Her şey çok ani gelişmişti...
Şu an ki konumunu sorsanız o da yanıt veremezdi.Peki ya ne yaşanmıştı bu kadar? Ne oldu da bu hâle geldiler birden?
Parmaklarını bilgisayarın klavyesinden yavaşça ayırdı,zaten ilhamı yoktu.Bugün neden bu kadar kötüydü?
Hepsinin cevabı kapalı havadaydı.Chan için havanın kötü olması demek işkence ile aynı şeydi. Ne zaman havada güneş olmasa eve kapanırdı.
Sahi,aslında onun güneşi sonsuza kadar batmıştı.Acı bir tebessüm kondurdu dudaklarına, aylarca sahipsiz olan o dudaklarına.
Düşüncelerinden sıyrılıp koltukta doğruldu ve belini kütletti,her yerinin ağrıdığını hissediyordu.
Koskoca evde tek ses Chan'ın nefes alışverişlerinden oluşurken birden gelen bildirim sesiyle irkildi.
Oysa onu aylarca arayıp soran yoktu...
Yine bir reklam bildirimi olduğunu düşündü,en kötü ihtimal buydu zaten.Telefonunu eline alıp asla değiştirmediği şifresini girerek bildirime bakmıştı.
Uzun zaman sonra ilk defa Changbin ona yazmıştı,inanamıyordu!
-Yarın akşam,o çatıda seni bekliyor olacağım.Gelirsen iyi olur hyung.
Okuduğu cümlelerle lanet etti,bir kere daha oraya gitmek istemiyordu.Sanki inatla çağırmıştı oraya.
Ardından gülümsedi,Changbin kendisine olan saygısını hala bozmamıştı.Chan'ı gördüğü gibi yolunu değiştirsede hala hyung diyordu en azından.
Bilgisayarında ki yazılarını kaydedip yatak odasına ilerledi,bir gün olsun iyi bir uyku çekip Changbinle adam akıllı konuşmak istiyordu.Belki yanlış anlaşılmayı düzeltip eskisi gibi olabilirlerdi.
Chan buna ihtimal dahi vermiyordu ama içten içe istediğini hepimiz biliyoruz.
Yatağın içine yerleşti ve bir süre tavanıyla bakıştı.Fazlasıyla heyecanlıydı,bi' o kadar da endişeli..
Umarız bir ertesi gün hem Chan için hem de bizler için iyi geçerdi..
Bizler? Biz kim miyiz? Biz...Chanın hayatına dahil olmuş okuyucularız.
Daha doğrusu siz okuyucu ben yazar.
Yarın görüşmek üzere👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
memories /hyunchan
Fanfictionher değerli an,bir hatıradır. bizim değerli anlarımız geride kaldı. /ara verildi/