*Evie'nin pov'u*
Bakışlarımı yeniden Draco'ya çevirdiğimde
"Ne okuyorsun?" diye sordum merakla.Draco'nun odası oldukça karanlıktı. Sorduğum soru üzerine yüzümü görebilmek için kitap okuma lambasını hafifçe yukarı kaldırarak etrafı aydınlattı.
"Büyü Tarihi... İlgilenir misin?" diye sordu.
Bu soru karşısında oldukça utanmıştım."Okuma yazma bilmiyorum." diye yanıtladım bakışlarımı başka yöne çevirirken.
"Nasıl?" dedi anlık bir şaşkınlıkla.
Daha da utanarak başımı önüme eğdim.
"Özür dilerim, öyle demek istemedim..." dedi ve ayağa kalktı.
"Sorun değil, şaşırman normal." dedim başımı yeniden kaldırırken.
Elinde kitabıyla usul usul yanıma geldi.
"Müsadenle..."
Yatakta yana doğru kaydım. Yastığı dikleştirerek yanıma oturdu.
Kitabını çoktan yarılamıştı, ayraç olarak kullandığı kuş tüyünü baş ucundaki komidinin üzerine bıraktıktan sonra kitabın en başını açtı.
"Neredeyse medeniyet tarihi kadar eski olan büyü tarihi..."Kitabı tane tane okumaya başlamıştı, çoğu kelimenin anlamını bilmediğimden sürekli onu durdurup sorular soruyordum.
Bir süre sonra sinirine dokunmuş olacağım ki
"Tanrı aşkına bildiğin bir şey var mı?" diye sordu.
Cümle ağzından çıktığında gözleri irileşti, söylediği şeyden çok pişman olmuştu.
Vereceğim tepkiden ürkerek bana baktı."Özür dilerim." dedim usulca.
Lafa girecekti ki sözünü kestim."Bilmediğim çok şey var farkındayım, canını sıkıyorum bunun da farkındayım. Önce odanı paylaşmak zorunda kalman, şimdi bu..."
Draco gözlerimin içine bakıyordu, gözlerinin pınarlarına yaş oturmuştu.
"Bildiğim tek şey var.O da aşk." diye devam ettim.Draco'nun kaşları bu defa merakla havaya kalktı.
"Aşk mı?"
Onaylar anlamda başımı salladım.
"Nedir peki aşk?" diye sordu vereceğim cevabı biraz merakla biraz da dalga geçercesine bekliyordu."Uğuruna aklını yitireceğin tek şey." dediğimde kaşları çatılırken gözleri irice açıldı.
"Azkabanda kitap yoktu, okul yoktu belki ama ben annem ve babamda aşkın ne olduğunu gördüm." dedim ve gözlerimi yerde gezdirmeye başladım.Odanın zeminini devasa bir halı kaplıyordu.
İncelemeye kalksan başından günlerce kalkamayacağın bir halı...
Büyük pencerelerden içeri süzülen ay ışığı halının motiflerini aydınlatıyordu.
Ve tabii Draco'nun sarı ışıklı okuma lambası.Draco'nun gözleri bir süre yüzümde gezdikten sonra kitabına geri döndü
"Ve böylelikle cadılar suyu kontrol altına aldı..."Saatler geçmişti Draco'nun yorulduğu her halinden belliydi.
İçimdeki bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteği Draco'nun esnemeleriyle birlikte köreliyordu.
Ona daha fazla kıyamadım.
"Uyuyabiliriz..." dedim kısık sesle, uykusunu kaçırmak istemezcesine.
"Yarın kaldığımız yerden devam ederiz." dedi yataktan kalkarken."Draco?"
Ayracını kaldığımız sayfaya yerleştirirken bakışlarını bana çevirdi.
"Efendim."
"Bana okuma yazma da öğretir misin?" diye sordum çekinerek.
Gülümsedi.
Böylesine içten gülümsediğini ilk görüşümdü bu.
"Elbette." dedi ve pijamalarını çekmecesinden alarak tuvalete ilerledi.
Dakikalar sonra yeniden odaya girdiğinde koltuğa uzandı ve baş ucundaki lambasının düğmesini eliyle kavradı.
"Yerleştiysen kapatıyorum."
Yastığımı düzelttikten sonra, ışıkları kapatabileceğini söyledim.
"İyi geceler." dedi ve ışığı kapattı.
"Sana da!" dedim ardından gözlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksiklik||Draco Malfoy
FanfictionDraco ile istenmeyen bir misafir olarak Malfoy malikanesine gelen Evelyn'in hikayesi