You get me so high, seungin

8. Bölüm

Tamam anlamında başımı sallayıp yanıma oturması için gözlerimle işaret ettim dediğimi anlamış olacakki oturdu

Seungmin: Jeongin beni cidden seviyor musun?

Jeongin: Tabi, neden sevmeyeyim ki?

Seungmin: Kabayım, çıkarcıyım, kırıcıyım, sinir bozucuyum, beceriksizim, çirkinim kısacası aptalin tekiyim ben

Jeongin: Hayır bu söylediklerinin hiç biri değilsin. Naziksin, iyi kalplisin, samimisin, yakışıklısın. Karanlık gecelerimi bir yıldız gibi aydınlattın Seungmin. Hayatımda gördüğüm en iyi insan olabilirsin, kelimeler yetmez seni övmeye o kadar güzelsin ki

Gözlerimin içine bakarak söylemişti bunu, kafamı gömdüğüm kollarımdan kaldırmadan konuştum;

Seungmin: Bilmiyorum, o zaman insanlar neden öyleymişim gibi davranıyorlar

Jeongin: Orasını bende bilemem, ama emin ol öyle biri değilsin. Olamazsında

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle ayaklarımı yere indirdip telefonumu çıkardım annem bugün geç geleceğine dair mesaj atmıştı bunu fırsata çevirmek için sırıtıp kafamı telefondan kaldırmadan Jeongin'e seslendim

Seungmin: Hey Jeongin

Jeongin: Efendim

Seungmin: Annem bugün eve geç gelecekmiş bize gelsene

Jeongin: A şey olur aslında

Seungmin: Tamam o zaman okul çıkışı bize geçeriz

Jeongin: Bana uyar

Seungmin: Ailene haber vermeyecek misin?

Jeongin: Due hazır hatırlatmışken yazayım hemen

Telefonunu çıkarıp annesine yazdıktan sonra bana döndü

Jeongin: Ee sınıfa gitmek ister misin?

Seungmin: Zil çalana kadar burda kalsak olmaz mı ya

Jeongin: Yok yazılmaz mıyız?

Seungmin: Hoca tuvalete çıktığımızı sanıyor, bizi yok yazamaz

Jeongin: Peki sen bilirsin kalalım o zaman

.
.
.
.
.

Yaklaşık 10 dakikadır ikimizde telefonumuza bakıyorduk son dediğinin ardından konuşmamıştık. Sıkıldığım için telefonu cebime atıp ona döndüm

Seungmin: Jeongin sıkıldım

Kafasını kaldırmadan yanıtladı

Jeongin: E ne yapabilirim

Seungmin: Biraz bahçede gezelim mi

Lgsye az kaldı o yüzden çok yb atamıyorum özür dilerim