! 31 Aralık, ajansın yılbaşı kutlamaları !
"Tanrım... Biliyorsun o çok ateşli."
Chiyo, Jun'un yarı açık gözleri ve elinde kim bilir kaçıncı kadehi olduğunu tahmin edemediği şarabıyla bu sarhoş haline gülümsemeden edemedi. Başını okşadı ve onu cevapladı;
"Seni duyabilir"
"Biliyorum... Ama anlarsın ya, o çok ateşli!"
Jun bir an olsun gözlerini Fukuzawa'nın üzerinden ayırmazken, Fukuzawa oldukça tırsmış duruyordu. Jun ile göz teması kurmaktan kaçınıyordu, hatta, biraz daha Jun ona bakmaya devam ederse koltuğun arkasına çökmeyi planlıyordu.
"Kim şunun eline şarabı verdi yine!!"
Kunikida bacağına yapışmış Dazai'yi ağaca doğru tekmelerdikten sonra Jun'un elinden kadehi aldı ve mutfağa gitti.
Jun'un gözleri dolunca, Fukuzawa ona şampanyasını uzattı hâlâ ona bakmıyorken. Tabii, Jun da hiç tereddüt etmeden eline aldı bir diğer kadehi ve mırıldanmaya devam etti.
"Evet evet, onu çok seviyorum. Baksana, çok açık, o da beni seviyor, birbirimize aşığız. Çok yakışıyoruz, evlenmeliyiz. Çocuğumuz olur mu dersin ? Erkek, erkek çocuğu olsa çok sevinirdi. Shoichi nasıl bir isim olurdu ? Oğlumuz için mükemmel.. Mhm... Aynen öyle, ona da fikrini sorayım mı ? Sorayım, tek benim çocuğum değil ki... Mhm evet..."
Chiyo, Jun'u yanına çekip sımsıkı sarıldı.
"Senin kafan güzel olabilir ama aynısını Fukuzawa-san için söyleyemem. O yüzden söylediğin her şey senin zararına güzelim."
Fukuzawa'ya bir bakış attı Chiyo.
"Ve onu yeterince korkutmuş gibisin.."
Jun elleriyle ağzını kapatıp kıkırdadı ve yüzünü Chiyo'nu omzuna gömüp nefesini bıraktı.
"Böyle günlerde, Kunikida'nın evinde toplanıp, birbirimize sahip olduğumuz için şükran duyduğumuz ve dualar etiğimiz için mutluyum, umarım her yıl özel günlerimizi beraber kutlamaya devam edebiliriz..."
"Sarhoşken daha mı alçak gönüllüsün, yoksa bana mı öyle geldi?"
Bunu söyleyen emekleyerek yanlarına gelen Dazai'ydi. Jun elindeki kadehten bir yudum alıp dudaklarını büzdü.
"Senin için bile şükran duyuyorum bazen Dazai. Ama bazen, çok nadir zamanlarda."
Dazai cidden alınmış duruyordu ama karanlık bir gülümseme sunarak hemen ikisinin yanına bağdaş kurdu.
"Çok sağol Jun-chan. Beni çok mutlu ettin..."
"Iy defol."
Kenji de Jun'un karşısına oturup ellerini tuttu.