"Minho Minho"
Babamın bağırışına uyandım.
- Ne oldu baba
"Minho o burada. Annen burada. Seni soruyor"
Derin bir iç çekip yanıtladım.
- Baba bırak artık saçmalamayı. Ben onu göremiyorum.
" Hayır o burada ben onu görebiliyorum. Bana neden inanmıyorsun. "
- Baba...
Sözümü bitirmeme izin vermeden odadan çıktı. Saate baktım. Gece bir buçuktu. Ben saat sekizde yatmıstım. Babam o kadar saat annemin mezarında mı beklemisti.? Babamı kesinlikle doktora götürmeliydim. Tekrardan yatağa uzandım. Yine telefonumdan "Revenge" sarkısını actım ve kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.
I’ve dug two graves for us, my dear
Can’t pretend that I was perfect, leaving you in fear
Oh man, what a world, the things I hear
If I could act on my revenge, then, oh, would I?
Some kill, some steal, some break your heart
And you thought that I would let it go, and let you walk
Well, broken hearts break bones, so break up fast
And I don’t wanna let it go, so in my grave I’ll rot
______________________
Alarmın iğrenç sesiyle uyandım. Çok uykum vardı ama hastaneden babam için randevu almıstım ve bir an önce hazırlanmam gerekiyordu. Hazırlandım ve babamı uyandırmaya gittim. Annemin fotoğrafına sarılmıs bir şekilde uyuyordu. Arada annemin adınu sayıklıyordu. Gözleri şişmişti. Belliki tüm gece ağlamıştı.
-Baba uyan
" Soomin sevgilim sen misin? "
-Baba benim Minho
"Ah Minho üzgünüm"
-Baba hadi hazırlan
"Nereye gideceğiz? "
Söyleyecek bişey bulamadım. Hastaneye diyemezsin asla kabul etmezdi. O an aklıma ilk gelen şeyi söyledim.
- Annemin mezarına
" Gerçekten mi? Hemen hazırlanıyorum"
Onu kandırdığım için cok pismandım ama fakat yapacak bir şey yoktu. Herşey onun iyiliği için.
Ay bu bölüm çok kısa olduu.Yazacak bişey bulamadımm. Ama diğer bölümler uzun olur. Oy verin ve yorum yapın yoksa yb gelmicekk :(
Sizi seviyorum byeee🪄🪄