Bu dünyada her şey özenle yaratılmıştı. Güneşin ışığı, gecenin karanlığı... Her birinin kendine özgü bir görevi, bir güzelliği vardı. Güneş, altın sarısı ışığıyla dünyayı aydınlatırken, karanlık da gecenin gizemini ve huzurunu getiriyordu.
Güneş gökyüzünde yükseldikçe, karanlık yavaş yavaş geri çekilirdi. Işık her köşeye nüfuz ederek, dünyayı renklerle doldururdu. Çiçekler açılır, kuşlar cıvıldamaya başlardı. Her şey güneşin ılık dokunuşuyla canlanırdı.
Ama güneş batıp karanlık çöktüğünde, dünya bambaşka bir atmosfere bürünürdü. Gece gökyüzü, yıldızlarla ve ayın gümüş parıltısıyla süslenirdi. Sessizlik hakim olur, şehirlerin ışıkları uzaklardan parıldamaya başlardı.
Işık ve karanlık, birbirine zıt iki güç olmasına rağmen, mükemmel bir uyum içinde varlığını sürdürüyordu. Birinin varlığı diğerinin yokluğunu anlamlı kılıyordu. Işık ve gölge, aydınlık ve karanlık, her şey birbiriyle uyum içindeydi.
Dünyanın doğal ritmi buydu. Güneş doğar, karanlık çökerdi. Her şey bir döngü içinde devam ederdi. Bu döngü, yaşamın kendisini simgeliyordu.
Efnan, adamın kollarında donup kalmıştı. Kalbi deli gibi atıyor, nefes alması zorlaşıyordu. Buz gibi bir korku tüm bedenini sarmıştı. Adamın onu neden kucakladığını, ne yapmak istediğini bilmiyordu.
Birden adam onu yere bıraktı. Efnan sendeledi, yere düşmek üzereyken adamın eli omzuna uzandı. Efnan'ın bakışları adamın eline takıldı. Eli uzun ve narindi, adeta bir sanat eserini andırıyordu. Parmakları zarif ve güçlüydü.
Efnan, adamın eline bakakalmıştı. Bu kadar narin ve güzel bir elin bu kadar soğuk ve sert bir adamda ne işi vardı? Adamın bakışları Efnan'ın bakışlarını takip etti ve elini geri çekti. Sesi soğuk ve metalik tınıyordu
"Korkmana gerek yok."
Efnan, adamın sözlerine inanmak istiyordu, ama içgüdüleri ona tam tersini söylüyordu. Adam ona yaklaştı, Efnan geri çekilmek istedi ama donup kalmış gibiydi. Adamın eli Efnan'ın yanağına uzandı, baş parmağıyla yanağını okşadı. Efnan'ın tüyleri diken diken oldu.
"Güzelliğin beni korkuttu,"
dedi adam.
"Daha önce hiç bu kadar güzel bir kadın görmemiştim."
Efnan, adamın sözlerinden ne anlaması gerektiğini bilemedi.
Bu bir iltifat mıydı, yoksa bir tehdit mi?
Adamın elini yanağından çekti ve geriye doğru bir adım attı.
"Benden ne istiyorsun?"
diye sordu.
Efnan'ın sesi titriyordu. Adamın bakışları Efnan'ın gözlerinin içine işliyordu. Bu bakışlarda tehlikeli bir parıltı vardı. Adamın ne yapacağını kestiremiyordu.
"Benden ne istiyorsun?" diye tekrar sordu Efnan. Sesi bu sefer daha güçlüydü. Adamın bakışları Efnan'ın dudaklarına kaydı. Yavaşça,
"Seni kurtaran kişiye hep ne istiyorsun diye mi sorarsın?" dedi.
Efanan şaşırmıştı
"Hayır"
Efnan, adamın ürkütücü kahkahası karşısında donup kalmıştı. Şatoda yankılanan bu ses, tüylerini ürpertmiş ve kalbini daha da hızlı atmaya başlatmıştı. Adamın ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu.
Adam bir adım Efnan'a yaklaştı, buz gibi bakışları onu süzüyordu.
"Bana bir iyilik borçlusun,"
dedi adam, sesi fısıltı gibiydi.
"Ve ben iyiliklerimin karşılığını almadan bırakmam."
Efnan'ın boğazı kurumuştu, konuşamıyordu. Adamın ne yapacağını kestiremiyordu.
"Borcumu nasıl ödeyebilirim? "
Diye sordu merakla
"onu daha düşünmedim"
Dedi adam
"Ya dediklerini yapmazsam"
Adamın bakışları sertleşti.
"bana ihtiyacın var,"
dedi, sesi keskin ve buyurgandı.
"Dışarıdaki dünya senin için tehlikeli bir yer. Tek başına hayatta kalamazsın."
Efnan, adamın sözlerine tereddütle karşılık verdi. Gerçekten de dışarıdaki dünya hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Adamın ona yardım etmeden hayatta kalıp kalamayacağını da bilmiyordu. Fakat içgüdüleri ona bu adama
güvenmemesi gerektiğini söylüyordu.(haklı☝🏾)
"Sana güvenmiyorum,"
dedi Efnan, sesi titriyordu.
"Güvenmem gereken son kişi bile değilim küçük hanım"
Adamın sözleri Efnan'ın kalbine bir hançer gibi saplandı. Güvensizlik ve korku içinde boğuşuyordu. Bu adamdan korkuyordu, ama aynı zamanda ona ihtiyacı olduğunu da biliyordu. Dışarıdaki dünya hakkında hiçbir şey bilmiyordu ve tek başına hayatta kalıp kalamayacağını da bilmiyordu.
İ: ve bölüm sonu...
İ:💪🏾😎☝🏾
İ: Diğer bölüm elinizi öper
M: yazar misin nesin uza kardeizm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜMÜŞ AY IŞIĞINDA
Mystery / ThrillerEfnan Larion, Gümüş Krallık'ın veliaht prensesi. Annesi Kraliçe Melara'nın doğum günü şenliğinde, gizemli bir kehanetle karşılaşır. Kehanet, gümüş ay ışığında gizemli bir kapıdan ve kaderin yolunu çizmekten bahsediyor. Merakına yenik düşen Efnan, ke...