Duygusuz

48 8 30
                                    

Oy ve yorum lütfen

Chan adliyenin koridorlarında yere bakarak yürüyordu. Buraya o kadar çok gelmişti ki ezberlemişti yolları.

Sorgu odasını izlemek için odaya girdiğinde odada bulunan Minho ona bakmış. Ondan sonra geri izlemeye koyulmuştu.

"Siz robotlar biraz fazla inatçısınız. Asla cevap vermiyor."

Chan bu cümle ile endişelenmişti.

Sorgu odasında ki robotu ne kadardır zorluyorlardı ki onlar?

"Siz onu kaç dakikadır zorluyorsunuz?"

"15 dakika filan."

"Minho Yuqi'yi çıkar ordan."

"Ne?"

"Ne yaptığının farkında mısın? O patlıyabilir. Çıkar onu ben konuşayım."

"İşime mi karışıyorsun?"

Chan kendisine alaycı gözlerle bakan Minho'ya karlı öfkelenmişti.

"Asıl sen mi benim işime karışıyorsun?"

Chan sinirle Minho'nun üstüne yürümüştü.

"Ne yaptıpını sanıyorsun sen!"

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun! Kendinizi ne zannediyorsunuz ki siz! İşime karışma, yapma, elleme, dokunma!"

"Aptal bir hurdasın sadece Chan kendine gel!"

"Sizin türünüz tarafından tasarlandım. Bence cümlelerinize dikkat edin. Ben bu iş için tasarlandım ve görevimi yapıcam. Ya o kızı ordan çıkarırsın. Yada orda robot kendimi ima edince o patlama ile bir yerine bir şey saplanır ve ölür. Eğer bizi sizden ayıran tek şey duygu ise o siktiğimin duygularınla haraket et ve Yuqi'yi oradan çıkar!"

Minho hiç bir şey demeden telefonu tuşlamıştı.

Yuqi çalan telefon ile sorgu masaından ayrılıp telefonu cevaplamıştı.

Minho, Yuqi'ye ordan çıkmasını söyleyince Yuqi onaylayıp telefonu kapamış ve odayı terk etmişti.

"Git bakalım. Nasıl sorgulayacaksın?"

Chan kendine söylenen söze bir şey dememiş sorgu odasına giriş yapmıştı.

Kapının açılması ile temizlik robotu Chana bakarken, sarı olan ışığı kırmızı yanmıştı.

"Endişlenecek bir şey yok. Senle arkadaşça konuşmak için geldim."

Chan diğer robotun karşısına yerleşirken dirseklerini masaya koyup ellerini çenesinin altında birleştirmişti.

"Onlara yerimi söyledin. Neden sana inanyım ki?"

"Zorundaydım. Dediğim gibi ben bir aykırı değilim. Görevimi yapıyorum bunun için kalp kırmaktan çekinmem."

"Senin başına gelse nasıl hisedersin?"

"Hisetemem ki. Ben bir robotum."

"Ama sansör ışığın öyle demiyor."

Karşısında ki robot Chan'ın kırmızı yanan ısığına takılmıştı.

"Sadece beni küçümsememeleri için koruma mekanizması gibi bir şey. İnsan duygusu olarak tanımı sinirmiş."

"Yani sinirlenebiliyorsun."

"Sadece işime karışıldığı zaman. Neyse. Adın ne senin?"

"Önünde ki kağıta yazıyor."

Human [Hyunchan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin