LAVUK

Üç

Ferdi & Ceren

Ceren: Ferdi sizin ders beden mi?

Ferdi: Evet gülüm

Ceren: İyi, bizim kimya dersi boşmuş
Ceren: Müdürden izin aldık deneme sonrası az hava almaya aşağı iniyoruz sınıfça
Ceren: Nerdesin sen?

Ferdi: Kantinin bahçe kısmındayız bizimkilerle muhabbet ediyoruz
Ferdi: Gel sen de bebe'm

Ceren: Doğukanlayım şimdi
Ceren: Gelirim birazdan

Ferdi: Sikecem bir gün şu lavuğu ha

görüldü ✔️✔️

Oflayarak telefonun ekranını kapatıp önümdeki beyaz plastik masaya fırlatarak attım, anında moralim yerlebir olmuştu.

"MF'ciler aşağı iniyormuş, bahçe dolacak. Bizim futbol maçı iptal oldu."

Konuşmamla Erim'in yüzü asıldı, elindeki futbol topunu yere attığında konuşmaya başlamıştı. "Oğlum bu adamlar niye kıçını kırıp test falan çözmüyor? Sayısalcılar ya sözde."

"Denemeden çıkmışlar, ondan herhalde."

Reşit, ayağını uzatarak Erim'den topu almış ve ileri geri ittirerek oynamaya başlamıştı. O sıra dudaklarımın arasındaki kürdanı bir tur çevirip gerime yaslandım, tostun kaşarı dişimin arasına sıkışmıştı.

"Hangi sınıf bunlar? Onlarla maç yapalım, bedende kös kös oturamam ben yav."

"Siksen maç yapmam bunlarla, otur oturduğun yerde."

Kendi kendime söylendim, Reşit sert çıkışıma karşı bana küfrederken uzunca oflamıştım.

O sıra okul binasından bir dolu öğrenci çıkmaya başlamıştı, tanıdık simalardan Ceren'lerin sınıfı olduğunu anlamam zor olmadı. Bazılarının elinde deneme kitapçıkları vardı, bazılar telefonla uğraşarak çıkıyordu. En sonda ise Doğukan ve Ceren konuşarak çıkmıştı okuldan.

Hararetli bir şekilde konuşuyorlardı, Doğukan'ın elindeki kitapçıktan soru tartıştıklarını anlamam zor olmadı. Dudaklarımı yaladım. Sinirlerim hoplamıştı yine.

"Lan bu geçen numarasını panelden arattığın lavuk değil mi?"

"He." dedim sessizce. "O yavşak. Bak nasıl yılışıyor Ceren'e. Amına kodum."

"Çok da yılışmıyor." demişti Erim. "Arkadaş gibi duruyorlar."

"Erkek adamın kız arkadaşı olur mu amına koyayım?"

"Olur, neden olmasın?"

"Erim gavat mısın kardeşim?"

Sorumla bakışlarım Erim'e döndü, herif gözlerini devirip Reşit'le paslaştığı topu bana doğru attı. "Gavatlık değil anasını satayım manitana güvenmek bu. Hem sen kıskanıyor gibi değilsin, takmışsın lavuğa sadece."

"Taktım oğlum. Benim olana kimse el süremez."

"Senin olan ne? Ceren mi?"

Reşit gülmeye başladığında ona kaşlarımı çatarak baktım.

"Kanka ilk ilişkin diye fazla ciddiye alıyorsun. O kız senden en az 10 tane eskitmiştir. Kaç haftadır çıkıyorsunuz topu topu şurada?"

Reşit'in konuşmasıyla uzunca ofladım. Dediklerine sadece göz devirmekle yetinmiştim, ayağıma gelen topu geri Erim'e pas atarak bakışlarımı Doğukan'a çevirdim.

Şu an tek değillerdi. Doğukan, Ceren, Tuğba ve isimlerini bilmediğim iki çocuk daha vardı yanlarında. Hepsi ellerindeki deneme kitapçığında harıl harıl bir soru arıyorlardı. En azından tek değillerdi, biraz daha rahatlamıştım.

Bakışlarımı geri önüne çevirdim, saniyeler sonra telefonum bildirim ışığıyla öttü.

Ferdi & Doğukan

Lavuk: Yiyecek gibi bakma bana kara çük :D

Ferdi: Yiyecek gibi değil, öldürecek gibi bakıyorum Allah'ın at ağızlısı

Lavuk: At ağızlı falan? İnsanlar böyle dudakları olsun diye para veriyor yalnız

Ferdi: Senin gibi olmak için para mı veriyorlar amk asjwpsmsğwm

Lavuk: Sen para versen de olamazsın
Lavuk: Kara çük ahajwowkdpwm

Ferdi: Kes dön önüne, siktir olun gidin gözümün önünden
Ferdi: Elimden bir kaza çıkacak

Lavuk: Sakin ol küçük enişte

Ferdi: Lan bana bak
Ferdi: Lan Doğukan
Ferdi: Oğlum fena kıl oluyorum sana amcık

Lavuk: Ahaıanwpsmwğw
Lavuk: Neyse Ceren kızdı
Lavuk: Daha sonra uğraşmaya devam ederim seninle
Lavuk: Hadi siktir ol

Ferdi: Sen siktir ol piç

Lavuk, şu mesaja 😗 ifadesini bıraktı: "Sen siktir ol piç."