You get me so high, seungin

4. Bölüm

Seungmin'den:

Sabah erkenden kalkıp duşa girdim ardından kıyafetlerimi giyip evimin yakınındaki bir otobüs durağına yöneldim, herkes işe gideceği için boş yer yoktu bu yüzden ayakta kalmıştım cam duvara yaslanıp kulaklıklarımı kulağıma taktım. Telefonumdan Spotifya girip Sweater Weather açtım. Telefonu kapatıp telefonu cebime koydum ve gözlerimi kapattım çok uykum vardı gece geç yatmıştım aslında erkenden yatağa girmiştim ama uyuyamamıştım sürekli karanlık gölgeler görüyordum halbuki koridorun ışığı açıktı. Sanırım halüsinasyon görüyordum. İsmimi birinin seslendiğini duyunca gözlerimi açtım, Jeongin'di

Jeongin: Günaydın Seung~ah

Seungmin: Sanada günaydın

Diyip gülümsedim aslında tatlı çocuktu ama tipim değildi işte,

Jeongin: Sakıncası yoksa bir şey aslında iki şey sorabilir miyim

Seungmin: Buyur

Jeongin: Okula birlikte gidelim mi?

Seungmin: Olur, ee ikinci sorun neydi?

Jeongin: Ne dinlediğini soracaktım

Seungmin: The Neighbourhood'un Sweater Weather şarkısını

Jeongin: Aa cidden mi bayılıyorum o şarkıyaa

Demesiyle alkışlaması ve parmak uçlarına yükselmesi bir oldu, bebek gibiydi

Seungmin: Bende, otobüs geldi

Elinden tutup otobüse doğru yöneldim kartlarımızı okutup yer aramaya koyulduk arkada bir yer boştu Jeongin'e orayı işaret edip:

Seungmin: Jeongin sen buraya otur

Jeongin: Sen nereye oturacaksın?

Seungmin: Ben ayakta duracağım

Jeongin: Olmaz öyle şey sen otur

Seungmin: Jeongin ne dediysem o

Jeongin: Sen oturmazsan bende oturmuyorum o halde hıh

Seungmin: İyi oturdum, elimi tut fren yapıldığında düşmemen için yani yanlış anlama

Jeongin: Umm, peki tutarımm

Elimi sıkıca kavrayıp cama yaslandı, avuç içlerim sıcaklıktan dolayı terlemişti elimi rahatsız olmaması için çekmek istiyordum ama Jeongin'e tutmasını söylemiştim aniden bırakırsam tuhaf olurdu ben bunları düşünürken otobüs bir durak atladığını fark edip ani bir fren yaptı, bende şoförle birlikte ani bir refleksle Jeongin'in elinden çektim sanırım biraz güçlü çekmiş olacağım ki kucağıma düşmüştü...