Hâlâ bana yazmamıştı. Aradan beş gün geçmesine rağmen hem de.
Beni sevdiğini söylüyordu. Ne ara unutmuştu...Instagram hesabı var mı diye bakmak istiyordum. Ama ismini bile bilmiyordum ki.
O an kendimi arkada bırakılmış hissettim.Ama hayatıma girip girmediği bile belli olmayan biri için kendimi üzemezdim. Sonuçta sadece bir iki kere konuştuğum biriydi. Evet, daha fazlası yoktu.
Günlük hayatıma devam etmek için en yakınıma yazdım.
KEDİM.
Eve atim mi seni yavru?
Bilmem. Atabilir misin acaba
Atarım atarım
Sen yeter ki he de beHe
Allahın ayısı
İki romantikliğe gelemiyonSevgilin miyim lan ben senin
Sen benim biricik kedimsinHoşt ulan
Meowwww
Bak gelirsem tırmalarım ama
Kaşınma istersen güzelimYaaa güzelin miyim gerçekten
Seni bi yatırmak lazım kardeşim
İyi değilsin sen:(
Kapıyı aç
Ne
Kaç saattir zil çalıyo niye açmıyon göt
Balkondayım da
sen bunu nerden biliyon amkSen hep böyle mal biriydin
Biraz örnek al beni
Parfon?AÇ ULAN KAPIYI
KAPIYI AÇ.TM.
Kapıyı açtım. Katil suretiyle bana bakıyordu.
Bir ürperti geldi birden ve üstüme atladı."Oğlum mal mısın lan sen?" diye meowlamaya başladı.
Ben de onun bildiği dilden konuşursam beni öldürmez diye düşündüm.
"Meowww. Meowww, meoww, meow meow..."
Üzgün suratla baktım yüzüne. Aynı bir kedi gibi.
"Meeoowww" diye bitirdim ve üstümdeki büyük kediye sarıldım.
Ama o ne mi yaptı?
BENİ TIRMALADI."Ahh, napıyosun be pis kedi " dedim yüzümü ovuştururken sitemkar bir şekilde.
Bir süre bana boş boş baktı. Hayatını sorguladığına emindim. Bu kadar mallık yeter diye düşünüp mutfağa gittim ve ona en sevdiği şeyleri hazırlamaya başladım.
Yemek yapmayı anne ve babamın vefatından sonra mecburen öğrenmek zorunda kalmıştım. Ya da daha öncesinde beni terk ettiklerinde. Bilmiyorum.
2 tane patates aldım ve haşlaması için ona verdim. O da benim gibiydi. Birazcık araştırdıktan sonra her yemeği yapabilirdi.
Ben de o sırada önceden çözdüğüm etleri hazırladım. Kendi özel tarifim vardı. Son olarak da şarapları çıkardım. Masa hazırlanmıştı. Oturduk ve önce hiç konuşmadan yemeye koyulduk. Kendim yaptım diye demiyorum et bayağı lezzetliydi
Tabakları yarıladığımızda doymuş olacak ki konuşmaya başladı. Normal sıradan şeyler hakkında konuştuk uzun bir süre sonra sofrayı topladık ve koltuğa geçtik.
Aklıma birden o gelmişti ve bana yazmayışı...
O sırada "Sen pek iyi görünmüyorsun. Bir şey mi oldu?" dedi Yoongi.
Gözlerimden bile anlıyordu nasıl olduğumu
işte tam bu yüzden en yakınımdı.
Ona olanları anlattım. Her ayrıntısıyla."Peki neden sen yazmıyorsun?" dedi düşünceli bir şekilde.
O an bunu hiç düşünmediğimi fark ettim.
Ama ilk yazan oydu ve sonuçta bana aşık olduğunu söylemişti. O yüzden onun yazması gerekmez miydi?"Belki de senin yazmanı bekliyordur. O yüzden seni bekliyordur şuan." diye ekledi.
"Öyle mi dersin?" dedim düşünceli bir şekilde.
"Neden olmasın. İstersen akşama kadar bir düşün. Gerçekten onunla konuşmak istiyor musun diye ki bence kesinlikle istiyorsun yoksa bunu kafana takmazdın. Her neyse baktın ki istiyorsun o zaman yazarsın bu kadar basit. Sonrası duruma göre gider zaten."
"Haklısın. Öyle yapacağım. İyi ki varsın benim biricik kedim." dedim tatlı tatlı ve ona sarıldım.
Beraber film izledik. Oyunlar oynadık. Sonra saat geç olunca eve gitmek için kalktı. Ona kalmasını söyledim ama bugün ailesi onu ziyarete gelecekmiş. O yüzden vedalaştık ve gitti.
Evde tek kaldım. Bahçeye çıkıp salıncağa oturdum. Kulağımda kulaklık, karşıda yıldızlarla dolu gökyüzünü izlerken aklıma yoongiyle konuştuklarımız geldi.
Uzun bir tereddütün ardından sonunda yazdım.
Selam.
Ne zamandır konuşamıyoruz.
Nasılsın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY&X (Vkook)
Fanfiction(1) Bilinmeyen Numara : ___________________________ Bayım, neden bu kadar mükemmelsiniz? Sizin gülüşünüzü görmek için gözlerimi kırpmadan savaşın ortasına atılabilirim. Tabii sizin bundan hiç haberiniz olmaz :) O gözleriniz her güneş tutulması görd...