BABYLON'S SECRET GARDEN ━ SHIU KONG

sıfırıncı evre: vahiyler

Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: "Gel!" dedi. "Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim. Dünya kralları onunla fuhuş yaptılar. Yeryüzünde yaşayanlar onun fuhşunun şarabıyla sarhoş oldular."

Bundan sonra melek beni Ruh'un yönetiminde çöle götürdü. Orada yedi başlı, on boynuzlu, üzeri küfür niteliğinde adlarla kaplı kırmızı bir canavarın üstüne oturmuş bir kadın gördüm. Kadın, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı. Alnına şu gizemli ad yazılmıştı:

"Büyük Babil: Dünya Fahişelerinin ve İğrençliklerinin Anası."

Kadının, kutsalların ve İsa'ya tanıklık etmiş olanların kanıyla sarhoş olduğunu gördüm. Onu görünce büyük bir şaşkınlığa düştüm. Melek, bana, "Neden şaştın?" diye sordu.

Kadının ve onu taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını ben sana açıklayayım. Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek. 

Vahiy; 17:1-8

⚝──⭒─⭑─⭒──⚝

Zaman Taşıyıcısı Örgütü, Toji Fushiguro ile aşık atabilecek bir suikastçı ile nihayet karşılaşabilmenin sevinci ile adeta güç sarhoşluğuna teslim olmuştu. Tengen ile birleşmesi ve yeni bir veliaht getirmesi için Tokyo Jujutsu Lisesinden kaçırılıp karga tulumba bir kafese tıkılan efsaneler efsanesi Yuki Tsumoko'nun kellesine nihayet bir ödül biçebilmişlerdi: sarışın bombanın canına karşılık sekiz milyar yen ve çelikten bir zırh gibi kendisini türlü musibetlerden koruyacak bir casus ordusu.

Her ne kadar jujutsu tarihinin en manipülatif lanetli tekniklerine sahip olsa da Yuki Tsumoko, bir kadındı: örgütün arabulucusu ve Güney Kore Ulusal İstihbarat Teşkilatının kilit ismi olan emekli dedektif Shiu Kong, tam da bu yüzden Yuki'nin hayatının son anlarına bir kadının eşlik etmesini istiyordu. 

Tokunaga Rie, bu iş için biçilmiş kaftandı. Shiu ona Babil Fahişesi adını takmıştı; zira bu büyücü katilinin en büyük zaafı kırmızı rengin tonlarıydı. Üzerinden neredeyse hiç çıkarmadığı kırmızı elbisesi, sol bacağındaki derin yırtmacından doğacak olan türlü silahlara, zehirlere ve jartiyerlere gebeydi. Bu gizemlerle dolu kırmızı elbisesinin tek dekoltesi de bu yırtmaç idi; el bileklerinin bir milimi bile gözükmüyordu, omuzları ve göğüs kısmı da tamamen örtülüydü.

Shiu Kong, çalışma odasının kapısının açıldığını duydu ve kafasını açılan aralığa doğru çevirdi. Ağzında tüten sigarasının dumanı iyiden iyiye kaybolduğunda ise kendisini kırmızı elbiseli, siyah uzun saçlı ve sol yanağında bir ben taşıyan güzel bir kadın karşıladı. Adımını attığı her an, yerdeki parke döşemelerden tok bir tıkırtı yükseliyordu. Elleri doluydu suikastçının: sağ elinde 1825'ten kalma antika bir çakmaklı tabanca, sol elinde ise siyah bir deri çanta vardı. Mini Kelly II, sadece 20 santimetre uzunluğunda olmasına rağmen ağzına kadar para ile dolu olan bu çantaya dokunabilmek için aristokratlar ve ünlüler Hermès'in bekleme listesinde en az beş yılını geçirirlerdi. 

Tokunaga Rie, içeri girer girmez siyah deri çantayı Shiu'nun kucağına fırlattı ve sırıtarak emekli dedektifin merakını giderecek o cümleleri döktü dudaklarından. "Akiko Oribe şu an cehennemin dibinde. Yine de onu avlamak için beni fahişe kılığına sokmana gerek yoktu!"

Shiu kısa ve tok bir kahkaha attıktan sonra merakla çantanın kilidini açtı, ardından elini çantanın cebine daldırdı. Elli adet yüzlük banknottan oluşan beş adet tomar çıktı çantanın içinden: yirmi beş bin Amerikan doları. Shiu'nun gözleri fal taşı gibi açıldı, zira fahişe kılığında göreve gönderdiği Rie'nin belki bin Amerikan doları ile birlikte üsse döneceğini düşünmüştü, hedef tahtasındaki kadından yirmi beş bin dolar ve Mini Kelly II araklayabileceği aklına bile gelmezdi.

"Resmen bir servet yatıyor burada," dedi Shiu ağzındaki sigarayı kavrayıp kül tablasına saplamadan saniyeler önce. "Bundan sonra seni fahişe kılığına mı soksak, Rie?"

"Iy! Bunun şakası bile iğrenç!"

Rie homurdanarak üç kişiyi rahatlıkla taşıyabilecek kadar sağlam L koltuğun sol uç köşesine oturduktan sonra yırtmacından gözüken sol bacağını üste attı. Akiko Oribe adlı homofobik ve gizli eşcinsel politikacıyı bir buçuk hafta boyunca şahin gibi takip ettikten sonra kendisinden istenildiği gibi fahişe kılığına giren bu ölüm makinesi, kendini erotik bir pozisyonda becerilmiş vaziyette bulmadan birkaç saniye önce hedef tahtasındaki kurbanını öldürmeyi ve kaçmayı başarmıştı. Yalnızca birkaç gün sonra gazeteciler, manşetlerinde eşcinselleri kamu sağlığını tehdit etmekle suçlayan Akiko'nun nasıl bir lezbiyen genelevinde, uzuvları kinbaku* ile birbirine bağlanmış vaziyette vefat ettiğine yer verecekti. 

Tokunaga Rie, basit bir suikastçı değildi: erkek iş arkadaşlarının aksine hedefinin zaaflarına yönelir ve onların ölümlerini bir komplo teorisine çevirirdi.

Shiu Kong aniden homurdandı ve duruşunu düzeltti. En büyük dileği, bir an önce güneşin yerini dolunayın almasıydı, böylece gizli görevinden henüz dönmüş olan ölüm meleğinin kırmızı elbisesini paramparça edebilirdi. Ama her zamanki gibi bu dileği bir delüzyon olarak kalacaktı: Rie bir suikastçı idi, Shiu Kong'un emri altındaydı ve Zaman Gemisi Örgütünden hiç kimsenin Shiu'nun ıslak rüyalarından haberi olmamalıydı.

"Çamur banyosu ve vücut masajı randevunu bugüne çekmek zorunda kaldım, güzellik," dedi Shiu homurdanarak, sonra da eliyle cam kahve sehpasına uzanıp siyah dosyayı kavradı. Rie'nin bu yıl tamamlayacağı beşinci görevin dosyası hazırdı. Kapağını kaldırdı dosyanın, açılan ilk sayfayı Rie'ye gösterdi: Yuki Tsumoko'nun biyometrik fotoğrafı, aile geçmişi, kimlik bilgileri ve parmak izleri dosyanın ilk sayfasında bütün detaylarıyla yazıyordu. "Bu görev pek bekleyecek gibi değil."

Her dosyanın rengi, Zaman Taşıyıcısı Örgütü için bir mana ifade ediyordu: kırmızı dosya jujutsu cemiyetiyle bağlantısı olmayan kişiler içindi, kahverengi dosya Q Örgütü militanlarına, beyaz dosya ise Yıldız Plazma Taşıyıcısı tarikatının müritlerine özgü bir renkti.

Siyah dosya ise, son görev anlamına geliyordu.

Tokunaga Rie, boğazında biriken korkuyu diliyle boğazından aşağıya attı.

Yuki Tsumoko'nun icabına baktıktan sonra kendi canına son vermesi gerekiyordu; görevi reddettiği anda ise infazını Toji Fushiguro üstlenecekti.

⚝──⭒─⭑─⭒──⚝

*kinbaku: (1) partneri erotik ve duyusal amaçlarla rızaya dayalı olarak iplerle ve kelepçelerle bağlamak. (2) aynı zamanda bu iş kullanılan halatın adı.

⚝──⭒─⭑─⭒──⚝

ne zaman bölüm yazmaya başlarım, bilmiyorum. ama taslaklarda kalmasına da gönlüm el vermedi. yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemezseniz çok mutlu olurum. <3