile bilmiyorum derken telefonu açtım.
"Saat 9 da seni almaya gelicem güzellik hazır ol." dedi ve suratıma kapatti.
Hayvan işte ne olacak hem güzellik diyo hem cevap vermemi beklemiyo. O bana güzellik mi dedi. Güzel dedi. Ne giyecem ben şimdi madem güzel dedi hakkını vermem lazım.
Göksel mavi rengi sevdiği için mavi uzun yırtmaçlı elbise giymeye karar verdim. Saçlarımı hafif dalgalandırdıktan sonra yukardan topladım. hafif makyaj yaptıktan sonra parmak arası ayakkabılarımı giydim. Saat tam 9 da kapıya çıktım göksel gelmiş arabada beni bekliyordu. Ayarlamış giymiş gibi mavi tsört ve kot pantolonuyla tam birbirimize uyumlu olmustuk. Göksel ona baktığımı anlayıp arabadan indi. Bir ıslıkla "Çok güzel olmuşun" dedi.
teşekkür ettim ve arabaya bindim.
"Eee nereye gidiyoruz" dedim. tebessüm edip "Sürpriz olsun" dedi. Neden heyecan yaptırıyoki simdi bu. Çok yakışıklısın sen yaa tsörtün üstüne çok yakışmış vucudun ortada kızlar bakmasın sanaa.
"Anlamadım." oha ben dışımdan mı söyledim okadar şeyi çocuk beni aldığına pişman olacak ne yaptım ben günümü berbat etmeyim.
"Hiiç şarkı söylüyodum, rahatsız mı oldun." lütfen şüphelenmesin lütfeen.
"Yok sorun değil devam et" dedi ve tebessüm edip yola devam etti bende goksele bakmayı bırakıp yolu izledim.
Geldiğimiz yer sessiz sakin biyerdi. yeşillikler falan çok güzel gözüküyor.
Göksele "ama ben çok açım ve burda yemek yenecek biyer olduğunu sanmiyorum" dedim
arabanın bagajına doğru yürüdü ve elinde piknik sepetiyle geri döndü.

Aa piknik mi yapıcaz diyip boynuna atladım. piknik yapmayı sevdiğimi hala unutmamıştı demek ki.
"unutmamışın" dedim.
"seninle ilgili hiç biseyi unutmam" dedi.
yüzümün alev alev yandığını hissediyorum. oda aynı şekilde kızardı.
kollarımı boynundan çözüp yere serdiği mindere oturdum. herşeyi hazırlamıştı zaten tabaklara koyduk ve termostan sıcacık çaylarımızıda aldıktan sonra sohbet ederek yaptık kahvaltımızı.
"gezelim mi biraz buralarda" dedi.
sadece kafa salladım ve kalktık.
"çok güzel buralar kafa dinlemek içinde gelirim artık" dedim ve gülümsedim.
"Birlikte geliriz" ne diyeceğimi bilemedim yüzüne baka kaldım. kolunu omzuma attı.
"Rahatsız olmazsın değilmi? " saçmalama senden nasıl rahatsız olurmuyum ben, sevinçten oynamak dans etmek geliyo içimden.
" Hayır rahatsız olsam yumruğu yemiştin suratına" dedim ve hafif kahkahalı şekilde güldük. Böyle daha güzel gülüyo aslında hep böyle saçma sapan şakalar mı yapsam ki evet bunuda denemem lazım. Yine oturduk çimenlerin üstüne daha doğrusu o oturdu ben yattım.
"utanma utanma gel hadi" dedim çekinerek.
"pasaklı" dedi ve güldü. Romantik olsan biraz ne olurki sanki gelsen yatsan yanıma sarılsan öpsen diye düşünürken yanıma yattı.
"bu arada sende unutmamışın" dedi gülümseyerek.
"neyi? " dedim şaşkınlıkla.
"maviyi sevdiğimi"
"seninle ilgili hiç bişeyi unutmam" dedim gülerek.

ABİMİN ARKADAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin