Kadife Çiçeği

22 3 28
                                    

|6 Mart 2017. Çiçekler açıyor... Bu yıl güzel resimler çekebilirim. Mutlu olacağım...|
"Başım ağrıyor......" Yataktan kalkıp daha küçük bir odaya gitti. "Ning? Uyandınmı." ........... Yanına gidip onu kucakladı. "Bugün benimle okula geliyorsun^^" kucağındaki küçük kız halinden hiç memnun durmuyordu. Tek kelime bile etmedi. "Harika bir kahvaltı edelim şimdi ne dersin birtanem?" "........." Kucağındaki küçük kızla mutfağa gitti ve onu sandalyeye oturtup kahvaltı hazırlamaya başladı. "Sana bugün sürekli anlattığım tatlı çocuğu da gösteririm eminimki merak ediyorsun dur sürekli kim hakkında konuştuğumu Ning" "..pastırma istemiyorum.." "pastırmasız yumurta ve ahtapot sosisleri o zaman hm?" "....." "Bunu evet olarak kabul ediyorum o halde" Hala biraz cıvık bir yumurtayı tabağa koydu sosisler ile birlikte ve küçük kızın önüne itti. "Uslu bir kız olarak hepsini bitireceksin şimdi tamam mı? Ben sigara içip geliyorum" cümlesini bitirir bitirmez dışarı çıktı sigara içmek için ve yaklaşık 6 dakika sonra geri içeri girdi bu sürede küçük kız kahvaltısını bitirmişti bile. "Hadi git en tatlı elbiselerinden birini giy ben seni dışarıda bekliyor olacağım" "üstünü değiştirmedin" "ah doğru ya şapşal kafam unutmuşum hatırlattığın için teşekkürler♡" ikiside hazırlandıktan sonra yürüyerek shi'nin okuduğu liseye gittiler. "Bugün gelecek çocuklarla kim bilir belki çok iyi arkadaş olursunuz ha?" Shi hafif bir kahkaha atmıştı fakat Ning hiçte mutlu görünmüyordu. Küçük, sevimli ve mutlu 9 yaşında bir çocuktansa 2 ay önce ölmüş bir cesedin yüz ifadesine benziyordu yüzündeki küçük ifade. "İşte geldik. Ne kadar hoş bir okul değil mi? Benden sonra kazanırsan sende burda okursun belki benim gibi" Okula girdikten hemen sonra ilk iş olarak Shi nin güçleri emir i aradı. Bulması çok uzun da sürmedi. İçinde büyük bir heyecan ve mutlulukla küçük kızı sürükleyerek Emir in yanına gitti. "Senin kardeşin vardı diye hatırlıyorum. Nerde? Hastamı yoksa? Geçmiş olsun şi-" "Ablam benden büyük iş görüşmesi olduğu için gelmedi biraz nefeslen Shi" "ah ne kabayım değil mi.. kusura bakma lütfen" Emir gözlerini küçük kıza çevirdi. "Kardeşin yoktu sanıyordum" "vardı" "öyle diyorsan.." küçük kızın gözlerinin içine baktıkça içini garip bir his doldurmaya başladı Emre'nin. "Adın ne senin?" "Adı Ning Xue biliyorum ismi çince ve kendisi benden farklı olarak çin in klâsik yüz görünümüne sahip biyolojik kardeş değiliz" "bazen çok garip davranıyorsun shi" "bana kadife çiçeğini anımsatıyorsun Emre" "kadife çiçeğimi? O da nerden çıktı şimdi" "Kadife çiçeğinin anlamı gibisin" "çiceklerin anlamlarını araştırmıyorum ben shi" Tam o sırada Shi fotoğraf makinesi çıkardı belindeki çantadan. "Hadi ama Shi fotoğrafımı çekme şimdi" "gülümse~" *click* "bir daha haber vermeden resmimi çekersen yemin ediyorum o makinayı alır kafanda parçalarım Shi" "bunların hepsi birer anı. Kaç kere söyledim hem sana ben sadece sevdiğim şeylerin resimlerini çekiyorum!" "Çekme beni Shi çok ciddiyim her gün gizli gizli fotoğrafımı çekmeye çalışıyorsun" "evde hepsini bana gösteriyor" "Ning!" "Küçücük kız bile bıkmış resimlerinden Shi" "Ben bir fotoğrafcıyım tabiki fotoğraf çekmek beni sıkmayacak" Bir anda Ning i kucağına aldı ve Emre yi yakalayıp okulun dışına koşmaya başladı. "Shi bırak beni aptal kör bir yere çarpacağız!" "Bir şey olmaz kör olabilirim ama önümü görmeyecek kadar da değil!" Demesi ile birlikte taşa takılıp yere çakıldı. Neyseki küçük kıza bir şey olmadı düşmeden hemen önce onu üstte bıraktığı için. "Kör orospu çocuğu bide o kadar kör değilim diyorsun" "taş önümde değildi yoksa görürdüm.." Ayağa kalktı ve üstünü silkeledi. "Ning iyimisin?*" Küçük kız evet anlamında baş salladı. "Sen beni böyle nereye sürüklüyorsun onu söyle asıl derse geç kalacağım senin yüzünden YİNE Shi" "Kadife çiçeklerini göstereceğim sana bir kaç tane açık olan var" "Shi beni aptal bir çiçek göstermek için mi dersten alıkoydun cidden" "evet" ....... *Pat* "aptal!" "Ama güzel çicekler bunun için kafama vurmana gerek yoktu!" "Ben derse gidiyorum" "en azından bu kadar gelmişken bir bak..." "İyi tamam göster hadi şu harika kadife çiçeğini" yaklaşık 5-6 dakika ilerledikten sonra çiçeklerle dolu bir alana gelmişlerdi. "Bak burda işte renkleri çok parlak değil mi Emre? Aynı senin gibiler^^" "fena değil sanırım bundansa zambağı tercih ederim ama yinede" "Emre ben bir çiçek olsaydım sence ne olurdum?" "Bu nasıl soru şimdi?" "Hadi söyle beni hangi çiçeğe benzettiğini bilmek istiyorum!" "Sana çiceklerle ilgilenmiyorum demiştim ne bileyim hangi çiçeğe benziyorsun" "hadi ama Emre lütfen... 2 hafta izinsiz resmini çekmeyeceğime söz veriyorum" emre bir süre düşündü. "Küçükken annem bir çiçekten bahsetmişti.. zehirli bir çiçek..adı sanırım Noel Gülü idi... Noel gülüne benzetiyorum seni" "Noel gülü mü? Neden" "güzel görünüyorsun ama görünümün aldatıcı. Normalde çok soğuk kimse ile konuşmayan birisin popüler olmana rağmen ama bana karşı böyle tavırlar sergiliyorsun. Aynı bir zehir gibi. Güzel ama zehirli bir çiçek olan Noel gülüsün sen".

Noel Gülü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin