15.2K 594 300
                                    


Türk bxb yazmayı hep isteyip kitlesi uyuşmadığı için adam akıllı hiç devam edemeyen yazariniz geldi. ANNENİZ GELDİ ANNENİZZZ!!!

Okulda cok shipledigim, geberdigim oldugum iki hocayı o kadar hayal ettim ki adlarına fic yazıyorum. Tabii ki birçok sey bayagi bir degistirildi, ama bana iyi fikir oldular 🤚😌
Devam eder miyim, orası meçhul... Fakat ne olursa olsun bırakmak istemiyorum yavrularim.

Her neyse daha fazla uzatmadan sizi ilk bölümle baş başa bırakıyorum.
Oyları, yorumları destekleri ne kadar hissedersem bölümleri sık atıp o kadar kısa sürede final verdiğimi biliyorsunuz. Yıldızımız bol olsun ⭐ öpüldünüz.

---

İster istemez çattığı kaşlarının altındaki bakışlarını telefonundan çekmeden derin bir nefes almış, saçlarını karıştırıp geriye doğru atarken okuduğu mangadan gözlerini almamak konusunda ısrarcı olmuştu...

Turhan Yamaner, yıllardır eğitim verdiği meslek lisesinin gözde öğretmenlerinden biriydi. Oldukça yakışıklı, uzun boylu, yapılı bir vücuda sahip, motorcu ve zevkli bir adam olması tüm kızların dibinin düşmesine sebep olurken o bununla hiç ilgilenmiyordu.

Egosundan geçilmeyen Turhan Yamaner kimilerinin sevgilisi olsa da kimilerine inanılmaz batan bir öğretmendi. Kuralcı ve ağır bir adam olması serserilerin hoşuna gitmiyordu. Dersinde ceza yememek onlar için kaçınılmaz, artık alışılagelmiş bir durumdu.

Kocaman bilişim bölümünün atölyesinde yalnız başına otururken dışarıdan gelen kızların sesi ile ilgilenmemiş, artık alışmış olduğu için ses etmeden yerinden kalkmış, pencereyi kapatıp tekrar koltuğuna oturmuştu.
Öğle arasının  bitimine birkaç dakika kalmıştı ve atölyede yalnız olması hoşuna gidiyordu.
Fırsat buldukça burada yalnız kalır, ya bilgisayarlar , ya giderilecek sorunlar ya da sadece oturup manga okumakla meşgul olurdu.
Yapacak başka bir şey bulamaz gibi sürekli bunları tekrar eder durur, fakat ilkmiş gibi oldukça da zevk alırdı.

Birkaç sitede gezinirken önüne düşen yaoiyi merak edip öylesine girmiş, tam okuyacakken açılan kapıyı umursamadan kaydırmaya başlamıştı. Kız öğrencileri sağ olsun sürekli rahatsız edildiği için artık alışmış gibiydi.

" Pardon hocam.."

Sesi duysa da başta bakmamış, ardından orada tek olduğunu, hâliyle gelen her kimse ona bir tek kendisinin yardım edebilecek olduğunu hatırlayıp başını kaldırmak zorunda kalmıştı.

Genç ve yakışıklı bir adam, kapıyı aralık açmış, bedeninin yarısı içeride, bir diğer yarısı kapının hemen ardında dururken derin bir nefes almış;
" Efendim?" Diye sormuştu Turhan yerinde doğrulurken.

" Öğretmenler odasındaki bilgisiyarda bir sıkıntı var sanırım... Buraya yönlendirdiler, bilişim atölyesi herhalde."

Turhan önce etrafına bakmış, ardından ayağa kalkıp " Yaklaşık yirmi otuz bilgisayar var... Bence çocuk gelişim atölyesi." Demişti dalga geçer gibi. Karşısındaki genç adam hafif gülüp gözlerini devirmiş, " Gelecek misiniz?" Diye sormuştu çıkmaya hazırlanırken...

Bu sefer sesini çıkarmadan telefonunu cebine atmış, offlayarak yürümeye başlarken kollarını sıvamıştı. Genç adam kapının önünden çekilip ona yer verince umursamadan yanından geçmiş, genç onu takip ederken yolunu ezberlediği öğretmenler odasına ilerlemişti. Öğrenci olmayacak kadar büyük, veli olmayacak kadar da genç duruyordu. Garipti...

Herkes yavaş yavaş derse giderken bakışlarını etrafında gezdirerek yavaşça boşalan öğretmenler odasına girmişti.

" İyi dersler Turhan hocam."

Elzem [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin