Giriş:
Aşktan aşktı,bu hikaye iyi bir yaşanmışlıktı .Her şey güzel ve temiz bir başlangıçtı.Engeller vardı ama çözülürdü, aşk engel tanımazdı özellikle sonsuz aşkda. İyi bir başlangıç ,iyi bir sondu.
"Seni seviyorum,sevdim ve seveceğim" basit söylem...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MEDYA : EFLAL BATIN
SELAMLAARR YENİ BÖLÜMLEE GELDİMM.
PARODİ VE KENDİ HESAPLARIMI VE
DİĞER BÖLÜMLERDE YAZMIŞTIM
O ZAMAAN BAŞLIYORUUZ
BÖLÜMLE ALAKALI DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZMAYI
UNUTMAYIIIIIIN.
BAŞLAMADAN BURAYA SEVDİĞİNİZ ÇİÇEĞİ ATIN
25 yaşımdaydım. 25 sene sonra ilk defa güldürülebilmiştim, hayatım normaldi ama ben gerçekten yalnızdım , kimsem vardı ama aslında kimsesizdim. Kimsesizlerin kimsesi olmuştum ,onlar kimsem olmamışlardı .Olamamışlardı ya da ben oldurmamıştım kendime bencillik yaparak.
Bugün ilk defa biri bana "Eflal 'cim" demişti .Normal birisi bunu normal bulurdu ama benim için basit değildi özellikle Hakan'ın demesi asla basit değildi. Bu yüzden ona garip baktığıma adım gibi emindim ama hangi duyguyla baktığımı kestiremiyordum.
"Niye böyle bakıyorsun sana hiç Eflal 'cim denmedi mi?" doğruyu söylemeli miydim? Kararsız kalmıştım kendimi acındırmak istemiyordum. Fazla bir süre duraksadığımda sorgulayıcı bakışları üzerimdeydi.
"Gerçekten mi? Sana hiç böyle seslenilmedi mi?" dediğinde cevap vermeyi pas geçerek kafamı olumlu anlamda salladım. "Vay... Artık hep böyle sesleneceğim , herkesten bir farkım olsun." dedi ve saçlarını elleriyle ayırdı. Bir yandan da sırıtmasını eksiltmiyordu. "Sen çok fenasın." dediğimde sırıtması olabildiğince genişledi. "Biliyorum."
Bu sözü üstüne ben bile kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum. Bu kadar açık sözlü olması komiğime gitmişti aynı zamanda hoşuma da gitmişti. Lafı uzatan insanlardan nefret ediyordum. "Sen çok farklı birisin gerçekten, Hakancık " olabildiğince içten söylemeye çalışmıştım.
Ben hislerimi çabuk ve bariz belli ederdim istemesem bile...
"Hakancık mı?" gülümsemem artmıştı." Ne oldu beğenemediniz mi? Hakancık beyefendi."
Hakancık... Bana lakap takana ben de takardım. Elim armut toplamıyordu.
"Neyse biraz doğa yürüyüşü mü yapsak ?" katılıyordum sıkılmaya başlamıştım. "Olur" dedim sadece ve yürümeye başladık . "Nasıl şeylerden hoşlanırsın Eflal ?" Neden birden bu tarz sorular soruyordu? "Ben mi?" Yok annen Eflal bazen gerçekten aptallaşıyordum. "burada senden başkasını yanımda göremiyorum." Sus hatırlatma bu anı ölsem unutmazdım.
"Ben sıcak sevgiden hoşlanırım , ben yarısı soğumamış kahveleri severim ,çalışmayı severim yani başarıyı severim başarısızlığa gelemem..." duraksadım düşünmek amacıyla sonra devam ettim. "Çocukları severim , deniz , günbatımı , Ocak ayını... " Derin bir nefes alıp verdim, "Normalde doğduğum ayı hiç sevmezdim ama artık seviyorum."