Lindayla olan alışverişi tamamladıktan sonra elimizde poşetlerle sahile inmiştik.Kendimi oldukça yorgun hissediyordum.Elimizdeki poşetleri yanımıza koyup kumların üzerinde oturup bir süre denizi izledik.
Denize geldiğimizden beri içimde yoğun bir çekim oluşmaya başlamıştı.İlk başta önemsemesemde çekim artmaya devam etmişti.Ben de sanki hipnoz olmuş gibi ayağa kalkıp denize doğru ilerlemeye başladım.
Linda'nın arkamdan bana seslendiğini duyuyor ama söylediklerini anlamlandıramıyordum.Sanki dışarıya karşı algım tamamen kapanmıştı.Ayaklarımda ve dizlerimde hissettiğim ıslaklıkla denize girdiğimi anlamış oldum.Havanın serinliği yüzünden şuan üşemem gerekiyordu ama ben hiç üşümüyordum.Dizlerime gelen suya elimi daldırıp havaya kaldırdığımda suyunda elimle birlikte yükseldiğini şaşırarak izledim.Acaba göz yanılsamasımı görmüştüm.Yoksa gerçekten bu oluyormuydu.
Bunu tam olarak anlamak için elimi başıma kadar kaldırmaya devam ettim.Su bu hareketimle birlikte yükselmeye devam etti.Ama birkaç saniye sonra aşağı kayarak düştü ve bununla yüzüme birkaç damla su sıçramış oldu.Ben daha şaşırmaya yeni yeni başlarken arkamdan Linda'nın sesimi işittim."Orda kalmaya devam edip hasta mı olacaksın yoksa yanıma mı geleceksin?"diye bana sordu.
"Geliyorum hemen."dedim bağırarak.
Denizden çıkıp oturduğumuz yere döndüğümde elinde poşetlerle beni bekleyen biricik arkadaşımı gördüm.Bende hemen yerde kalan poşetleri aldım ve yola doğru yürümeye başladık.Yolda beklerken Linda telefonunu eline alıp birini aradı.Sanırım taksi çağırıyordu.Telefonu kapattıktan sonra Linda bana sıkıntıyla bakıp
"En çabuk gelebilecek olan taksi yarım saate gelirmiş."dedi.
"O kadar bekleyemeyiz ki."dedim.
"Aynen ben de öyle düşündüm de,peki biz nasıl döneceğiz o zaman?"dedi.
Tam o sırada önümüzde siyah lüks bir jeep durdu.Şoför camı indirdiğinde ben de Linda da gördüğümüz kişiyle şok geçirdik.Arabanın içindeki kişi en son orta sonda gördüğümüz en yakın arkadaşımız olan Furkan'dı.Biz ona bakmaya devam ederken ilk konuşan o oldu.
"Selam kızlar.Beni hatırladınız dimi?"diye sordu.
Onu ikimizde hiç unutamamıştık.O yüzden bu sorduğu biraz komik olmuştu açıkçası.
Lindayla birlikte "Furkan" diye bağırdığımızda da sanırım sorduğu soruyu cevaplamış olduk.İsmini duymasıyla birlikte Furkan'ın yüzünde koca bir sırıtış oluştu."Evet kızlar,bravo!Doğru bildiniz.Açıkçası hatırlamayacaksınız diye de bir korkmadım değil hani."dedi.
"Sen nerelerdeydin yaa.Birden bire okuldan ayrılıp kayboldun.Bize veda bile etmeden gittin resmen.Arya da ben de o zaman neye uğradığımızı şaşırmıştık."dedi Linda.
"Linda çok haklı.O zaman olanlar oldukça bizi oldukça etkilemişti.İkimiz de neden gittiğinle alakalı her türlü şeyi düşünmüştük."dedim.
"Kızlar söylediklerinizde çok haklısınız.Her şeyi anlatacağım size ama önce bir arabaya binin isterseniz.Bildiğim güzel bir mekan var.Oraya gittiğimizde daha rahat konuşabiliriz."dedi Furkan.
Linda ile birbirimize bakıp aynı şeyi düşündüğümüzden Furkan'a
"Tamam" diyip arabaya bindik.
Ben öne geçerken Linda da arkaya oturdu.Arabayı içine bindiğimde daha iyi fark ettiğim şeyse bu arabanın kesinlikle çok lüks olduğuydu.Ama hatırladığım kadarıyla Furkan'ın ailesi maddi açıdan baya zengindi.Babasının bir holdingi vardı.Ve anneside önemli bir savcıydı.
Linda Furkan'a "Vayy be!Arabaya bak.Ne kadar havalı."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Prenses
FantasyBir genç kızın 18 yaşına girmesiyle başına en fazla ne gelebilir... Kitaplarda okuduğu doğaüstü şeylere bile inanmayan Arya... Hayatının yalan olduğu ve başka bir hayatın onu beklediğini öğrendiğinde nasıl bir seçim yapacak??? Bu kitap ilk çalışmamd...