Düşüncelerimin içinde boğulurken bir el istiyordum beni oradan kurtarması için. Ama ne seslenen oldu nede el uzatan. Yanlız oldum yanlızda büyüdüm. Bir el'e ihtiyaç duymadım mesala.
Ama kim istemezdiki saçını okşayan bir adamı? Derdine derman ola bilecek birisini? Ben istemiyordum işte. Sahteydi aşkta sevgide. İnanmıyordum. Kimseden yardım beklemiyorum artık. Kendi akışına bıraktım bende.
Arjin odadan çıktıkdan sonra benim gire bileceğimi söyledi. Uyanmamıştı daha ama görmek istersiniz diye gire bilirsiniz demişti doktor. Arjin annesinin yanına gitmeliydi. O yüzden arjinle konuşmalıydım.
"Arjin ben buradayım sen istersen annene git bak" önce kararsız olsada kabul edeceğini biliyordum. Başını sallayarak kollarımın altına girdi.
"Onu iyi gördüm ya artık rahat ola bilirim. Sen burada kal olurmu? Ben hemen gidip geleceğim"gülümseyerek saçlarına öpücük kondurdum. Miss gibi kokuyordu gül kızım benim.
"Merak etme ben buradayım"
"Tamam o zaman geleceğim!"
Gülümseyerek başımı salladım. Yanımdan uzaklaşarak gitdiğinde bende derin nefesler alarak ellerimi pantolonuma sildim. Neden bu kadar heyecan yapıyordum ki? Sadece bakıp çıkacağım uyuyor zaten.
Bu kadar heycanlanmamda normal değil. Bir iki gün sonra yüzünü bidaha görmeyeceğim adam için heycanlanmamalıyım. Sonuçta aramızda birşey yoktu. O yüzden mi onu kadınla görüp şehir değiştirdim?
Odanın önüne geldiğimde kapıyı açarak içeri girdim. Odada sedye, iki kişilik koltuk, büyük iki kapılı gardrop, sedyenin yanında komidi ve tek kişilik koltuk vardı. Yavaşca ses çıkarmadan tekli koltuğa oturdum.
Odadan hastane kokusu değilde onun kokusu vardı sanki. Solgun yüzü sararmıştı. Saçları dağılmış kolundaki serumda bitmek üzereydi. Birazdan hemşire gelip değiştirecekti zaten. Kaşları çatık bir şekilde uyuyordu. Zaten hep çatıyordu kaşlarını.
İlk öpücüğümün bu adamdan olmasına inanamıyordum. Kim inana bilirdi ki? Saçma ve imkansız birşeydi. İnsan ilk öpücüğünü alan adamı unutmazmış. Doğruydu galiba? İlk aşkınıda unutmazmış ayrıca. Hep bir köşede ilk aşkına beslediği ufacıkda olsa bi sevgi vardır.
Çünki sevgini ondan öğrenip onunla yaşıyorsunuz. İlkinizi ilk defa bir adamla yaşıyorsun. Bilmediğin hissleri ilk aşkınla yaşıyorsun. Unutmaman normal. İlk'ler hep güzeldir aslında..
Yorgun gözüküyordu. Hemde çok. Sanki ben gitdiğim günden beri yaşlanmış yüzü çökmüşdü. Kimin için ve ya ne için bu haldeydi? Acaba onu üzen birisimi var? Yada kavuşamadığı birisimi?
Serumda olan eline baktığımda içimdeki dürtü eline dokunmamı istiyordu. Tenine tanimi kavuşturmak istiyordu. Ama yapmadım. Neden yapayım? Sadece 2hafta tanıdığım adamın elini neden tutacakmışım?
"Beni ne kadar süre izleyeceksin?"
Yerimden sıçrayarak karana baktım. Kaşlarım çatılırken geri yerime sindim. Onu izlediğim falan yoktu. Kendinden çıkarıyordu."Seni izlemiyordum"
Gözlerini açmakta zorlanıyor gibiydi. Dudaklarına taktığı gülümsemeyle bakışlarım dudaklarına gitdiğinde "o yüzden neden buradasın?"Yutkunarak bakışlarımı kaçırdım. Sahi neden buradaydım? Dışarıdada bekleye bilirdim. Onu görmek istemişdim ama neden? Ne sebeple? Neye inanarak? Off ben neden buradaydım?