Alarmın sesiyle değil, tabikide annemin bağırışıyla uyandım.
"Hadi Toprak! Kalk Toprak! Kaldır kıçını Toprak! Çabuk Toprak!"
eheheheh sırf gıçıklık olsun diye çoğu zaman annem bana seslenince yada uzaktan soru sorunca ses çıkarıp cevap vermiyorum. Tabiki de daha çok sinirleniyor ve ben buna bayılıyorum. Yalnız fazla sinir kafalara, götlere zarar sonra o meşhurr ana terliğinin azabını çekiyorsunuz. Şahsen ben o azaptan son anda kurtuluyorum.
Üstümü değiştirip - ne olduğunu söylememe gerek yok herhalde tabikide EŞORFMAN- elimi yüzümü yıkadıkdan sonra aşağıya indim. Koca götü kucağıma alıp koltuğa yayıldım.
götünü bana döndü yine uyuyor pis koca götlü.
"Anne bu akşam PASTIRMALI kuru fasulye yapar mısın hem koca göte söz vermiştim. Biliosun ben sözümün eriyim."
Kucağımda bianda sıçrayıp 360° dönen koca götün gözleri adeta kuru fasulyeden kalp şeklini almıştı.
O değil de aklıma bişey geldi. Hani bu sana götünü deviren işi düşünce yada bir şey duyunca sana yavru kedi bakışı atıyorlarya onla ilgili caps yapmışlardı. On an ağlasam mı gülsem mi bilemedim.
"Tamam Toprak hemen kendini yatay geçişle övmeye başlama."
"Tamam yaw ben kahvaltımı yapiyim dışarı çıkıcam. Merak etme geç kalmam, kalırsam... neyse. Kimle çıkacaksın diyorsanda bizim kızlarla çıkacam Eda'nın abisi Gökhan larda gelicek. Tanımadığım birisiyle konuşmıycam, şeker verirse yemiycem, arabasına çağırırsa yumruk yiycek, adres sorarsa cevap yok."
" Efferim öğrenmişşin ee kimin kızısın. Bizki
size her şeyi doğru düzgün vermiş saygın aile üyeleri olarak...."
"Anne demin kendini yatay geçişle övme dediydin şimdi yaptığın ne allasen."
"Neyse hadi ben çıkıyorum. Sana koca götle iyi didişmeler."
Koca göt tembeldir falanda söz konusu annemse türlü türlü işkenceleri vardır. Eeee öğrettik bişeyler ;-)
Ayakkabılarımı giyip çıktığımda karşımda hayattan bezmiş gibi oturan bir adet Hilal, Müge, Miray, Elif ve Gökhan gördüm.
Koşarak arabanın yanına gittikten sonra ön koltuğa oturdum. Eehehhe tabikide arkadaşlarım benim için ön koltuğu ayırmışlar yoksa biliyorum ben onların o koltuk için kavga dahi edeceklerini ama göt korkusu işte...
"Ee gardaşpowerlarım niye suratınız böyle?"
"Yaw Toprak herzaman ön koltuğa sen mi oturmak zorundasın?"
"Evet canım zorundayım arkadan yola bakamıyom!"
Bide böyle bir takıntım var. Aslında takıntı değil... yani galiba. Arabada giderken yola bakarım sürekli arabalara falan.
Gördüğüm manzarayla Aman Tanrım Didim. Vay bin avakado. Yanılmıyorsam üç tane çıcığı yaklaşık on tane camış gibi adam ellerinde sopayla etrafını sarmışlar.
Tam ağzımı açmış Gökhan'a durmasını söyleyecekken ani bir fren yaptı.
"Kızlar siz burda bekleyin ben şu işi halledeyim. Bunlar bizim Batınlar."
Ağzımìzı açmamıza fırsat dahi vermeden çıkıp gitti.
" Şimdi siye bişey söyleyecegham. Bunların o camış gibi adamlardan kurtulması demek, 15 dakka hareketsiz kalıp uyuyamamakla eşdeğer. Onun içün bizdee birkaç dakka izleyeghah sonra baktık ki böyle olmuyor, Artık bir güzellik yapacayigh."
dördüde aynı anda bir aşiret ağası edasıyla ellerini kalplerinin üstüne koyup, başlarını eğdiler.
"Tamamdır Topragh reyizz
Her emrine amadeyizzz."
