I NEED U

227 23 4
                                    

"Sadece sensiz kalmak istemiyorum,Jimin."

Büyük olan duyduklarıyla kafasını yere eğdi,ne yapması gerektiğini bilmiyordu tek bildiği şu an karşısında ki gözlere bakarsa ona sıkıca sarılıp daha da bırakmayacağıydı.Ama bunu yapmaması için kendini dizginledi,derin derin nefes alıp yumruğunu sıktı.Hareket etmek ya da bir şeyler söylemek istemiyordu ama şu durumda bir şeyler söylemek zorunda olduğunun farkındaydı.Kendinde konuşacak cesareti bulduğunda kaç dakika ya da kaç saat geçtiğini bilmiyordu,zaman önemini kaybetmişti Jimin için.Boğazını temizleyip konuşmaya başladı;

''Beni sürekli kendinden mahrum bıraktın ve şimdi aynısını benim yapmamamı istiyorsun,ne kadar da bencilce.Hatırlıyor musun? Babamın bizi terk ettiği gün arayıp sana ne kadar kötü olduğumu ve sana ihtiyacım olduğunu söylemiştin.''

Jungkook gözlerini yere dikti,içinde hissettiği utancı anlatacak hiç bir şey yoktu.Hatırladığını belirtmek için kafasını salladı.

''Ah,demek hatırlıyorsun.Bana işinin olduğunu ve kendi başıma idare etmem gerektiğini söylemiştin bunu da hatırladığına eminim.İşte o gün hayatımda ilk kez birisinin yanımda olmasına bu kadar çok ihtiyacım olmuştu,yine o gün hayatımda ilk kez aslında ne kadar yalnız ve çaresiz olduğumu anladım.Bir köşeye oturup öylece gelmeni bekledim,belki işini bitirip nasıl olduğumu merak edersin de  gelirsin sandım ama gelmedin.Ne kadar aptalmışım! Beni ne sen teselli ettin ne başkası kimse yoktu.Bu ilkti ama son değildi sana defalarca ihtiyacım oldu,defalarca yoktun.''

Jimin gözlerinde ki yaşı hissettiğinde kendini tutmak için artık geç olduğunu anladı.Ağlıyordu ama bunu fark etmemişti.'Alışmışım'diye düşündü. O kadar çok ağlıyordu ki artık bunu fark etmiyordu bile.Karşısın da duran kişiyi göremiyordu.Şu an her yer buğuluydu.Sadece jungkook'un özür dilediğini duydu.

Histerik ve gür bir kahkaha attı,aslında bu kahkaha  bir çığlıktı ama ne yazık ki karşısında ki onu bu kadar iyi tanımıyordu.

''Tekrar edeceğin davranışlar için benden özür dileme'' diye bağırdı.Artık bağırmak istiyordu daha fazla kendini tutmak istemiyordu . Jungkook ,ona doğru bir adım attı ellerini ağlayan çocuğun omuzlarına koydu . Jimin sertçe omzunda ki elleri itti.

''Bana acıma!Sana yine ihtiyacım olacak yine olmayacaksın.Beni boş ümitlere bağlama,b-bağlama çünkü artık dayanamam'' dedi gözlerindeki tüm yaşı yüzüne akıtarak artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Jungkook gözlerinin dolduğunu hissetti . Jimin yere oturup başını iki elinin arasına almıştı.Küçük olan,yerde oturanın karşısında diz çöktü.Gözlerine baktı.Ona yaşattığı acıları ilk kez bugün anlamıştı.İlk kez bugün karşısında ki çocuk da bakıp da göremediklerini gördü.Onu kollarını arasına alıp iyice bastırdı. Jimin yüzünü kendini saran omuzlara yasladı.Artık kendisinde güç bulamıyordu,artık dayanamıyordu.

Ne kadar süre öylece kaldılar ikisi de farkında değildi ama artık zaman ilerlemiyordu,saatler durmuş,hava akmıyordu,etraflarında ki her şey durmuştu sadece bir birlerinin kokularını içlerine çektiler 

''Cennet gibi kokuyorsun.'' dedi hıçkırıkların arasından büyük olan.Diğeri güldü.Ama onun kokusuna söyleyecek bir şey bulamadı,çünkü kelimelerle anlatılamayacaktı,sadece damarlarına akan eroin gibiydi,içine çekmeye ihtiyacı olduğunu hissetti.

O'na ihtiyacı olduğunu.


~


Merhaba,sanırım ilk kez yazar notu yazıyorum.Yazar notu deniyordu galiba bu yazdığıma,değil mi?
Ben bu hikaye ile ilgili bazen tıkanıyorum,sebebini bilmiyorum ama beni yoruyor,zorlanıyorum.Eğer bir şeyler aklınızda varsa bana mesaj atarsanız çok fazla sevinirim.Sanırım fikirlere ihtiyacım var çünkü.
Fikriniz yoksa bile bana mesaj atabilirsiniz.
Neyse,keyifli okumalar,umarım beğenirsiniz ve lütfen yorum atın çünkü ne hissettiğinizi merak ediyorum.
Umarım,yeni bölümde görüşürüz.

LOVE ISN'T OVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin