5. Bölüm

207 18 7
                                    

Masasına gittiğimizde koltuğuna oturdu. Oldukça ferah bir odaydı. Çoğu yerde çiçek vardı haliyle.

"Buyur otur bakalım." diyerek karşısındaki koltuğu gösterdi. Oldukça samimi bir ses tonu vardı.

"Ne içersin?"
"Gerek yok teşekkür ederim."
"Peki o zaman, adın nedir?"

Şimdi isim uydurmam lazımdı.

"Elvan Erkuran."

Ya da değildi niye isim uyduruyorum ki.

"Biraz önce demiştim Açelya Aldinç. Memnun oldum Elvan. İş hakkında bazı şeyleri özetleyeyim. El işinin iyi olması gerek. Müşterilerle iyi bir iletişiminin olması lazım çünkü çoğu müşterimiz devamlı gelir, sohbet etmeyi de severler. En önemlisi çiçeklerime güzel bakman gerek." Diyerek tebessüm etti.

Bunları yapmayan zaten çalışmaya gelmesin.

"Dediklerinizi kolayca karşılayabilirim. Güzel sanatlar okuyordum ailevi nedenlerle bıraktım. Konuşmayı da severim."

Şu an zorla konuşuyormuş gibi bir algı yaratsam da benim gibi birini işe almazsa babasıyla birlikte onu da öldürürdüm. Gerçi öldürmem için fazla güzeldi.

"Senin için üzüldüm, ama devam etmen için geç değil." Dedi, ben herhangi bir şey demediğim için devam etti.

"Sana kanım ısındı bence anlaşabiliriz. Sen de eminsen yarın denemeye başlayalım. Sigortanı da 15 günden sonra başlatabiliriz."

"Eminim, yarın kaçta geleyim?" dedim bu sefer daha sempatik bir hal almıştım."

"Dükkanı 9.00 da açıyoruz, telefon numaranı alayım gruba ekleyeceğim. Bir sorun olursa da bana mesaj atabilirsin. Ya da mesajla uğraşma direkt ara. Ya da bir şey olmasına gerek yok arayabilirsin."

Peki güzelim ararım tabii. Bana mı yürüyor bu kadın anlamadım.

"Peki, bir sorun olursa ararım. Başka ekleyeceğiniz bir şey var mı?"

"Var, Açelya diyebilirsin."

Güldüm "Peki Açelya, başka eklemek istediğin bir şey var mı?"

"Yok sanırım ya, yarın geldiğinde neler yapacağını gösteririm."

"Peki madem kaçayım artık ben."
"Peki madem görşürüz kendine iyi bak."
" Siz de."
"Sen de."
"Sen de."  Dedim sizli bizli konuşmayı sevmiyor herhalde.

Merdivenlerden inip içeriye göz ucuyla baktım etraf sakin sayılırdı. Tahminimce gözüme kestirdiğim 4 kişi çalışandı.

Beni fark ettiklerinde baş selamı verdim. Onlar da karşılık verince kapıdan çıktım.

Aslında böyle bir şey yapmayacaktım. Bir kaç çiçek alıp kısa bir sohbet edecektim. Hızlıca bir kaç bilgi alsam yeterlidir diye düşünmüştüm. Sonra kızın özel hayatıyla ilgili çok temkinli oldugunu kendime itiraf ettim. Kolay olmayacaktı.

Motorumun yanına vardığımda Asel'i aradım.

E:"Alo nerdesin lan."
A:"Şirketteyim bi boklar var gel."
E:"Geliyorum gelirken bir şeyler alayım mı?"
A:"Hmm bilemedim lahmacun mu gömsek?"
E:"Alıyorum hayatım."
A:"Aslan parçası be."
E:"Hadi kapat."
A:"Kapattım."

Ne değişik bir konuşmaydı bu ama neyse
etrafıma bakındım çalışanlar veya Açelya yoktu hızlıca kaskımı takıp ordan uzaklaştım.

Şirkete elimde 30 lahmacunla girdim. Beni uzun süredir görmüyorlardı bazıları da işten ayrılmıştı yeni çalışanlar bu kim der gibi bakıyordu.

SAHTE GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin