Blueneck - Lilitu⏳
Ambulans sesleri yağmurlu gecenin ortasında yankılanıyor ve paramparça olmuş arabanın etrafını ışıklandırıyordu.
İçeride genç bir kız vardı ve ters dönmüş arabanın içerisinde sıkışmış vaziyette bilinci kapalı duruyor, alnından siyah saçlarının arasına kanlar süzülüyor elleri ve kolları yara bere içinde nefessiz bir şekilde yatıyordu .
O gece duran kalbin hesabının verilmesi yıllar sürecekti.
Etrafta ne başka bir araba ne de başka bir insan vardı. Genç kız bu kazayı bir başına yapmış yapayalnız yardımın gelmesini bekliyordu. Yardım gelmişti fakat bazı şeyler için çok geçti.
O gece iki olay zinciri meydana gelmişti.
Genç kız kısa süreli bir hafıza kaybına uğrayarak hayatını verdiği gerçeklerini kaybetmişti.
Bir adam vardı ufukta gözüken. O gece sevdiği kadının ondan çalınmasını engelleyememişti.
⏳
Anne rahminden çıkmamızla beraber bakımverene duyduğumuz ihtiyaç ciğerlerimize çektiğimiz nefes kadar önemliydi.
Kesik kesik ağlamaların sonrasında anne kucağına bırakılmamızın ardından memeye yönelmemizin elbette bir anlamı vardı.
Hayatta kalma içgüdüsü ve bakımverene duyulan ihtiyaçtı.
İhmal edilen çocukların ruhunda açılan yaralar kolay kolay kapanmaz. Bizler ise o açılan yaranın etrafında döner dururduk.
Bir adım ileri,iki adım geri.O bebekler büyüdü.
Çocuk oldu,
Genç oldu,
Yetişkin oldu,
Yaşlı oldu.Bazı bireyler bu yarayı yamamayı becerebilirdi lakin bazıları vardı ki o yaranın yarattığı boşluktan aşağı düşerdi.
Kalkardı elbette ama bir gün yine düşeceğini bilerek hareket ederdi.
Ayağa kalkar zeminin elverişli olmamasına aldırmadan yürümeye zorlardı kendini.
Olması gereken mi buydu yoksa bizler bunu öğrenmek zorunda mı kalmıştık ?Doğru neydi bilmiyordum.
Çiçekli nevresimlerimin arasında doğrularak ince boynumu bir sağa bir sola yatırdım,gece nasıl uyuduysam her yanım tutulmuş kaskatı kesilmişti.
Ellerimle boynuma masaj yaparak karnımın üstündeki ağırlığa gözlerimi kırpıştırarak baktım. Kedim boylu boyunca uzanmış karnımı sıcacık yapmıştı.
Narin bir şekilde davranmaya çalışarak yatağımın sağ tarafına yatırdım ve üstüne ince beyaz pikemi çektim.
Ben bile üşüyorsam kedim niye üşümesindi ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKREBİN İBRESİ
Novela JuvenilTrafik kazasında kaybettiği anılarıyla baş başa kalan Ala Vira Soykan hayatına giren gizemli mektupların ardındaki kişiyi merakla beklerken, karşısına çıkan adamın ona unuttuğu gerçekleri hatırlatmaya hazır olduğunu fark eder. Geçmişin yarattığı tra...