6. Bölüm: Düğüm

26 5 1
                                    

              

      "Lütfen şarkıyı dinleyerek okuyun"
     
         Madison Beer:Showed Me
         The lrrepressibles: ln This Shirt

    "İçimizi kimse bilmesin diye, renk
    Saçarız tüm pencerelerden..."

   Soluk soluk nefesler... Koştum koştum yol devam edene dek koştum. Arkama bakmadan koştum. Fakat bir an taşa takılıp yere düştüm. Avcum çakıl taşına sürtünerek oluk oluk kan aktı. Hemen toparlanıp ayağa kalkmam gerekiyordu. Fakat o kadar çok koşmuştum ki bunu yapacak gücümün olmadığını fark ettim. Oturduğum yerde dizimi kendime çekerek kollarımı kendime sararak içim dışına çıkana kadar ağladım,derin bir nefes alarak ayağa kalktım arkama baktım kimseyi görmeyince kafamı kaldırıp önümdeki ormana baktım. Bu sefer koşmayı değil de yürümeyi seçtim. Göz kapaklarımda sanki birer öküz oturmuş da göz kapaklarımın açılmasına izin vermiyor. Olduğum yerde düşüp gözlerimi yumdum...

Gördüğüm kabusla yataktan sıçrayarak uyandım terlemiş olan yüzümü avuçlarımın içine aldım. Saçlarımı geri atarak komidine uzanarak üzerindeki sürahiden su doldurup içtim. Bardağı tekrar yerine bıraktım, yastığa tekrar uzanarak odamdaki tavanı seyrettim.

Hala gördüğüm kabusun etkisindeydim. Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. O mektuptan sonra tamı tamına 2 hafta geçmişti. Mektubu aramaya devam etmiş ama bir şeye rastlamamıştım. Gördüğüm kabuslar da bunun üzerineydi her an tetikteydim. Her ne olursa olsun vazgeçmeyecektim. Bunu anneme ve babama anlatmam gerekiyordu ama onları endişelendirmek istemiyordum bunu yapmam gerekiyordu üniversitede bu tür olayların olması normal miydi acaba?

Her neyse kafamı sallayarak bu düşünceleri kafamdan atmaya çalıştım. Gün içinde annem ve babamla konuşmam gerekiyordu. Bugün hafta sonu olduğu için evde kalacaktım, Efsa'ya bu konu hakkında bahsedip telaşlandırmak istemiyordum ama temkinli olması gerektiği için bugün onunla da konuşacaktım. Artık kalkmam gerektiğini düşünerek ayağımı yataktan sarktıktan sonra üzerimi ve saçlarımı düzelterek odadan çıktım. Koridordan yürürken önce mutfağa uğrayıp çay üzerine vererek çıkıp Açelya'nın odasına gittim. Kapı kolunu yavaşça aşağı indirerek kafamı odanın içine bakmak için soktum. Açelya'nın odası bizim odamıza eşit biraz büyüktü. çift kişilik yatağı, makyaj masası, boy aynası ve gardrobu odayı tamamlamıştı. Açelya yüzüstü yatağa uzanmış yorganı üzerinden kaymıştı. Yatağın ucuna gelerek Açelya'yı dürtüm fakat bir tepki vermedi. Tekrar dürttüm bu sefer sadece yönünü değiştirdi bu böyle olmayacaktı komodin üzerindeki bardağı görünce hemen oraya yürüyüp bardağa elime aldım. Açelya'nın uykusu ağır olduğu için bu su bile hafif gelirdi ona. Bardağı elime eğerek birkaç damla damlattıktan sonra hemen Açelya'nın başından aşağı dökerek uyanmasına izin verdim.Tabii etki bile etmedi, tekrar bardağı elimi damlatıp hemen aynı işlemi yaptım bu sefer sıçrayarak uyandı. Onun o halini gördükten sonra kendimi durdurmadım büyük bir kahkaha attım. Açelya bana dönerek kaşlarını çatmış ve sinirlenmiş bir şekilde bana baktı.

" Nevra bu yaptığını sana çok pis ödeteceğim" dedi elini yüzünü çıkararak yüzünü temizledi daha sonra saçlarını geriye atarak tekrar bana baktı.
" Hadi Açelya! Seni uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın.Ben de bu fikri buldum e bak uyandığın zaten"dedim tam arkamı dönüp gidecektim ki Açelya dolu olan sürahi başımdan aşağı döktü.
"Hii...Açelya" koca bir çığlık atarak Açelya'ya döndüm. Ben de elimdeki bardağa onun başından aşağı döktüm.
"Aaa... Nevra. Kızım bu sefer elimden kurtulamayacaksın"dedi dakikalarca kahkaha attık. Açelya yatağa attım tüm gücümle gıdıkladım o da aynı şekilde beni gıdıkladı.

" Ay Açelya yeter artık. Çok yoruldum... Tamam dur... artık" nefes nefese kalmış şekilde Açelya'ya söylendim.
" Nevra Sen beni tüm gücüyle yok ettin... sıra bende"dedi gülerek. " Açelya dur tamam... tamam... bir daha... yok. Tamam dur" dedim kahkaha atarak
" Canımın içi bana bak bir daha sakın beni suyla uyandırma. zararlı sen çıkarsın" dedi gülerek Açelya üzerimden çekildikten sonra üzerime giydiğim pijamaların hepsi ıslak bir şekilde üzerime yapışmıştı. Açelya da benden iyi bir tarafı yoktu. Açelya'nın krem rengi nevresim takımı baştan aşağı ıslanmış. Hatta yer bile ıslanmıştım.
" Nevra oda ne halde biz nasıl becerdik" dedi "Canım merak etme temizleriz de gerçekten bakılınca biraz berbat gözüküyor" dedim kıkırdayarak.
Açelya da bana eşlik etti yataktan ayaklarımıza sarktıp odadan çıktık. Açelya'ya dönüp fısıldayarak "Sıra Efsa'da" dedim elimi kaldırıp çak işareti yaparak, Açelya'da karşılık vererek sessiz adımlarla Efsa'nın odasına ilerledik. Efsa'nın kapısının önüne gelerek önden Açelya arkasından ben girerek yatağın ucuna geldik. Efsa'nın odası; beyaz gardırobu,beyaz yatağı ve yatak takımı birbirini tamamlıyordu. Açelya ıslak kıyafetleri ile Efsa'nın üzerine atladı ardından ben de hemen atladım."Hii... Ne oluyor?"dedi Efsa Açelya ve ben birbirimize bakarak güldük. "Açelya abla, Nevra kalkın üzerimden nefes alamıyorum.Kalkın!" dedi biz ise  hala büyük kahkahalar atarak gülüyorduk."Nevra kalkın yoksa ben sizi kaldıracağım" O da dayanamayıp kahkaha attı. Biraz öyle kaldıktan sonra önce ben sonra Açelya kalktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SONSUZA DEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin