"Çocuklar! Hadi ama acele edin on dakikaya çıkıyoruz."
Annemin telaşlı sesiyle panikleyip elimdeki yeşil şort eteği pembe valizime sokuşturdum.
Şimdi tüm işim bitmişti işte. Keyiflice sırıtıp; kot montumu üzerime geçirdim ve beyaz postacı cantamla, kulaklığımı aldım.
Odamdan çıkarken valizimi tekerleri pis olduğu için taşımak zorundaydım ki imdadıma abim yetişti, ya da ben öyle sandım,
Abimi elinde telefonu ve bilgisayar çantasıyla görünce durdurdum. "Abi! Valizimi aşağıya indirir misin? Lütfen"
Bana haylazca bir bakış atıp "Hayır" dediğinde burnumdan soluyordum.
"Alt tarafı küçük kız kardeşine yardım edeceksin eline mi yapışır."
"Yorgunum kızım. Hem annem hep ne der herkes kendi işini kendisi halletmeli, doğru olan bu."
"Bak sen, beni alt kattan odana kadar çağırıp 'kapıyı kapat sonrada defol' diyip kıçını o yataktan kaldırmazken nerede bu söz? Hem ne yorgunluğun varmış tüm gece kimle konuşup uyumadın Allah bilir."
"Senin dilin çok açılmış bakıyorum. Acaba annemlere gideceğimiz şehirde bir erkek arkadaşın olduğunu haber vermeli miyim?" Beni tehdit ettiğinde gözlerim irice açıldı ve valizi kenara koyup abimi üzerine atladım.
"Sessiz olsana be! Duyacaklar şimdi. Hem hani bu konuda tehdit yoktu artık? Yalancısın." Beni üzerinden atmaya çalışsada kollarimi boynunda sıkıca kilitlenmiştim.
"Kızım insene üstümden bak yere yapıştırırım, görürsün."
"Aynen aynen yapıştırırsın sen önce bi ağzını neye açıp açmayacağını öğren. Eğer annemlere tek kelime edersen senin Buse'yle olan ilişkini söylemekten hiç çekinmem o zaman ne olur söylememe gerek var mı?"
"Hay ben böyle işin... Buse ne diye senin ağzına laf verdiyse! Çilesini ben çekiyorum."
Tam abim beni üzerinden atmaya çalışırken küçük kardeşim Bulem odasından çıktı ve içinde sadece barbie bebeklerinin olduğundan emin olduğum benimkinin bir küçüğü valiziyle merdivenin başına ilerledi. Abim ve bana saçını savurup 'hıh' demektende geri kalmamıştı. Süslü tarla faresi.
"Babacığım valizimi taşımama yardım eder misin?" İncecik sesiyle aşağıda son dokunuşları yapan babama seslenmişti.
Ve babam onca işin arasında tabikide evin en küçük kızının tabir yerindeyse evin prensesinin yardımına koşardı."Geldim babacığım."
Babam Bulem'in hiçbir gereği olmayan valizini eline alırken ona beklentiyle baktım. "Hiç bakma öyle herkes kendi işini kendisi halletmeli aşağısı çok kalabalık valizleri ve eşyaları bagaja yerleştirmem gerek." Sonuç başarısız! Söylene söylene valizimi aşağıya indirdim, sonra dışarı çıkıp bagaji düzenleyen babama teslim ettim.
Ön koltuğa geçip oturdum. Bu demektirki yolculuk boyunca dj benim.
Cama tıklatıldığında açtım. Bulem kollarını birbirine bağlamış bana bakıyordu. "Arkaya geçmeye ne dersin?" İçimden kıs kıs güldüm. Çok beklersin.
"Asla olmaz." Bana yüzünü kırıştırdı. "O berbat müziklerine beş saat katlanacağız demek...
"Hele hele cimcimeye bak hele. Hiç de bile gayet mükemmel bir dj'yim ben."
"Eminim öyledir." Abim gözlerini devirerek arka koltuğa geçti ve tabletiyle ilgilenmeye başladı. Simdi annemde gelmişti kapıyı açıp oturdu. "Ya anne şu çocuklarına bir şey söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL BÖCEĞİ
Teen Fiction"Toprak ben." Bana uzatılan ele bakış attım, karşımdaki adamın elini sıkmak yerine kollarımı göğsümün üzerinde topladım. "Balım." "Memnun oldum 𝘣𝘢𝘭 𝘣ö𝘤𝘦ğ𝘪."