MASKELİ BALO

AİLEM YAPMAZ

Giden adam'ın arkasından sadece saf saf bakıyordum. dediği şey kafamın içinde yankılanıyordu.Benim ailem onun ailesini öldüremezdi. Hayır yapmazlardı.Elimi saçlarıma geçirmek istediğimde kıvırcık saçlarım buna izin vermemişti. Saate baktığımda fazlasıyla geç kaldığımı anladım. Adam galiba deliydi. Herkeze yalan yanlış şeyler söylüyor olmalıydı. İçimden bir ses gene kendimi kandırdığımı söylüyordu. Tabiki ben içimdeki sesi dinlememeye karar verdim.Akşam olduğunda anneme sabah yaşadığım olayı anlatırım diye düşündüm ve okulun yolunu tuttum.

Okula vardığımda çoktan ders başlamıştı. Dersin başlamasından'da yirmi dakika geçmişti. Okula girdikten sonra merdivenlerden'de ikişer ikişer çıkmaya başladım. Sınıfımın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Kapıyı tıklattım. Sınıftan "GİR" sesi geldiğinde hemen içeri girdim. Hoca'nın yanına gittiğimde daha yeni sınıf defterinden yoklama aldığını gördüm. "Geç kaldığım için özür dilerim hocam." dedim üzgün bir sesle. En azından en sevdiğim hocaydı. Hocada beni severdi zaten. Beni seven benimle iyi anlaşan herkesi severdim. Hoca kafasını kaldırıp bana baktığında gülümsedim.

"Leyal sen gene geçmi kaldın? Birdaha' kine affetmem demememişmiydim leyal?" Bak seni severim ama beni çok üzüyorsun."

" En sevdiğin hocayı'da üzmessin be leyal. "diye düşündüm içimden.

" Hocam çok özür dilerim. Vallahi bir daha olmayacak. Afedersiniz hocam ama şerefsizin biri ben kaldırımda koşarak gelirken hızlı bir şekilde arabasıyla yanımdan geçti. Benide ıslattı. Bakın görüyorsunuz halimi. "

Hoca gözleriyle baştan aşağı beni süzdü. Eğer hoca kadın olmasaydı bu kadar bakmasına sinir olurdum. Hoca dudaklarını birbirine bastırdı ve"Tamam tamam hadi lavaboya git üstünü başını temizle. Bir daha olursa affetmem. " dedi. Gözlerim ışıldadığında bir anda mutlulukla hocaya sarılacakken hoca geri cekildiğinde iğrentiyle kıyafetlerime baktığını gördüm. Tabi bende olsam bende sarılmazdım.

Çantamı sırama bırakmak için sırama doğru ilerledim. Devrim kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakarak "Leyal kıyafetin kirlenmiş." dediğinde gülmemek için zor durdum Devrime bakarak "Hadi ya gerçektenmi ben fark etmemiştim çok teşekkür ederim dediğin için." dedim. Devrim "Yaaa ne demek kardeşlik görevi." dediğinde gözlerimi devirdim. İşim düştüğü için Devrime baktım ve yedek kıyafetinin olup olmadığını sordum. Çantasından beyaz bir sweatshirt çıkardığında teşekkür ederek aldım ve lavaboya gitmek için sınıftan çıktım.

Lavaboya gittiğimde kabinlerden birine girdim. Gömleğimi çıkardıktan sonra hemen Devrim'in verdiği beyaz sweatshirt giydim. Biraz bol olmuştu ama okadarda olurdu. Devrim ayı gibi olduğu için normaldi. Ayı gibi diyordum ama lafın gelişi sadece kasları olduğu için büyük duruyordu. Yani tam bir big boy. Kafamı aşağıya doğru eğdiğimde "Keşke su'dan eşofman alsaydım" diye içimden geçirdim. Eteğim çok fazla ıslak değildi ama çorabım için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Bacaklarımdan çorabı çıkardım. Öfleyerek bacaklarıma baktım. Çoğunlukla eteğin altından kilotlu çorap giyerdim. Yaz kış fark etmezdi. Kendimi öyle daha rahat hissederdim.
Eğer yaz mevsiminde olsaydık çorapsız olmayı bu kadar dert etmezdim ama kış mevsimindeyiz. Resmen bir taraflarım donuyordu.
Kabinden çıktım. Gömleğimin içine çorabımı koydum. Gömleğide top haline getirdim. Aynaya bakarak ellerimi saçlarıma geçirdim ve saçlarımı kabartmamaya özen göstererek saçlarımı düzelttim. O sırada zil sesi duyduğumda bir küfür savurdum. Evet normaldi okuldaki herkez benim etek giydiğimi biliyordu ama beni çorapsız asla görmemişlerdi.Amaaaan neden bu kadar kafaya takıyordumki sonuçta tek çorapsız ben değildim. Okuldaki bir çok kız yaz kış fark etmez giyiyorlardı. Tam salına salına lavabodan çıkacakken an itibarıyla birine çarpmam bir oldu.
Eğer gene Aras ise Sabah'ki söylediği sözler ne demek diye sormak farz olmuştu bana. Aslında kime çarptığıma bakmak için kafamı kaldırmama gerek kalmamıştı çünkü zaten bana çarpan kişi benden'de kısaydı.Tabiki'de o kısa boyuyla bana çarpan kişi Efnan'dı.