Giriş

7 0 0
                                    


Herkese merhabalar, umarım keyifle okursunuz.✨

Bölüm şarkısı;
Sertap ERENER- Rüya

"Dicle bese!" (Yeter, dur anlamına gelir.) Kıkırdayarak elini uzattı hayal çünkü şekerli olan her şeyi severdi. Esmer oğlan çocuğu elindeki son şekeri de ona uzattı kıramayarak, küçük el parmak uçlarındaki şekeri hızla alıp çayına attı. Annesi kızıyor diye onun şekerlerini de alırdı, gece karasının gözlerine yansıdığı küçük oğlan çocuğu'nun çayı şekersiz de içebildiğini bildiği için sorun etmiyordu bu tavrını.

"Benim adım Dicle değil, hayal." Çayını karıştırarak bir yudum aldı keyifle. Küçük parmakları bardağı sıkıca kavramıştı, ona yeniden baktığında gülen yüzü kıkırdamasına sebep oldu bir kez daha. "Senin adın dicle, benim ve halis amcamın diclesi." Zorlukla konuştuğu dili anlatabildiğini umarak kıza baktı, hayal güldü. "Neden, herkes hayal diyor ama?"

Yanlarından geçen insanları umursamadı ikisi de. "Ben herkes değilim." Zorlansa da tavrı gerildi, küskün bir hareketle kollarını göğsünde birleştirdi. Hayal neşeyle elindeki bardağı yere bırakıp kolunu zorla ayırarak küçük elini tuttu. Çocuktu, sebebini bilmediği bir şekilde asılan yüzü canını sıkıyordu. Hevesle geldiği şehirde o vardı, onu üzmek istemezdi.

"Tamam, sen de Dicle de ama başka kimse demesin tamam mı? Sadece sana izin veriyorum." Tek sözüyle çocuğun yüzü güldü, elini sıkıca tutarak "tamam" dedi keyifle.

"Herkese hayal ol, bana Dicle!"

Nefes nefese uyandığım rüya kalbimi sızlatırken etrafıma bakındım korku dolu gözlerle.

"Geçmiş acı veriyorsa geçmemiştir" derdi Emre bilmiş bir ifadeyle beni kollarının arasına çekip. Acı veriyordu, dinmek bilmeyen bir acı vardı kalbimde lakin kim olduğumu çoktan unutmuştum.

Rüyalarıma giren, saf bir şefkatle bakan gece karası gözler canımı yakıyordu. Acılar içinde kıvransam da yine ve yine uslanmadan o şehire adım atmıyordum.

Parmaklarım terden nemlenmiş saç diplerime asıldı, gözlerimi tavana dikip çekiştirdim. Fiziksel acı ruhumun acısını geçirir umuduna tutunuyordum ama hayır, hiçbir acı bu şekilde geçmezdi, hafiflerdi sadece.

"Kimsin sen?" Dudaklarımın arasından dökülen feryat dolu inleyiş kulak zarıma vurup nefesimi titretti, gözlerimi sıkıca kapatıp o ana dönmeyi diledim. Sevgisini rüyamda dahi hissettiğim o oğlan çocuğunu yeniden görmeyi diledim.

Olmadı. Bazı şeylerin tekrarı olmazdı, anı yaşamak gerekirdi. Oysa kalbim o siyah gözleri yeniden görmenin umuduyla çarpıyordu, hayal kırıklığı bedenimi bir kez daha kuşattı ve ben yeniden pes ederek yataktan kalktım.

Hayatı boyunca kaçan, sürekli saklanan bir kız çocuğuydum bir zamanlar lakin şimdi büyümüştüm ve yine kaçıyordum.

Bazı şeyler değişmezdi, bazı şeyler kesinlikle değişmezdi.

HAYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin